Sürekli bu iki kelimeyi kullanmak demansın ilk sinyali olabilir!
Bilim insanları, bazı ifadelerin sık kullanımıyla başlayan unutkanlığın, demansın erken belirtisi olabileceği konusunda uyarıyor. Peki sık kullanılması durumunda bizi tedirgin edecek olan o iki kelime hangisi? Detaylar haberimizde:
Yaş ilerledikçe anahtarların nereye konulduğunu unutmak ya da bir ismi hatırlamakta zorlanmak yaygın olarak karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. Ancak uzmanlara göre bazı ifadelerin tekrar eden şekilde kullanımı, beyin hastalıklarının erken habercisi olabilir.
YAŞLILIK VE DEMANS ARASINDAKİ FARKA DİKKAT
İngiltere Alzheimer Derneği’nin açıklamalarına göre, yaşlanmayla birlikte bazı kelimelerin hatırlanmasında zorlanmak olağan kabul edilse de bu durumun sıklığı ve etkisi büyük önem taşıyor. Demans, sıradan yaşlılık belirtilerinden çok daha ileri bir tablo çiziyor.
Normal yaşlanma sürecinde kişi zaman zaman kelime bulmakta zorlanabilir. Ancak demans, bireyin günlük yaşantısını etkileyecek ölçüde zihinsel gerilemelere yol açar. Ev işleri, sosyal ilişkiler ve iletişim becerileri bu süreçte olumsuz etkilenir.
“O ŞEY”, “ŞU ŞEY” GİBİ İFADELER RİSKLİ SİNYALLER VERİYOR
Uzmanlara göre özellikle “bardak” ya da “tuz” gibi basit kelimelerin yerine sık sık “o şey” ya da “şu şey” gibi belirsiz ifadelerin tercih edilmesi, demansın ilk belirtilerinden biri olabilir. Bu tür kelime unutkanlığı, kişinin konuşmaya katılmaktan geri durmasına ve sosyal etkileşimden uzaklaşmasına neden olabilir.
SÖZCÜK BULMA GÜÇLÜĞÜ NORMAL Mİ? NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ?
Kelime bulma güçlüğü her zaman tehlikeli bir durumu göstermeyebilir. Ancak bu sorun sık sık tekrar ediyorsa ve kişi konuşmalarında doğru kelimeyi bulmakta ciddi zorluklar yaşıyorsa bir uzmana başvurmak önem taşıyor. Konuşma sırasında konudan sapmak veya sohbetleri sürdürememek de risk işaretleri arasında yer alıyor.
ERKEN TANI, DEMANSLA MÜCADELEDE EN KRİTİK ADIM
Demans hastalığı yaşlılıkla karıştırılsa da aslında beynin fonksiyonlarını etkileyen ve ilerleyen bir hastalıktır. Uzmanlar, yaşlılığa bağlı zihin bulanıklığı ile demansın ayırt edilmesi gerektiğini vurguluyor. Erken tanı, tedavi sürecinin yönetilmesinde büyük avantaj sağlıyor.
