Glokom hastalığına dikkat! Görme kaybına neden oluyor

Glokom, göz içi basıncının artmasıyla görme sinirine zarar veren, çoğu zaman belirti vermeden ilerleyen bir hastalık. Ancak tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Peki, glokomun erken teşhisi neden bu kadar önemli? Kimler risk altında? 40 yaş ve üstü bireyler ile göz sağlığı geçmişi olanlar için ne gibi önlemler alınmalı? Glokomun kontrol altına alınabilmesi için hangi adımlar atılmalı? Bu hastalık, göz sağlığınızı tehdit ediyor mu? İşte detaylar:

Göz hastalıkları arasında "sessiz hırsız" olarak bilinen glokom, dünya genelinde milyonlarca insanı etkiliyor. Uzmanlar, hastalığın erken teşhis edilmemesi durumunda kalıcı görme kaybına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Glokom, göz içi basıncının artması sonucu görme sinirine zarar veren kronik bir göz hastalığıdır. Genellikle belirti vermeden ilerleyen bu hastalık, zamanla görme kaybına neden olabilir. Hastalık, özellikle 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülüyor.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Yıldız, glokomun özellikle ailesinde hastalık öyküsü olan bireylerde, diyabet hastalarında, yüksek tansiyon sorunu yaşayanlarda ve uzun süre kortizon kullananlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor. Dr. Yıldız, "Glokom sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için düzenli göz muayenesi çok önemli. Erken teşhis edilirse hastalığın ilerlemesi durdurulabilir" dedi.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Glokom genellikle belirti vermez. Ancak ilerleyen evrelerde aşağıdaki şikayetler görülebilir:

Görme alanında daralma,
Baş ağrısı ve göz ağrısı,
Geceleri ışıkların etrafında hareler görme,
Bulanık görme.

TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?

Hastalığın tedavisinde erken teşhis büyük önem taşıyor. Glokom, göz damlaları, lazer tedavisi veya cerrahi müdahalelerle kontrol altına alınabiliyor. Ancak hastalık tamamen iyileştirilemez, sadece ilerlemesi durdurulabilir.

UZMANLARDAN UYARI

Uzmanlar, 40 yaşından sonra herkesin yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırması gerektiğini vurguluyor. Glokomun erken teşhisi için göz tansiyonunun ölçülmesi ve görme siniri değerlendirmesi büyük önem taşıyor.