Ege Denizinde deprem fırtınası: Dakika dakika buradan takip edin
Sürekli güncellenen haber... Son günlerde Ege Denizi'nde meydana gelen depremler vatandaşları korkutmaya devam ederken Ege Denizi'nde 700'den fazla deprem meydana geldi. Yunanistan ve İngiltere'de acil durum toplantıları devam ederken işte Ege Denizi deprem listesi
Türkiye'de son günlerde deprem gündemiyle sarsılmaya devam ediyor. Alınan bilgilere göre AFAD ve Kandilli Ege Denizi'nde peş peşe meydana gelen depremler vatandaşları tsunami felaketi ile korkutuyor. İşte, 4 Şubat 2025 Son depremler listesi ile Ege Denizi depremlerinin merkez üssü, derinliği ve büyüklüğü hakkında bilgiler…
EGE DENİZİ'NDE MEYDANA GELEN DEPREMLER 700'Ü GEÇTİ
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) verilerine göre, 28 Ocak'tan 3 Şubat Pazartesi saat 15.50'ye kadar Ege Denizi'nde 570 deprem kayıtlara geçti.
Deprem fırtınası şeklinde gelişen bu aktivite sonucunda 1-2 arası 100, 2-3 arası 255, 3-4 arası 182 ve 4-5 arası 33 deprem meydana geldi. Şu ana kadarki depremlerin en büyüğü 4,9 olarak kayıtlara geçti.
Depremler, Santorini Adası'nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda artış gösterdi ve derinlikleri 5 ila 25 kilometre arasında değişti.
DEPREM UZMANLARINDAN UYARILAR GELDİ
Uzmanlar, Santorini Adası'nda artan sismik hareketliliğin yanı sıra 28 Ocak'tan bu yana kaydedilen depremlerin İstanbul ve Anadolu'ya olası etkisi hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, depremlerin 2 bin 500 kilometrekarelik bir alan içerisinde hala devam ettiğini, sismik hareketlerde de belirgin bir artışın dikkati çektiğini anlattı.
Enstitüsü olarak bölgeyi 7 gün 24 saat izlediklerini aktaran Özel, "Burası Ege Denizi'nin güneyinde, Helenik Yayı ve Afrika Plakası'nın, Avrasya Plakası'nın altında aktif bir dalma-batma zonu... Buralar 2,5 yıldır aslında hareketli. Akdeniz'de de sürekli kaydediyoruz ama bu depremlerin frekansları çoğalmaya başladı." dedi.
Özel, tarih boyunca bölgede çok sayıda deprem ve büyük patlamalar yaşandığını, bazılarının tsunamiye neden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Benzer bir etkinlik 2011-2012 yıllarında da kaydedilmiş, volkanik aktivite dönemleri olmuş. Bölgenin sürekli olarak bir jeodinamik hareketlilik içinde olduğunu biz zaten biliyoruz. Son yüzyıldaki aktivitesi bölgedeki sismik hareketlerle doğrudan ilişkili. Ancak bunlar normal faylarla, dışa yatımlı faylarla uyumlu. Biz, 4 tane büyük depremin kaynak mekanizmalarını da çözdük. Tektonik faktörlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz, böyle değerlendirebiliriz. Aktivitenin deprem fırtınası şeklinde seyretmesinde bölgenin volkanik özelliklerinin de etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak aktivitenin doğrudan bir volkan hareketliliği gösterip göstermediğine ilişkin elimizdeki verilerle kesin bir şey söylemek mümkün değil."
Özel, gelecekte bölgede hem sismik hem de volkanik olayların gerçekleşme olasılığının yüksek olduğunu söyledi.
Bundan dolayı çok disiplinli bir izleme sistemiyle burasının sürekli gözlenmesi gerektiğini kaydeden Özel, şöyle konuştu:
"Türkiye'de acil bir durum görülmüyor ama gelişmeleri yakından izliyoruz. Aktivitenin seyrine göre değerlendirmeye devam etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Bunlar, Marmara Bölgesi'ni etkileyecek faktörler değiller. Türkiye'de güneybatıya etkilerini değerlendirmek de aktivitenin nasıl devam edeceğine bağlı. Şu andaki mevcut aktivite, Girit'in kuzeyi ve Türkiye'nin güneybatısı arasında yer alan bir hat. Böyle bir şeyin bütün Marmara'yla tek bir bağlantısı olamaz." diye konuştu.
4 VE ÜZERİ 500 DEPREM
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise depremin olduğu lokasyonun önemine işaret ederek, bir haftadan beri bölgede bir kısmı 4 ve üzeri olan 500'den fazla depremin yaşandığını söyledi.
Bölgedeki Santorini Adası'nın volkanik olduğunu dile getiren Ersoy, "Zamanında da insanlık tarihi içerisinde faaliyete geçmiş, yıkımlar yapmış, tsunami de oluşturmuş önemli bir ada. Bunun hemen yanında oluyor." dedi.
