• Haberler
  • Siyaset
  • CHP Grup Toplantısı: Özgür Özel gündeme dair konuştu

CHP Grup Toplantısı: Özgür Özel gündeme dair konuştu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Özel'in yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar şu şekilde: 

Konya'da 2 yaşındaki Rana bebek sokak köpeklerinin saldırıyla can verdi. Erzurum'da 10 yaşında Murat'ımız yaralı. Normalde bu iki olay CHP'li belediyelerde olsa ve bu aşamada bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içinde savrulur gider. Konya'daki AKP'li belediyeleri suçlamadan bir şey söylüyorum. Belediye hangi belediye olursa olsun bu yasa bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz. Biz yasanın çıktığı tarihte Ağustos ayının 8'iydi. Bu yasanın sokaktaki popülasyonu artıracağını söyledik. Saldırgan ırkların tespitinin imkansızlaşacağını söyledik. Getirdikleri yasa al götür öldürdü. Bu öldür kısmı kimse razı gelmeyeceği için hem muhalefetin uyarıları. Hem de iktidardan gelen sesler öldür kısmını kaldırdı. Al götür ne  yaparsan yap. Bu yasa bu al götür ve ne yaparsan yap dediği için.

HAYVAN VE HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDA

Hayvan barınağı lazımken bunun da önünde engel. Barınaklar doluyor kısırlaştırma için köpekler toplanamıyor ve sokaktaki popülasyon artıyor. Geçen hafta meslek örgütleriyle bu konuları konuştuk değerli bilgiler aldık. Gelen bilgi şu bu yasa çıktıktan beri kısırlaştırma yüzde 30 azaldı. Çünkü yer yok alıp kısırlaştırıp 10 gün sonra bıraksan üremeyecekken alıyorsun doluyor yenisini alamıyorsun. Kuduz aşısı yapamıyorsun kuduz tehlikesi var. Hayvan sağlığı halk sağlığı tehdit altında. Şans oyunlarından yüzde 0,5'lik bir kesinti bütün barınak ve kısırlaştırma maliyetlerine yetiyor yapalım dedik olmaz dediler.

İşte Konya Erzurum AKP'nin belediyeleri. çıkıp hamaset yapsam ama yapmıyorum. Sayın Erdoğan'a çağrıda buluyorum. Gelin yeniden en önemlisi veterinerleri, çağrılan şu mecliste şu yasayı düzeltelim. Bu yasa ne hayvana  ne de insana huzur vermez. Yeni kayıplar olmadan iktidara bir kez daha hatırlatıyorum.

KARTALKAYA  FACİASI

Yasa ne hayvana sağlık, huzur ne insana sağlık, huzur verecek bir yasa değildir. Tutulacak tarafı yoktur. Bu konuda çağrımızı yeni kayıplar olmadan, yeni Rana bebekler ölmeden iktidara bir kez daha hatırlatıyorum huzurlarınızda. Diğer bir konu Kartalkaya. Bugün 49. gün.
İlk gün de oradaydık. Her hafta da burada konuştuk. Taziyeler için oradaydık. 40'ı günü oradaydık. 40 günde 3 kez gittim Bolu'ya, gitmeye de devam edeceğim. Biliyorsunuz 7 bilirkişi görevlendirildi. Bu arkadaşlar, 3 gün içinde rapor istendi. Gece gündüz çalışıp rapor yazdılar. Teslim edince başsavcı almadı. Neden? Ankara'dan baskı geliyor.

"O rapora bir bakın." Raporda ne var? Suçlular sayılmış, Turizm Bakanlığı sorumlu diyor, Bolu Belediyesi de sorumsuz diyor. "Buradan bakanlığı çıkarın, Bolu Belediyesi yazın." "Efendim, kanunda yeri yok." "Bütün denetimler bunlarda. Bolu Belediyesi'nin yetkisi yok.

Bakanlık yapmamış. Ayrıca Bolu Belediyesi yıllarca AK Parti'deyken de yapılmamış. Ne o suçlu ne bu suçlu. Görev alanının dışında, başka ilçede bu belediye. Bolu büyükşehir değil." "Hayır, bunu böyle yazmazsanız azlinizi isteyin." 3 günde rapor verin diyenler, raporu 3 günde hazırladılar. Raporu teslim ettikleri saatten sonra “Gördüğüm rüzum üzerine, işlerimin yoğunluğu üzerine bu görevden azlimi istiyorum.”

“49 GÜN BOYUNCA MÜMKÜN OLMAMIŞTIR”

Sonra bakan, ben bu azli söyleyince "Yok yok, heyeti genişlettik." dedi. Azilnameleri de geçen hafta gösterdim. Halen daha halen daha yani dört başı mamur yazılmış bilirkişi raporu yok. "Heyete korsan" dedi.
Ben görevlendirme kararını da gösterdik, yazdıkları raporu da gösterdik. Tam bir korsanlık faaliyetiyle Adalet Bakanı'nın bilgisi ve Bolu'daki talimatlandırdığı kişiler eliyle bir rapor korsanca adaletten kaçırılmış, yerine bir başka raporun ikame edilmesi de geçen 49 gün boyunca mümkün olmamıştır.
Mutlaka bir rapor çıkacak ama artık o raporda yazanlar da bir önceki raporun, ortadan kalkan raporun, dört başı mamur yazılmış o raporu işlerine gelmediği için siyaseten reddedenler ne diyecekler hep beraber göreceğiz.

“ÜZERİNDEN 39 GÜN GEÇTİ”

36'sı çocuk, bebek 78 canımızın hesabını sormaya, bu meselenin peşini bırakmamaya devam edeceğiz. Sayın Ali Yerlikaya'ya da söylüyorum. O gün "10 gün." dedi. "Bekleyeceğiz sayın bakanım." dedim, "Yeter ki adil olsun."
Dedi ki: "Çok iyi müfettişlerimiz var. Hiçbir şey gizli kalmayacak. 10 gün bana süre verin." dedi. Kendi talep ettiği sürenin üzerinden 39 gün geçti. Suspus bir kenarda oturuyor çünkü onu atayan dolma kalemin mürekkebiyle suçluyu atayan dolma kalemin mürekkebi aynı, kalemin sahibi de Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil.

“TÜM MESELELERİ ENİNE BOYUNA KONUŞTUK”

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz geçen hafta gruptan sonra Brüksel'e gittik. Kuvvetli bir heyetle gittik Brüksel'e ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimize giden yolda ilişkilerimizi kuvvetlendiren,
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Avrupa tarafından ne kadar önemsendiğini ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ortaya koyduğu hattın ne kadar kıymetlendirildiğini gördüğümüz ziyaretler yaptık.

Avrupa Parlamentosu'na Sosyalistler ve Demokratlar Grubu tarafından davet edilmiştik. Yaptığımız Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşma büyük bir dikkatle takip edildi. Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, dünyanın içinde bulunduğu durum, Suriye'den Gazze'ye, Gazze'den Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşa kadar, Kıbrıs'ımıza kadar tüm meseleleri enine boyuna konuştuk, soruları yanıtladık. Çok yerinde çok yerinde önerilerde bulunduğumuz, bu yol haritasının doğru harita olduğu ifade edildi.