Cemil Tugay'dan grevdeki işçilere çağrı: ' Söke söke nasıl alacaksınız?'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediyede süren grevin 4. gününde bir açıklama yaparak grevdeki çalışanlara ve sendika yetkililerine hitap etti. Tugay, İzmir'in uzun süredir merkezi hükümetten baskı gördüğünü vurgulayarak '8 milyar TL'si kesilmiş bir kente bu sözler söylenmez' dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında süren ve henüz uzlaşmaya varılamayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonucu başlayan grev, dördüncü gününde devam ederken, Belediye Başkanı Cemil Tugay sosyal medya üzerinden kapsamlı bir açıklama yaptı.
31 Mayıs 2025’te Kültürpark’ta düzenlenen miting üzerinden değerlendirmelerde bulunan Tugay, grev yapan çalışanların kamu hizmetinde yer aldığını ve taleplerin kamusal gerçeklikler çerçevesinde dile getirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Aracın üstünden ‘hakkımızı söke söke alacağız’ nidaları duyuldu. Gerçekten sormak istiyorum; söke söke nasıl alacaksınız ve kimden alacaksınız?” diyen Tugay, belediye bütçesinin halktan toplanan vergilerle oluşturulduğuna dikkat çekti.
“KAMU KURUMU İLE KAR EDEN FABRİKA ARASINDA FARK VAR”
Tugay, açıklamasında sendika yetkililerine doğrudan hitap ederek taleplerin özel sektör mantığıyla ele alınamayacağını ifade etti: “Tüm sendika yetkilisi arkadaşlarımızdan ricam; lütfen sakin olun. Patronla değil, halkla konuşuyorsunuz. Kar eden bir fabrika ile değil, kamu kurumu ile muhatapsınız.”
“İZMİR'E 3 AYDA 8 MİLYAR TL KAYNAK KESİLDİ”
Tugay, merkezi hükümetten gelen kaynakların azalmasına da dikkat çekerek, İzmir’in siyasi nedenlerle ekonomik baskı altında olduğunu öne sürdü:“ Belediyeler kamu kurumlarıdır. Onaylanan bütçeye uymak zorundadır. Hele ki İzmir gibi 22 yıldır muhalifliğinin bedelini ödeyen, 3 ayda 8 milyar parası kesilmiş bir kente bu sözler söylenmez. Bu kentin işçisi adına hiç söylenmez.”
İZMİR HALKINA ÇAĞRI: “SÜRECİ SAĞDUYU İLE DEĞERLENDİRİN”
Mesajını sonlandırırken doğrudan İzmir halkına da seslenen Tugay, hem belediye çalışanlarından hem de kamuoyundan sürece sağduyulu yaklaşmalarını istedi: “Lütfen süreci İzmir halkının sağduyusuna bırakın.”