Santorini'nin yanındaki Amargos Adası'nda, 1956'da deniz içerisinde yaşanan büyük bir depremin tsunamiye ve 5 metrenin üzerinde dalgalara neden olduğuna işaret eden Ersoy, burada hem volkanik hem tektonik depremlerin hem de tsunaminin oluşabildiğini bildirdi.
Ersoy, bölgede oluşabilecek üçlü tehlikeye dikkati çekerek, "Bu bakımdan bölgeyi sürekli izliyoruz, aktivitelere bakıyoruz. Aynı şekilde Yunanistan Krizi Merkezi de izliyor, bazı uyarılarda bulunuyor. Bizi ilgilendiren tarafı olan Bodrum ile Muğla'nın kıyılarına yakın olması nedeniyle oluşabilecek bir deprem ya da tsunaminin etkileri açısından takipteyiz." diye konuştu.
Ege Denizi'ndeki deprem fırtınasını AFAD'ın da izlediğini vurgulayan Ersoy, yanlış bilgilendirme olmaması açısından zaman zaman gerekli açıklamaların yapıldığını anlattı.
Ersoy, "Bu tam bizim olayımız olmadığı için kriz merkezinin Yunanistan'da, adada kurulmuş olması çok normal." değerlendirmesini yaptı.
Yunanistan'da kurulan merkezin mantıkIı uyarılarda bulunduğunu kaydeden Ersoy, "Bu deprem fırtınasının İstanbul ve Anadolu'nun herhangi bir yeriyle ilgisi yok, tetiklemesi falan da mümkün değil. Öyle bir şeyler söyleniyorsa tamamen yanlış ve spekülatif." bilgisini verdi.
İZMİR VALİLİĞİNDEN EGE DENİZİ’NDEKİ SİSMİK HAREKETLİLİĞE İLİŞKİN AÇIKLAMA
İzmir Valiliği, Ege Denizi'nde 28 Ocak'tan itibaren yoğunlaşan sismik hareketliliği uzmanların, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile koordineli şekilde çok yönlü değerlendirdiğini, deprem, volkanik aktivite ve tsunami ihtimallerinin bilimsel çerçevede takip edildiğini bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, bölgede deprem fırtınası şeklinde süren hareketlilik kapsamında şu ana kadar en büyüğü 4,8 büyüklüğünde olan 400'ü aşkın deprem kaydedildiği belirtildi.
Depremlerin, Santorini Adası'nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaştığı bildirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Depremler, 5-25 kilometre arasında değişen derinliklerde meydana gelmektedir. Ülkemiz kıyılarına en yakın deprem yaklaşık 140 kilometre mesafede gerçekleşmiştir.
2011-2012 yıllarında benzer bir sismik aktivitenin yaşandığı bu bölgede, 14 ay süren hareketlilik herhangi bir volkanik faaliyete neden olmamıştır. Uzmanlar, AFAD ile koordineli şekilde sismik hareketliliği çok yönlü olarak değerlendirmektedir. Deprem, volkanik aktivite ve tsunami ihtimalleri bilimsel çerçevede takip edilmektedir.
Sosyal medyada yayılan dezenformasyon içeriklerine itibar edilmemesi, yalnızca resmi kaynakların takip edilmesi önemle rica olunur. Gelişmeler titizlikle izlenmekte olup, kamuoyuna düzenli bilgilendirme yapılacaktır."
KANDİLLİ VE AFAD DUYURDU
Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından son depremler anlık olarak paylaşılıyor. Son depremler listesi küçük ve büyük ölçüde gerçekleşen tüm depremleri barındırıyor ve bu liste aracılığıyla depremin büyüklüğü ve derinliği gibi bilgiler öğrenilebiliyor.
Santorini’de son 48 saatte 4’ün üzerinde 37 deprem meydana geldi. Toprak kaymaları ve çökme riski nedeniyle ada sakinleri endişeli. Yetkililer, Athinios Limanı kapanırsa tahliyeler için alternatif planlar hazırlıyor. Bilim insanları sarsıntıların haftalarca sürebileceğini öngörüyor
Bir deprem fırtınasıyla sarsılan Santorini Adası'nda tahliye planları başladı. Geç saatlere kadar süren sarsıntılar son 48 saatte daha da yoğunlaştı.
Yunanistan'ın Jeodinamik Enstitüsü Araştırma Direktörü Thanasis Ganas "Cumartesi öğleden sonra ile Pazartesi öğleden sonra arasındaki 48 saat içinde 4'ün üzerinde 37 deprem meydana geldi," dedi.
Son üç günde 550 deprem kaydedildi. En şiddetli deprem ise 5.2 büyüklüğünde oldu. Depremler, 4 ila 4.9 büyüklüğünde seyretti. Her bir kaç dakikada bir, deprem olduğu görüldü.
Ganas, "Depremler, Santorini'ye yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Anhidros adacığı çevresinde gerçekleşiyor. Süreç ve bizim bu konudaki gözlemlerimiz devam ediyor" açıklamasını yaptı.
ADA HALKI KAÇIYOR
Ada halkından büyük güruhlar ise, kendi imkanlarıyla evlerini terk ediyor. Her ne kadar resmi tahliye emri verilmese de, ada halkı limanlardaki tüm ticari gemileri kullanarak bölgeden kaçıyor.
