Finansal sıkılaşma derinleşiyor: İhracatçılar için yeni dönem başladı
TCMB, finansal istikrarı güçlendirmek ve dövize talebi azaltmak için yeni makroihtiyati düzenlemeler açıkladı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 'EİB olarak bu desteğin yıl sonuna kadar uzatılmasının, ihracatçının planlama yapabilmesi ve kur kayıplarını sınırlandırabilmesi açısından önemli olduğuna inanıyoruz.' açıklamasında bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 3 Mayıs 2025 tarihinde kapsamlı bir makroihtiyati düzenleme paketi açıkladı. Paket, Türk lirasına geçişi hızlandırmayı, döviz kurundaki oynaklığı azaltmayı ve finansal istikrarı pekiştirmeyi amaçlıyor.
Bankacılık sistemi ve ihracat sektörünü doğrudan etkileyen bu düzenlemelerle birlikte, TL’nin cazibesini artırmak ve rezerv birikimini desteklemek hedefleniyor.
ZORUNLU KARŞILIK ORANLARINDA ARTIŞA GİDİLDİ
TCMB, döviz mevduatlarına olan ilgiyi azaltmak amacıyla zorunlu karşılık oranlarında önemli artışlara gitti. Buna göre:
-Yabancı para mevduatlarında zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde 200 baz puan artırıldı.
-Döviz cinsi repo işlemlerinde zorunlu karşılık oranı 400 baz puan yükseltildi.
Ayrıca, TL mevduat oranı %60’ın altında kalan bankaların bu oranı her ay en az 0,3 puan artırmaları beklenecek. Bu uygulamayla birlikte TL cinsinden mevduatların sistemdeki ağırlığının artırılması hedefleniyor.
“İHRACATÇININ STRATEJİSİ DEĞİŞMELİ: NET KÂRA VE SERMAYEYE ODAKLANMA ZAMANI”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “EİB olarak bu desteğin yıl sonuna kadar uzatılmasının, ihracatçının planlama yapabilmesi ve kur kayıplarını sınırlandırabilmesi açısından önemli olduğuna inanıyoruz. Merkez Bankası’nın attığı adımlar, TL'nin reel olarak değerlenmesini desteklemeyi, döviz kurlarındaki yükselişi sınırlamayı ve rezervleri artırmayı amaçlıyor. Ancak ihracatçılar açısından dengeyi iyi kurmak şart. Dikkat çekici bir unsur ise hem döviz dönüşüm desteği (%3) hem de ihracat gelirlerinin %35’inin MB’ye satış zorunluluğu, sadece 31 Temmuz 2025’e kadar geçerli. Bu kısa süreli uygulamaların planlamayı zorlaştırdığı ortadadır. Ayrıca reel efektif döviz kurunun yüksek kalması bekleniyor. Bu da ihracatçının uluslararası rekabet gücüne katkı sağlamayacak, aksine firmaların kârlılıklarını baskı altına alacaktır. Değerli TL ve yüksek faiz ortamı hâlâ devam ediyor. Bu tablo, üretim ve ihracat yapan firmalar için maliyetlerin yukarı yönlü kalmasına, dolayısıyla fiyat tutturma baskısının artmasına neden oluyor.” dedi.
Başkan Eskinazi, “Sonuç olarak ihracatçının artan maliyetler karşısında net kârlılığına odaklanması, sermaye kârlılığını artıracak stratejiler geliştirmesi, brüt satış yerine operasyonel verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflemesi gerekiyor. Kurda büyük sıçrayışların beklendiği dönem sona erdi. Şirketlerin artık birim maliyetlerini doğru hesaplaması, bütçelerini disiplinli şekilde oluşturması, enflasyonun altında kur artışı beklemesi, kur riskini minimize edecek finansal enstrümanları kullanması, giderleri azaltacak yapısal önlemler alması büyük önem taşıyor. Ayrıca piyasa dinamikleri değişti; artık altı ay kısa vade, bir yıl uzun vade olarak kabul ediliyor. Firmalarımızın bu yeni zaman perspektifiyle hareket etmesi gerekiyor. ABD’ye ihracatta navlun maliyetleri önemli bir engel haline geldi. Bu noktada ABD’ye özel navlun desteği gibi bölgesel teşvikler ihracatçımızın rekabetçiliğini korumak adına mutlaka gündeme alınmalıdır. EİB olarak, bu geçiş sürecinde üyelerimize yol gösterici olmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
TL ZORUNLU KARŞILIKLARINDA FAİZ AVANTAJI YÜKSELTİLDİ
Yeni düzenleme kapsamında TL zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranı da değiştirildi.
Faiz oranı, TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin %84’ünden %86’sına çıkarıldı.
Bu adım, TL kaynakların sistem içinde daha cazip hale getirilmesini amaçlıyor.
İHRACATÇILARA YÖNELİK İKİ KRİTİK DÜZENLEME
Yeni pakette ihracatçılarla ilgili iki önemli karar dikkat çekiyor:
İhracat bedelinin Merkez Bankası’na satış oranı %25’ten %35’e yükseltildi. Bu uygulama 31 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerli olacak.
Döviz gelirlerini TL’ye çeviren firmalara verilen dönüşüm desteği oranı %2’den %3’e çıkarıldı. Bu teşvik de 31 Temmuz 2025’e kadar sürecek.
Bu değişiklikler, ihracatçı firmalar için yeni bir stratejik pozisyonlanma ihtiyacını beraberinde getiriyor.