• Haberler
  • Gündem
  • Sedef Güler cinayetinde kan donduran ifadeler: 'Öldüğünü kabul ettikten sonra kendimi kurtarmaya baktım'

Sedef Güler cinayetinde kan donduran ifadeler: 'Öldüğünü kabul ettikten sonra kendimi kurtarmaya baktım'

Büyükçekmece'de halıya sarılı cansız bedeni bulunan Sedef Güler cinayetinde yargılanan sanıklar, mahkemede kan donduran detayları anlattı.

Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı şekilde bulunan 24 yaşındaki Sedef Güler’in vahşice öldürülmesine ilişkin dava devam ediyor. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Yavuz Güngör ve Fırat Baykara hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Güler’in annesi Gülüzar Sezer ve kamuoyunda bilinen başka cinayetlerin mağdur anneleri de katıldı.

"ÖLDÜĞÜNÜ KABUL ETTİKTEN SONRA KENDİMİ KURTARMAYA BAKTIM"

Tutuklu sanık Yavuz Güngör, mahkemeye verdiği ifadesinde olay günü yaşananları şöyle anlattı:

“Sedef ile 4-5 aydır tanışıyorduk. O gün geldiğinde sarhoştu. Kızım eve geldi, onu görünce çok sinirlendi. Tartışma çıktı. Sonra diğer eve geçtik. Sedef kola içti, içine bir şey attı. Sabah yanımda cansızdı. Ölümünü kabul edemedim. Kendimi kurtarmanın yolunu aramaya başladım.”

Güngör, cesedi halıya sararak ağırlık bağladıklarını ve denize attıklarını itiraf etti. Savunmasında, cezaevine girmemek için büyük korku yaşadığını belirtti.

"CESETLE 1 GÜN EVDE BEKLEDİK, SONRA ZİNCİRLE SARIP DENİZE ATTIK"

Yavuz Güngör ifadesinin devamında, cesedi halıya sardıklarını, zincir ve dambıl ile ağırlık bağladıklarını, ardından Fırat Baykara ile birlikte denize attıklarını detaylarıyla anlattı. "Hayatım mahvoldu, pişmanım ama psikolojim çökmüştü" dedi.

"ZİNCİRLERİ BERABER ALDIK, BERABER SARDIK"

Sanıklardan Fırat Baykara ise ifadesinde olay günü evde olmadığını, ertesi gün Yavuz Güngör’ün çağrısı üzerine geldiğini söyledi. Baykara şöyle konuştu:

“Sedef’i yerde yatarken gördüm. Nabzına baktım, nefesini kontrol ettim. Ölmüş olduğunu anladım. Polis çağırmak istedim ama Yavuz izin vermedi. Zincir ve halı aldık, birlikte sardık. Ben sadece denize atılacağını düşündüm.”

ANNESİNDEN YÜREK YAKAN SÖZLER

Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer ise mahkemeye verdiği beyanda sanıkların cinayeti birlikte planladığını öne sürerek şöyle konuştu:

“Kızımı kasten ve birlikte öldürdüler. Ben çocuğumun öldüğünü basından öğrendim. Onun hayatı siyah bir çöp torbasına sığacak kadar basit değildi. Adalet istiyorum. Başka Sedef’ler ölmesin.”

İDDİANAMEDE KAN DONDURAN İFADELER

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık şüpheli sıfatıyla yer aldı. İddianamede denizde cansız bedeni bulunan Sedef Güler'in halıya sarıldığı, ellerinin koli bandı, ayaklarının ise zincir ve dambıl ile bağlandığının tespit edildiği belirtildi. Sedef Güler'in cansız bedeninin sarılı olduğu halı üzerinde halı yıkama fabrikası etiketi bulunduğu da iddianamede aktarıldı. Polis ekiplerince etiketteki firmaya gidildiğinde halının Zafer E. isimli kişi tarafından verildiği ifade edildi. Emniyet güçleri tarafından ifadesi alınan Zafer E. emlak işi yaptığını söyleyerek halının bulunduğu evi Fırat Baykara'ya kiraladığını anlattı. Halının bulunduğu evin Baykara tarafından kiralandığı ve Yavuz Güngör isimli sanık ile beraber kullanıldığı da soruşturma aşamasında tespit edildi. Yapılan incelemelerde 4 Haziran günü bir şahsın araç ile Sedef Güler'i Yavuz Güngör'ün kızı ile birlikte yaşadığı ikamete bıraktığı iddianamede belirtildi. Burada Sedef Güler ile Yavuz Güngör'ün kızı Y.H.G. arasında tartışma çıktığı ve Yavuz Güngör'ün Sedef Güler ile beraber Fırat Baykara adına kiralanan eve gittiği kaydedildi. Fırat Baykara'nın sonradan eve geldiği iddianamede açıklandı. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara'nın Sedef Güler'i tespit edilemeyen bir nedenden dolayı burada öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları ve bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları iddianamede aktarıldı. Sanıkların 6 Haziran'da tekrar buluştukları ve maktulün cesedini koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları da iddianamede ifade edildi. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara'nın Sedef Güler'in ellerini koli bandı ile bağladığı, halıya sardığı, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü'nden aşağıya attıkları da iddianamede kaydedildi. Baykara'nın daha sonra polise giderek "Yavuz beni Gürpınar'da bulunan ikametine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, kontrol ettim, yaşam belirtisi yoktu. Polise haber vermek istediğimde Yavuz Güngör bana silah çekti. Nalburdan zincir ve ağırlık aldıktan sonra kadını halıya sardık. 7 Temmuz günü ise Büyükçekmece sahil tarafına gittik. Cesedi köprü üzerinden suya attık" dediği iddianamede ifade edildi.

İddianamede, Yavuz Güngör'ün Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan'a gönderildiği ancak daha sonra bir şekilde ülkeye iadesi sağlandığı ve Güngör'ün Edirne'de yakalandığı belirtildi. Sedef Güler'in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işleminin sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi. Öte yandan Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Dairesi'nin incelemesinde maktulün kanında uyuşturucu madde bulunduğu, ölümünün uyuşturucu, uyarıcı madde sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında ayrıntılı analiz yapılamadığı yönünde değerlendirme yapıldı. İddianamede Fırat Baykara ve Yavuz Güngör'ün ‘nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık'ın ise Yavuz Güngör'ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.