Alsancak’ın kalbinde, taş duvarlarının ardında 140 yıldır aynı sıcaklığı koruyan bir fırın var: Zeynel Ergin Fırını. Önünde sabahın ilk ışıklarında oluşan kuyruklar, sadece gevrek almak için değil; İzmir’in bir parçasına, nostaljik bir ana, tarihe dokunmak için. Ferdi Özbeğen’in bile bir zamanlar burada çalıştığı bu mütevazı mekan, artık kentin simgelerinden biri.

BİR EGE SABAHI GEVREKSİZ OLMAZ

Zeynel Ergin Firin Kapakİzmir’e gelip de sabah kahvaltısını gevreksiz yapan neredeyse yoktur. Ama Zeynel Ergin Fırını’nda yenen gevrek bir başka. Farkı nohut mayasıyla yoğrulan hamurda, taş fırında odun ateşiyle pişirilmesinde ve ustalıkla sürdürülmüş bir geleneğin elden ele aktarılmasında saklı.

Alsancak’ın 1466 sokağında, adını da taşıyan bu daracık sokakta sabah saatlerinde yükselen mis gibi simit kokusu, şehri uykusundan uyandırır. Hem yerel halkın hem de turistlerin müdavimi olduğu fırın, sade bir kahvaltının nasıl unutulmaz bir deneyime dönüştüğünü kanıtlıyor.

BİR FIRINDAN FAZLASI

Zeynel Ergin 3

Fırının hikayesi, Ayvalık sokaklarında çocuk yaşta gevrek satmaya başlayan Zeynel Ergin’in kararlılığıyla başlıyor. 1933 doğumlu Ergin, askerliğinin ardından İzmir’e taşınıp, Alsancak’ta 1800’lü yıllarda kurulmuş olan ilk gevrek fırınında çalışmaya başlıyor. 1962 yılında ise o fırını devralıyor. Ve işte asıl hikâye o noktada yazılmaya başlıyor.

Bu fırının taş duvarları, sadece ekmek değil; aynı zamanda İzmir’in tarihini, gündelik yaşamını ve sokak kültürünü pişiriyor. Bir dönemin ünlü sanatçısı Ferdi Özbeğen’in burada çalışmış olması, mekâna ayrı bir anekdot katıyor. O yıllardan bu yana değişmeyen tat, değişmeyen özen ve kuyruklarda sabırla bekleyen müdavimler…

GEVREK, KUMRU VE DAHA FAZLASI

Zeynel Ergin 1

Zeynel Ergin Fırını yalnızca gevreğiyle değil, kumrusu ile de ünlü. Ancak burada yapılan kumru, alışılmışın dışında. Geleneksel tarifin ötesinde nohut mayasıyla yapılan ekmeği, içeriğindeki malzemeleri ve pişirme tekniğiyle farklılaşıyor. Bu nedenle hem yerli hem de yabancı gurmelerin radarına girmeyi başarıyor.

İzmir Gourmet Guide, fırını kahvaltı ve börek dalında “İzmir’in En İyisi” seçerken, Taste Atlas gibi uluslararası rehberler de burayı öneriyor.

ÖDÜLLERLE TAÇLANMIŞ BİR MİRAS

Zeynel Ergin Fırını'nın başarıları yalnızca lezzetle sınırlı değil. 2002 yılında Göztepe Rotary Kulübü tarafından verilen Rotary Meslek Hizmetleri Ödülü, 2006’da İzmir Kültür Sanat ve Sosyal Dayanışma Derneği'nin verdiği Teşekkür Belgesi, bu mirasın ne kadar değerli olduğunun da bir göstergesi.

İzmir’de minik çevreci Elif, parktaki çöpleri topladı
İzmir’de minik çevreci Elif, parktaki çöpleri topladı
İçeriği Görüntüle

Zeynel Ergin, 2021 yılında yaşamını yitirse de, fırının ruhu oğlu ve çalışanları tarafından yaşatılıyor. İzmir’in kültürel mirasına katkısı nedeniyle Konak Belediyesi, Alsancak’taki sokağa onun adını verdi: Zeynel Ergin Sokağı.

NE ZAMAN GİDİLİR?

Ziyaret için en iyi saat: Sabah 07.00 – 09.00 arası. Taze gevrekler fırından yeni çıkmış oluyor.

Mutlaka denenmeli: Nohut mayalı kumru ekmeği, klasik gevrek ve peynirli börek.

Yanına ne gider?

Yan sokaklardaki esnaf kahvelerinden alınan taze demlenmiş bir çay ile keyif tamamlanır.

Adres: Alsancak, Zeynel Ergin Sokağı, Konak/İzmir

BİR KAHVALTIDAN FAZLASI

Zeynel Ergin Fırını sadece bir kahvaltı durağı değil. Bir İzmir sabahını, geçmişin izleriyle birlikte yaşamak isteyen herkes için bir yolculuk. Tarihi bir taş fırının önünde sabahın serinliğinde sıraya girmek, belki de İzmir’de yapılacak en otantik şeylerden biri. Bu sokakta sadece gevrek değil, geçmişin kokusu da pişiyor…

Muhabir: SELMA ARTAR