Gıda, politikanın yeni silahı mı? Türkiye'yi bekleyen tehdit!
İklim krizi sadece çevreyi değil, küresel ticareti, gıda güvenliğini ve jeopolitik dengeleri de tehdit ediyor.
Üsküdar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Antalya’daki Gıda Kimyası Kongresi’nde çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin de destek verdiği “4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi”, 8-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya’nın Kemer ilçesindeki Juju Premier Palace Hotel’de düzenlendi. Kongrede ana konuşmacı olarak yer alan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, dünyayı bekleyen büyük krizlere dikkat çekti.
Prof. Dr. Kaynak konuşmasında, “Ne anlatırsak anlatalım, dönüp dolaşıp siyasetle bağlantı kuruyoruz” diyerek 21. yüzyılın bir “krizler yüzyılı” olduğunu vurguladı. Gıdanın, uluslararası ilişkilerde bir yaptırım aracı olarak kullanıldığını söyleyen Kaynak, "Rusya'yla sorun yaşadığınızda bir anda 'domatesini almıyorum' deniliyor. Bahane olarak da pestisit var deniliyor. Ama gerçek neden genellikle siyasi." ifadelerini kullandı.
DÜNYA DÜZENİNİ SARSTI
Kaynak, son 25 yılda üç büyük kriz yaşandığını ifade etti:
2001 Terör Saldırıları: Güvenlik anlayışını değiştirdi, savunma harcamaları 750 milyar dolardan 2,5 trilyon dolara yükseldi.
2008 Ekonomik Krizi: Devlet yeniden ekonomik aktör haline geldi.
2020 Pandemisi: Devletin birey üzerindeki biyopolitik gücü arttı.
Bu krizlerin sadece ekonomi ve güvenlik değil, aynı zamanda bireysel psikolojiyi de etkilediğini belirten Kaynak, 2024 itibarıyla dünyada mental hastalıklar için 5 trilyon dolar harcandığını, bu rakamın 2030’da 16 trilyon dolara ulaşabileceğini söyledi.
TÜM SİSTEMLER FELÇ OLABİLİR
Gelecekteki muhtemel kriz kaynaklarından birinin siber saldırılar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, tarımdan perakendeye kadar gıda sektörünün dijital altyapılara bağımlı hale geldiğini, bu nedenle küresel bir siber saldırının tüm sistemleri felç edebileceğini belirtti.
GÖRÜNMEYEN DÜŞMAN
İklim krizinin sadece sıcaklık değişimiyle sınırlı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kaynak, tarihsel kıtlıkların çoğunun iklim değişimi kaynaklı olduğunu hatırlatarak, "Toprak kuruyor, sular çekiliyor, ürün çeşitliliği azalıyor. Türkiye de bu krizden en çok etkilenecek ülkelerden biri" dedi.
Grönland ve Kuzey Denizi’nin, buzulların erimesiyle yeni tarım alanları ve ticaret rotaları sunduğunu belirten Kaynak, "Sibirya bile artık ekip biçilebilir hale geldi. Kuzey Denizi, lojistikte güney rotalarına göre çok daha avantajlı." şeklinde konuştu.
YENİ TİCARET YOLLARI
Dünyadaki güncel çatışmaların önemli bir kısmının yeni ticaret koridorları nedeniyle yaşandığını dile getiren Kaynak, AYMEK (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Koridoru) projesinin Kıbrıs’tan geçmesinin Türkiye için risk taşıdığını söyledi.
Gazze bölgesinin de uluslararası liman yapılmak istendiğini ifade eden Kaynak, "Trump, Gazze’ye gayrimenkul gibi bakıyor. Gazze’yi cazip bir yatırım alanı olarak görmek aslında yeni bir ticaret vizyonunu işaret ediyor." dedi.