Yaklaşık 15 bin kişinin yaşadığı adada, Ekathimerini'nin aktardığına göre 6 binden yerli bölgeyi terk etti. Yunanistan'da gemi seferlerin dolup taştığı aktarıldı.
Birçok ada sakini, Atina'ya gitmek üzere yol aldı. Evlerinden olan insanlar, akrabalarında ve otellerde kalmak üzere hazırlıklara başladı.
Yunan basını Ekathimerini'nin aktardığına göre, ada sakinlerinin bir kısmı hala sakinliğini korusa da adadaki bazı eski yapıların çökme riskinden endişe ediliyor. Fakat en büyük tehdit, volkanik dağın eteklerinden geliyor.
EN BÜYÜK SORUN
Dün, volkanik dağın etrafındaki bazı bölgelerde toprak kaymaları meydana geldi. Kayalık uçurumların üzerine inşa edilmiş yapılar, bu durum sebebiyle büyük risk altında.
Toprak kayması riskinin en çok hissedildiği alan ise, Athinios limanı yolu. Tahliyelerde kullanılacak bu limanın, taş ve toprakla kapanması halinde adadan en hızlı kaçış yolu kapanmış olacak.
Santorini Belediye Başkanı Nikos Zorzos, "Athinios Limanı herhangi bir nedenle kapanırsa, insanları hızla tahliye edebileceğimiz bir alternatif planımız var. Adanın doğu tarafındaki bazı plajlara derinlik ölçümlerine dayanarak tekneler yanaşabilir." açıklamasını yaptı.
Belediye, büyük bir deprem durumunda kullanılabilecek sekiz tahliye alanını sosyal medya üzerinden duyurdu.
Bu esnada, Yunanistan'ın en turistik uğraklarından biri olan adaya turistler gelmeye devam ediyor. Ancak, turistlerin büyük bir kısmının uçaktan indikleri gibi geri bindikleri aktarıldı.
YETKİLİLER KRİZE HAZIRLIK YAPIYOR
Arama kurtarma yetkilileri, acil barınma planlarını devreye soktu. Santorini Belediye Başkanı Nikos Zorzos, "Yapısal risk taşımayan ve düz yüzeylere sahip sekiz barınma alanı oluşturduk," dedi. Bu alanlarda çadırlar kuruldu.
Acil durum ekipleri bölgede hazır beklerken, yetkililer sahil şeridinden uzak durulması ve kapalı alanlarda büyük grupların bir araya gelmemesi konusunda uyarıda bulundu.
Bazı oteller, su yükünün binaları zayıflatabileceği uyarısıyla havuzlarını boşaltmaya başladı. İnşaat çalışmaları durduruldu.
DAHA UZUN SÜRECEK
Deprem Planlama ve Koruma Kurumu Başkanı Efthimios Lekkas, son günlerdeki sismik hareketliliğin 5,5 büyüklüğünü aşmasının pek mümkün olmadığını söylüyor.
Lekkas, "4 ila 5 büyüklüğünde çok sayıda deprem var. Ancak bunlar şu ana kadar volkanik dağ ve Colombo’daki volkanik süreçlerle bağlantılı değil. Sismik hareketlilik birkaç gün ya da hafta sürebilir. Sürecin nasıl ilerleyeceğini kesin olarak öngöremeyiz" açıklamasını yaptı.
Depremlerin uzun süreceğini belirten Sismolog Gerasimos Papadopoulos, "24 Ocak’tan beri devam eden bu sismik dizilim, deniz bölgesinde ve yaklaşık 20 kilometre derinlikte gerçekleşiyor. Depremler, Santorini’nin kuzeydoğusundaki deniz tabanında, Anafi’nin kuzeyi ve Amorgos’un güney kıyılarına kadar uzanan yaklaşık 30 kilometrelik bir hat boyunca gerçekleşiyor. Bu, 1956’da Yunanistan’ın son 150 yıl içindeki en büyük depremine neden olan fayın yüzde 20’sinin aktif hale geldiğini gösteriyor" dedi.
Bilim insanları bölgedeki durumu yakından izlemeye devam ediyor. Dün Anhidros ve Anafi’ye yeni sismik gözlem istasyonları kuruldu.
Papadopoulos "Önümüzdeki süreçte daha büyük bir deprem olabilir ama bunun büyüklüğünü kesin olarak söyleyemeyiz. Bu bir tektonik sismik dizilim ve volkanik bir aktivite değil. Depremler, Colombo ve Santorini volkanlarından uzakta gerçekleşiyor. Ancak, fayın aktif hale gelen bölgesinin genişlemesiyle daha büyük bir deprem olasılığı göz ardı edilemez." dedi.
Yunanistan, Afrika ve Avrasya tektonik plakalarının kesişim noktasında yer aldığı için Avrupa'nın en çok deprem üreten bölgelerinden biri.
Santorini, yaklaşık M.Ö. 1600’de yaşanan devasa bir volkanik patlama sonucu bugünkü halini aldı. Bölgede bilinen son volkanik patlama 1950’de gerçekleşmişti.