PKK silah bıraktı, şehit ailelerinden ilk tepki geldi
2017'de Diyarbakır'da şehit olan Özel Harekat Polisi Ahmet Alp Taşdemir'in babası İmam İbrahim Taşdemir, PKK'nın silah bırakma kararına destek verdi. 'Bu süreç dikkatle yürütülmeli' dedi.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen kongrede silahlı mücadeleye son verdiğini açıklayan terör örgütü PKK’nın bu kararı, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Kararın ardından şehit ailelerinin görüşleri kamuoyunda merak konusu oldu.
Bu ailelerden biri de 2017 yılında Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde düzenlenen operasyonda şehit düşen Özel Harekat Polisi Ahmet Alp Taşdemir’in ailesi oldu. Baba İmam İbrahim Taşdemir, “Artık gün kardeşlik günü, birlik günü, tehlikelere karşı kenetlenme günüdür” ifadeleriyle dikkat çekti.
"SÜREÇ DİKKATLE YÜRÜTÜLMELİ, ŞEHİT AİLELERİ UNUTULMAMALI"
İzmir’in Selçuk ilçesinde İsa Bey Camii’nde görev yapan İmam İbrahim Taşdemir, yaptığı açıklamada sürecin dikkatle yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Anneler ağlamasın, babalar gözyaşı dökmesin, çocuklar yetim kalmasın diye biz bunu istiyoruz. Bu süreç çok akıllı, dikkatli ve birçok açıdan izlenerek yürütülmeli. Şehit aileleri incitilmemeli.”
PKK’nın 50 yıl önce birileri tarafından kurulduğunu ve bugüne kadar farklı amaçlarla kullanıldığını ifade eden Taşdemir, “Vatanımızın huzuru için devletimizin çabalarını takdir ediyoruz. Terörsüz bir Türkiye istiyoruz” dedi.
ŞEHİT OĞLUNUN CENAZE NAMAZINI KENDİSİ KILDIRDI
Oğlu Ahmet Alp Taşdemir'in cenaze namazını metanetle kendisi kıldıran İmam Taşdemir, duruşuyla Türkiye’nin takdirini kazanmıştı. Selçuk’a gelen yabancı turistlere İslam’ı anlatan, Kur’an-ı Kerim hediye eden Taşdemir, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törende Uluslararası İyilik Ödülü’ne layık görülmüştü.
“DEVLET-İ EBED MÜDDET”
Terör konusunda atılan adımların akıllıca olduğunu vurgulayan Taşdemir, "Allah o genç beyinlerimizden ve devletimizin ferasetinden razı olsun. Ben bir şehit babası olarak devletimden beklentim şudur. Sayın Cumhurbaşkanımız, konuşmasında "Devletin kadife eldiven içindeki demir yumruğu" tabirini kullanmıştı. O yumruk sürekli teyakkuzda tutulmalı ve bu ülkenin, bu milletin birliğine, beraberliğine ve huzuruna kim kastederse o şer odaklarının başına indirilmelidir. Sürecin çok akıllı, dikkatli ve birçok açıdan izlenerek yürütülmesini arzu ediyoruz. Anneler ağlamasın, babalar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın diye biz bunu istiyoruz. ‘Devlet-i ebed müddet' felsefemiz gereği, bu davamıza sadığız. Bu 50 yıllık süreç sonunda gördük ki vatanımızı bölemediler. Bu yüzden bahtiyarız. Bedel ödeyenleriz, her zaman da bedel ödemeye, canımızla, malımızla, evlatlarımızla hazırız. Rabbim, ülkemizin birliğini ve beraberliğini daim eylesin. Bu vesileyle; bu topraklar için, devletin ve milletin huzuru için can veren kahraman şehitlerimizi ve bu uğurda mücadele eden değerli gazilerimizi hürmetle selamlıyorum" diye ekledi.
“GÜN, YAKLAŞAN TEHLİKELERE KARŞI KENETLENME GÜNÜ”
PKK mensuplarının topluma karışmaları konusu hakkında da konuşan Taşdemir sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Şehitler ölmez, vatan bölünmez." Bu söz sadece bir slogan değildir; yaşanmış bir gerçektir. Bundan sonraki süreç çok önemlidir. Devlet, terör örgütü mensuplarından suça karışmamış olanları affedecek gibi görünüyor. Ancak burada herkesin çok dikkatli ve uyanık olması gerekiyor. Her vatandaşın, her insanın üzerine düşen sorumluluğu ve ağırbaşlılığı göstermesi gerekir. Aksi takdirde bizler gerçekten çok inciniriz. Buna herkes çok dikkat etmeli. Aileler de mutlaka bu insanlarla ilişkilerini gözden geçirmeli. Türkiye'mizde herkesin huzur içinde yaşaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Teröre bulaşmamış olanlar bile bu konuda akılcı davranmalıdır. Artık gün kardeşlik günüdür. Gün, birlik ve beraberlik günüdür. Gün, yaklaşan tehlikelere karşı kenetlenme günüdür. Biz iki yerde safları sıklaştırırız: Biri vatan uğrunda, Allah yolunda savaşırken, diğeri ise Allah'ın huzurunda namaz kılarken. O nedenle gün, safları sıklaştırma günüdür. Elbette evlatlarımızı şehit edenlere karşı devlet bir el uzattı ve şu an barış sağlandı gibi görünüyor. Biz buna karşı değiliz. Ancak evlatlarımızın kanlarını dökenler ahirette bunun hesabını mutlaka vereceklerdir.