İzmirli öğrencilerden dünyaca ünlü simge yapılara deprem testi!
İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencileri, dünya çapında 50 simge yapının maketini yaparak deprem simülasyonu gerçekleştirdi. Etkinlik büyük ilgi gördü.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Bölümü öğrencileri, hem İzmir’den hem de dünyadan simgeleşmiş 50 yapıyı ölçekli olarak modelledi ve bu yapıları sarsma tablasında test etti. Yaklaşık üç ay süren projeyle öğrenciler, depremlere karşı yapıların davranışlarını birebir analiz etti.
KONAK CAMİİ’NDEN BURJ KHALIFA’YA
Projede İzmir’in önemli yapılarından Konak Camii, Hilton Oteli ve Toprak Mahsulleri Ofisi gibi binaların yanı sıra ABD’deki The Chrysler Building, Empire State ve Transamerica Pyramid, Dubai’deki Burj Khalifa ve Tayvan’daki Taipei 101 gibi yapılar da yer aldı. Öğrenciler, bu yapıların üç boyutlu ölçümlerini yaparak titizlikle maketlerini oluşturdu.
SARSMA TABLOSUNDA DEPREM SENARYOSU
Öğrenciler maketlerin altına kendi tasarladıkları “sarsma tablosu” yerleştirerek, her binanın deprem anındaki davranışını gözlemledi. Bu simülasyonla yapı sistemlerinin dayanıklılığı test edilirken, farklı yapı türlerinin sarsıntıya verdiği tepkiler gözlemlendi.
90 ÖĞRENCİDEN PROFESYONEL ANALİZ
İEÜ İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Bölümü’nde öğrenim gören 90 öğrenci, “Mühendislik Mekaniği II: Dinamik” ve “Dinamik ve Yapısal Analiz” dersleri kapsamında yürütülen çalışmalarda gerçek bir mühendis ve mimar titizliğiyle ilerledi. Her grup hazırladıkları projeleri rapor haline getirerek öğretim üyelerine sundu.
KAMPÜSTE SERGİLENDİ
Öğrencilerin hazırladığı maketler ve elde ettikleri veriler, İEÜ kampüsünde düzenlenen özel bir sergiyle ziyaretçilere sunuldu. Etkinlikte, yapı sistemlerinin deprem karşısındaki tepkilerini birebir gözlemleme fırsatı bulan ziyaretçiler, genç mühendis ve mimar adaylarının çalışmalarına tam not verdi.
“YETKİNLİKLERİ ARTTI”
İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Kılıç, projeye katılan öğrencilerin hem mühendislik hem de mimari açıdan tasarım yetkinliklerini artırdığını belirtti. Özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu sismik riskler çerçevesinde bu tür uygulamaların eğitim için çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, "Ülke olarak, depremi yalnızca konuşmamalıyız; depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuzla da yüzleşmeliyiz. Ne yazık ki geçmişte yaşanan acı tecrübeler, yapısal yetersizliklerin ne denli büyük kayıplara yol açabileceğini gösterdi. Bu nedenle, genç mühendis ve mimar adaylarımıza çok iyi eğitim vermeli, onlara bu bilinci aşılamalıyız. Proje kapsamında yapılan çalışmalar, bu bilinci geliştirmek adına çok kıymetli" dedi.
“TEORİYİ PRATİĞE TAŞIDILAR”
Öğrencilerin bu projeyle taşıyıcı sistemlerin davranışlarını, zayıf noktaları, malzeme tepkilerini deneyimleme imkanı bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Kılıç, "Onları sadece birer öğrenci değil, gelecekte insanların yaşam güvenliğinden doğrudan sorumlu olacak profesyoneller olarak yetiştiriyoruz. Kitaplardan öğrenilen bilgiler, pratiğe döküldüğünde anlam kazanır. Öğrencilerimiz, dünyanın farklı bölgelerinde yer alan simge binaları hem mimari hem de mühendislik açısından analiz etti. Bu yapıların gerçek dünyada karşılaşabileceği sismik etkileri laboratuvar ortamına taşıyarak bire bir gözlemledi. Bu deneyim, onların sadece teknik kapasitesini değil; analiz, yorumlama, problem çözme ve ekip içinde çalışma yetkinliklerini de ileri düzeyde geliştirdi" diye konuştu.
‘TOPLUMSAL GÖREV’ VURGUSU
Eğitimci olarak görevlerinin, öğrencilere sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda onları düşünen, sorgulayan ve çözüm üreten bireyler olarak yetiştirmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kılıç, "Deprem gibi hayati bir konuda farkındalık kazandırmak; gençlerimizin mesleklerini sadece bir iş değil, aynı zamanda toplumsal görev olarak görmelerini sağlar. Bu bilinçle hareket ediyor, üniversite olarak ülkemizin daha güvenli yarınları için güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Öğrencilerimizi de projeye verdikleri emek ve sundukları katkı için tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.