• Haberler
  • Sağlık
  • Sabahları sesimiz neden daha kalın çıkıyor? Bilimin cevabı çok net

Sabahları sesimiz neden daha kalın çıkıyor? Bilimin cevabı çok net

Sabah uyanır uyanmaz sesin neden bir anda kalınlaşıyor? Bu geçici değişimin arkasında hangi fizyolojik sırlar yatıyor? Uyurken ses tellerimizde neler oluyor da sesimiz birden bu kadar tok çıkıyor? Ağızdan nefes almak ya da gece boyunca sıvı dengemiz değiştiği için mi böyle oluyor?

Sabahları gözlerimizi araladığımızda, daha ilk kelimemizle bir tuhaflık hissederiz: Sesimiz alıştığımızdan çok daha kalın çıkar. Kimileri için bu karizmatik bir sürpriz gibi dursa da, çoğumuzun aklında aynı soru belirir: "Bu neden oluyor?" İşte, sabahları sesimizin değişmesinin ardında yatan bilimsel açıklamalar…

UYKU BOYUNCA VÜCUTTA NELER OLUYOR?

Uyurken vücudumuzun sadece zihinsel değil, fiziksel olarak da bir dinlenme sürecine geçtiğini biliyoruz. Bu dinlenme sırasında birçok sistem gibi ses üretim mekanizması da yavaşlıyor. Gırtlağımızda bulunan ses telleri, gün boyunca konuşmak için yoğun şekilde çalışan, oldukça hassas yapılardır. Uyku esnasında bu teller ve çevresindeki kaslar gevşer, çalışmayı bırakır. Ancak bu “sessizlik”, sabaha karşı sesimizdeki değişikliğe zemin hazırlar.

SIVI DENGESİNİN DEĞİŞMESİ: GECE BOYUNCA SESSİZ HAZIRLIK

Yatarken uzun süreli yatay pozisyon, vücudumuzda sıvıların yeniden dağılmasına neden olur. Bu sıvılar özellikle boyun ve boğaz bölgesinde birikir. Sonuç? Ses tellerinin etrafındaki dokular hafifçe şişer. Şişkinlik, ses tellerinin rahatça titreşmesini engeller ve sesimizin daha kalın, boğuk ya da “tıkalı” çıkmasına sebep olur.

AĞIZDAN NEFES ALMAK: KURULUK VE MUKUS ETKİSİ

Gece boyunca burnumuz tıkalıysa ya da fark etmeden ağızdan nefes alıyorsak, boğaz kuruluğu kaçınılmazdır. Üstelik, uykuda biriken mukus (balgam), ses tellerinin üzerine yerleşir ve titreşimlerini değiştirir. Bu da sesin daha boğuk, pes tonlarda ve karakteristik çıkmasına yol açar.

KAS GEVŞEMESİ: GIRTLAKTA ESNEME ETKİSİ

Uykuda kaslarımız da gevşer. Gırtlak çevresindeki kaslar, ses tellerinin gerginliğini ayarlayan temel yapılardandır. Bu kasların gevşemesi, ses tellerinin ideal gerginlikte kalmasını engeller ve sabahları daha kalın bir sesle uyanmamıza sebep olur.

HORMONLARIN SESSİZ ROLÜ

Bir diğer dikkat çeken sebep ise hormonal değişimlerdir. Sabah saatlerinde kortizol seviyesi düşer ve vücuttaki sıvı dağılımı değişir. Özellikle testosteron hormonunun gece artışı, ses tellerinde şişlik oluşmasına katkı sağlayabilir. Bu hormonal oynaklıklar da sesimizin tonunu etkiler.

PEKİ BU KALIN SES NASIL GEÇİYOR?

Endişeye gerek yok, bu durum tamamen geçicidir. Uyandıktan sonra boğaz temizliği yapmak, su içmek, birkaç kez konuşmak ya da esnemek ses tellerini harekete geçirir. Vücut sıvıları yeniden dağılır, şişlik iner, mukus çözülür ve kaslar normal gerginliğine ulaşır. Sonuç olarak, sesimiz kısa süre içinde alışık olduğumuz hâline döner.

Sabah sesindeki bu kalınlık, bazılarına göre etkileyici bir bonus gibi hissedilebilir. Ancak unutulmaması gereken şey, bunun tamamen fizyolojik ve doğal bir süreç olduğudur. Her bireyin sesi bu süreçten geçer; bu bir hastalık değil, vücudun gece mesaisi sonrası verdiği küçük bir “günaydın”dır.

Kaynaklar: Beth roars, Home Studio Start