Bilim dünyasında ses getirdi: Milleyha'da keşif! Yeni bir Yılanyastığı türü bulundu
Hatay'daki Milleyha Sulak Alanı'nda yalnızca burada yetişen yeni bir yılanyastığı türü keşfedildi. 'Milleyha Tirşiği' bilim dünyasına tanıtıldı.
Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve Biyolog Dr. Samim Kayıkçı, Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Milleyha Sulak Alanı’nda yalnızca bu bölgede yetişen yeni bir yılanyastığı türü keşfetti. Bilimsel adı Arum milleyhanum olarak belirlenen bitki, halk arasında “Milleyha Tirşiği” ismiyle tanımlandı.
KEŞFEDİLEN YENİ TÜR BİLİMSEL LİTERATÜRE GİRDİ
Yeni keşfedilen bitki türü, Türkiye’nin önde gelen taksonomi dergilerinden Bağbahçe Bilim Dergisi'nde yayımlanarak bilim dünyasına kazandırıldı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Hocamız ve ekibi ülkemize değer katmaya devam ediyor. Kendilerini yürekten kutluyorum” dedi.
TİRŞİK: HALKIN TANIDIĞI AMA BİLİMİN YENİ KEŞFİ
Prof. Dr. Hasan Yıldırım, halk arasında uzun süredir “tirşik” olarak bilinen bu bitkinin zehirli yapısına rağmen doğru şekilde işlendiğinde tüketilebildiğini belirtti. “Bu bitki pişirilmeden kesinlikle yenmemelidir,” diyen Yıldırım, yeni keşfin yerel adını da halkın kullandığı ifadeye uygun olarak “Milleyha Tirşiği” şeklinde belirlediklerini söyledi.
TÜRKİYE’DE ARUM TÜRÜ SAYISI 14’E YÜKSELDİ
Arum L. (yılanyastığı) cinsinin Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada yayılım gösterdiğini belirten Prof. Dr. Yıldırım, “Bu keşifle birlikte Türkiye’deki Arum türü sayısı 14 oldu. Ülkemize özgü endemik Arum türü sayısı ise üçe yükseldi” dedi.
MİLLEYHA, SADECE BİTKİLER DEĞİL TÜM CANLILAR İÇİN YAŞAMSAL
Yıldırım, Arum milleyhanum’un sadece Milleyha Sulak Alanı’nda bulunduğunu belirterek, alanın biyolojik çeşitliliği açısından büyük öneme sahip olduğunun altını çizdi. “312 kuş türü, 24 kelebek, 7 memeli ve çok sayıda sürüngen bu ekosistemde yaşıyor. Milleyha sadece bitkiler için değil, pek çok canlı için de korunması gereken bir yaşam alanıdır” dedi.
EKOSİSTEMİN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA
Milleyha Sulak Alanı, mahalli öneme haiz sulak alan olarak ilan edilse de, yapılaşma baskısı, kaçak avcılık, atık dökümü gibi insan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya. Özellikle biyolojik çeşitliliği yüksek olan tampon bölgenin imara açık olması, alanın sürdürülebilirliği açısından büyük risk oluşturuyor.
