Kanada'da tarih yeniden yazılıyor!
100 milyon yıl önce Kuzey Amerika topraklarında zırhlı bir dev mi dolaşıyordu? Bilim insanları bu türün yeryüzünden silindiğini düşünürken, Kanada'daki o izler neyi ortaya çıkardı? Üzerinden milyonlarca yıl geçen bu ayak izleri, neden hâlâ bu kadar net?
Kanada'nın batısındaki Britanya Kolumbiyası eyaletinde yapılan dikkat çekici bir keşif, dinozorlar hakkında bildiklerimize bir yenisini ekledi. Paleontologlar, yaklaşık 100 milyon yıl öncesine ait üç parmaklı ayak izlerinin, daha önce tanımlanmamış zırhlı bir dinozor türüne ait olduğunu ortaya çıkardı. Bu yeni türe Ruopodosaurus clava adı verildi.
YENİ BİR ANKILOSAURİD: ZIRHLI, DİKENLİ VE TOPUZ KUYRUKLU
Bitkilerle beslenen ve ankilosauridler adı verilen zırhlı dinozorlar grubuna ait olan Ruopodosaurus clava, dikkat çekici fiziksel özellikleriyle öne çıkıyor. Arka ayaklarındaki izler üçgenimsi ve üç parmaklı, ön ayakları ise beş parmaklı ve hilal şeklinde. Araştırmanın başındaki paleontolog Victoria Arbour, dinozorun 5-6 metre uzunluğunda, dikenli zırhlarla kaplı ve kuyruk ucunda kemikli bir topuz taşıdığını belirtti.
KAYIP DÖNEME IŞIK TUTUYOR
Bu fosiller, Kuzey Amerika’daki orta Kretase dönemine (100-84 milyon yıl önce) ait ankilosaurid kalıntılarının yokluğu nedeniyle oluşan boşluğu dolduruyor. Daha önce bu türün o dönemde bölgede yaşamadığı düşünülüyordu. Ancak yeni izler, zırhlı dinozorların bu dönemde de varlığını sürdürdüğünü kanıtlıyor.
GENÇ KAŞİFLERİN MİRASI: TUMBLER RIDGE’DEKİ İZLER
Ayak izleri, 2000 yılında genç kaşifler Mark Turner ve Daniel Helm’in bölgede ilk dinozor izlerini keşfetmesiyle ünlenen Tumbler Ridge UNESCO Küresel Jeoparkı’nda bulundu. Fosiller, Kretase dönemine ait Dunvegan ve Kaskapau formasyonlarının deniz dışı tortullarında korunmuş. O dönemde bu alanlar, çamurlu deltalardan oluşan verimli bir ova sistemiydi.
BÖLGEYE ÖZGÜ BİR DEV
Araştırmayı yürüten ekip, Ruopodosaurus clava’nın şu ana kadar yalnızca bu bölgeye özgü olarak tanımlandığını açıkladı. Tumbler Ridge Müzesi Bilim Danışmanı Charles Helm, “Bu keşif sayesinde, bölgede iki farklı ankilosaur türünün yaşamış olduğunu öğrenmek çok heyecan verici,” diyerek bulgunun yerel ekosistem tarihindeki önemini vurguladı.
Araştırmanın sonuçları, Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yayımlandı.
Kaynak: Sciencealert