Bir müze, bin hikâye: Zamanın tanıkları Bornova'da
Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, Bornova'daki söyleşide müzelerin sadece eser değil, hikâye de sergilemesi gerektiğini vurguladı. Müzeciliğin yeni yüzü konuşuldu.
Bornova Belediyesi Müze Müdürlüğü’nün “Taşların Hafızası Söyleşi Serisi” kapsamında Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi Müdürü ve Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, "Zamanın Tanıkları: Müzecilik Sanatı" başlıklı sunumuyla Bornovalılarla buluştu.
Söyleşide müzelerin yalnızca koleksiyonlardan ibaret olmadığını vurgulayan Canko, “Müzeler, toplumun belleğini canlı tutup kültürel hafızanın nesilden nesile aktarılmasını sağlar. Ancak bunun için koleksiyonun ötesine geçen bir anlatı gerekiyor” dedi.
“ESERLERE ANLAM KATARAK SERGİLEMEK GEREK”
Müzeciliğin günümüzde kazandığı yeni anlamlara dikkat çeken Doç. Dr. Canko, dünyada ve Türkiye’de müzelerin bir hikâye kurgusu içerisinde eserleri sunmaya başladığını belirtti. “Bir kurgu yaratarak hikâye anlatmak, hem yetişkinlerin hem de çocukların kalıcı bağlar kurmasını sağlıyor” diyen Canko, bu sayede müzelerin eğitici yönünün de yeniden öne çıktığını ifade etti.
“MÜZECİLİK EĞİTİMSEL BİR SÜRECE DÖNÜŞTÜ”
Sunumda müzeciliğin geleneksel anlayıştan çıkarak daha etkileşimli, daha eğitici ve toplumsal belleği canlı tutan bir yapıya dönüştüğünü aktaran Canko, “Artık müzeler sadece eserleri saklayan değil, onları anlamla buluşturarak toplumla buluşturan yerlerdir” ifadelerini kullandı.