• Haberler
  • İzmir
  • Kod 46 ile işten atılan öğretmen konuştu: 'Şiddet uygulamadım, iftiraya uğradım!'

Kod 46 ile işten atılan öğretmen konuştu: 'Şiddet uygulamadım, iftiraya uğradım!'

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, İzmir'de bir özel okulda Kod 46 ile işten çıkarılan Din Kültürü öğretmeni Yunus Bilici için basın açıklaması düzenledi. Sendika, 'öğretmenler sahipsiz değil' diyerek hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını duyurdu.

İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde, Özel Uğur Koleji’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Yunus Bilici’nin yaşadığı olaylar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bilici, sınıfında delici alet taşıyan bir öğrenciyi engellediği gerekçesiyle okul yönetimi ve veliler tarafından baskıya maruz kaldığını, tehdit edildiğini ve sonunda haksız bir şekilde Kod 46 ile işten çıkarıldığını iddia etti.

EVRAKTA SAHTECİLİK İDDİASI

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, okul yönetimi olayla ilgili alınan ilk öğrenci ifadelerini yeterli görmedi ve öğrencileri tek tek odalarına alarak ifadeleri değiştirmeye zorladı. Önceki tutanaklar imha edilerek yerlerine “Yunus Hoca vurdu, dövdü” ifadelerinin yer aldığı yeni belgeler düzenlendi. Sendika, bunun evrakta sahtecilik anlamına geldiğini vurguladı.

KOD 46 İLE İŞTEN ÇIKARMA

Bilici, yaşadığı psikolojik baskılar ve tehditlerin ardından 30 Nisan 2025 tarihinde raporlu olduğu bir günde, yüz kızartıcı suçları kapsayan “Kod 46” ile iş akdinin feshedildiğini açıkladı. Bu kararın, sadece işten çıkarma olmadığını, aynı zamanda öğretmenin mesleki itibarına ağır bir darbe vurduğunu öne sürdü.

Kod 46 ile işten atılan öğretmen konuştu: 'Şiddet uygulamadım, iftiraya uğradım!'

SENDİKADAN SERT TEPKİ

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, yaşanan olayın özel eğitim kurumlarındaki yaygın sorunları ortaya koyduğunu ifade etti. Sendika yetkilileri, öğretmenlerin sigortasız çalıştırılması, mobbing, ek ders ücretlerinin ödenmemesi ve keyfi uygulamalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu. Ayrıca hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını açıkladılar. Sendika tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kaydedildi:

“Öğretmenimiz, göreve başladığı günden bu yana birçok hak gaspına da maruz kalmıştır. Sigortasız çalıştırılmış, ek ders ve nöbet ücretleri ödenmemiş, resmî tatillerde çalıştırılmış ve sistematik mobbinge uğramıştır. Tüm bu belgeler ilgili kurumlara sunulmuş, hukuki süreç başlatılmıştır.

Bu yaşananlar; özel öğretim kurumlarında yıllardır süregelen güvencesizlik, sendikasızlaştırma, mobbing, hak gaspları ve keyfî yönetim anlayışının açık bir göstergesidir. Bu olay münferit değil, sistematiktir.

Biz Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak mesleğimizin onurunu, emeğimizin değerini korumak için buradayız. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Özel sektör öğretmenlerinin sahipsiz olmadığını bir kez daha tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.”

“KESİNLİKLE ŞİDDET UYGULAMADIM”

Öğretmen Bilici, yaptığı açıklamada, olay sırasında öğrencilerden birine fiziki müdahalede bulunmadığını, sadece sınıf düzenini sağlamaya çalıştığını söyledi. 

Kod 46 ile işten atılan öğretmen konuştu: 'Şiddet uygulamadım, iftiraya uğradım!'

“HUKUKİ HAKLARIMI SONUNA KADAR ARAYACAĞIM”

Öğrencilerin ve velilerin kendisine destek verdiğini, birçok mağduriyet yaşamasına rağmen sesini duyurmak için kararlı olduğunu ifade eden Öğretmen Bilici, şu ifadeleri kullandı: 

“Olayın ardından, yaşadığım tehditler ve psikolojik baskı sebebiyle geceleri uyuyamaz hâle geldim ve 3 günlük rapor aldım. Okul yönetimi, olaydan 4 gün sonra öğrencilerden olayla ilgili tutanaklar almıştır. Ancak bu tutanakların işten çıkarılmam için yeterli olmadığını düşünen Kampüs Müdürü Hazal Karapostal, öğrencileri bireysel olarak odasına alarak yönlendirme yoluyla "Yunus Hoca vurdu", "Yunus Hoca dövdü" şeklinde ifadeler yazdırmış; önceki tutanakları imha ederek, yeni tutanaklar düzenlemiştir. Bu durum açıkça evrakta sahtecilik anlamına gelmektedir. Olayla ilgili deliller, birçok velimin İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’ne sunduğu şikâyet dilekçelerinde yer almaktadır.

Yıl boyunca maruz kaldığım mobbinge ilişkin tüm belgeleri ilgili resmî kurumlara sunmuş bulunmaktayım. 30 Nisan 2025 Çarşamba günü, raporlu olduğum bir günde, “Kod 46” (hırsızlık, ahlaksızlık gibi yüz kızartıcı suçlar) gerekçesiyle iş akdime son verilmiştir. Bu kodla birlikte hem mesleki itibarım hem de iş hayatım iftira yoluyla yok edilmeye çalışılmaktadır.

Tüm kamuoyuna açıkça ifade ediyorum ki; bu iftiralara ve haksızlıklara karşı hukuki haklarımı sonuna kadar arayacağım. Konunun takipçisi olacağım ve adaletin yerini bulması için gereken tüm resmî girişimleri sürdüreceğim.”