• Haberler
  • İzmir
  • İzmir Kuzey-Doğu Çevre Yolu projesinde kritik aşama!

İzmir Kuzey-Doğu Çevre Yolu projesinde kritik aşama!

İzmir'in trafik yükünü azaltması beklenen 41 km'lik Kuzey-Doğu Çevre Yolu projesi için Çevre Bakanlığı inceleme sürecini başlattı, itirazlar 10 gün içinde yapılabilecek.

İzmir’de uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan ve “2. Çevre Yolu” olarak bilinen İzmir Kuzey-Doğu Çevre Yolu projesinde yeni bir aşamaya geçildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 5 milyar 283 milyon 49 bin 294 TL yatırım bedeliyle planlanan proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İnceleme-Denetleme Komisyonu (İDK) süreci başladı.

İDK toplantısının ardından proje, kamuoyunun görüşüne sunulmak üzere 10 gün boyunca askıya çıkarıldı. Bu süre zarfında çevresel etkilere ilişkin görüş ve itirazlar Bakanlığa iletilebilecek.

7 İLÇEYİ BAĞLAYACAK 41 KM’LİK GÜZERGAH

Menemen, Çiğli, Karşıyaka, Bornova, Kemalpaşa, Buca ve Bayraklı ilçelerini kapsayacak şekilde planlanan 41 kilometrelik çevre yolu, hem kent içi hem de transit ulaşımda önemli bir yükü üstlenmeye hazırlanıyor.

Proje kapsamında, dört adedi otoyol-otoyol ve otoyol-devlet yolu bağlantısı olmak üzere toplam 11 kavşak inşa edilecek. Özellikle sanayi sitelerinin doğusundaki dağlık araziler üzerinden geçecek güzergah, şehir içi trafik yoğunluğuna nefes aldırmayı hedefliyor.

İzmir Kuzey-Doğu Çevre Yolu projesinde kritik aşama!

GÜZERGAH DETAYLARI AÇIKLANDI

Proje raporuna göre çevre yolu, Bayraklı ve Karşıyaka’nın kuzeyinden başlayarak doğuya yöneliyor. Bornova Çevre Yolu’na bağlanacak olan hat, Evka-4 mahallesinin altından tünelle geçerek Homeros Vadisi ve Manisa Yolu’nu kesiyor. Ardından Ambarlar bölgesine ulaşan güzergah, İzmir-Ankara Devlet Yolu ve İzmir-İstanbul Otoyolu ile kesişiyor. Yol, sanayi alanlarının doğusundan geçerek Buca Kavşağı’nda sona erecek.

2025 YATIRIM PROGRAMINDA YOK

Projenin kapsamı ve etkisi bu denli büyük olmasına rağmen 2025 yılı yatırım programında yer almaması dikkat çekti. Bazı çevreler bu durumun projede gecikmelere yol açabileceğini savunurken, diğer yandan itiraz sürecinin tamamlanmasının ardından yeniden değerlendirmeye alınabileceği belirtiliyor.