Uzmanlar uyardı: İzmir bu yaz susuz kalabilir!
İzmir'in ana içme suyu kaynağı Tahtalı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 15,19'a geriledi. Uzmanlar, Eylül'de bu oranın yüzde 3'e kadar inebileceğini belirtiyor.
İzmir’de yağışların azalmasıyla birlikte kentteki barajlarda alarm veriliyor. Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 15,19’a kadar gerilerken, bu oran son yılların en düşük değeri olarak kaydedildi. Uzmanlara göre, barajdaki su seviyesi Eylül ayında yüzde 3-5 seviyelerine kadar düşebilir.
YERLEŞİM YERLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
2024 yılında doluluk oranı yüzde 30 olan barajda, su çekilmesiyle önceden su altında kalan yerleşim alanları net şekilde görünür hale geldi. Özellikle Bulgurca Camii’nin tamamıyla ortaya çıkması, barajdaki dramatik düşüşü gözler önüne serdi.
“ASIL TEHLİKE KURAKLIK DEĞİL, YANLIŞ YÖNETİM”
TÜBA Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajlardaki düşüşe dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yaz aylarında su seviyelerinin düşmesinin normal olduğunu belirten Yaşar, “Asıl sorun kuraklık değil, yanlış su yönetimi” dedi.
“YER ALTI SUYUNA GEREKSİZ YÜKLENİLDİ”
Prof. Dr. Yaşar, barajlar doluyken bile yer altı sularının yoğun şekilde kullanıldığını, bu nedenle Manisa’daki kuyuların 500 metre derinliğe kadar indiğini söyledi. Ayrıca, İzmir’in hala bu kuyulardan su çekmeye devam ettiğini belirterek, bunun Gölmarmara gibi önemli kaynakları kuruttuğunu vurguladı.
YAZIN SU TÜKETİMİ YÜZDE 40 ARTIYOR
İzmir’de yaz aylarında su tüketiminin bahçe sulama, balkon yıkama, süs bitkileri gibi faaliyetlerle yüzde 40 oranında arttığını kaydeden Yaşar, belediyelerin hala hobi bahçeleri açmasının su israfını büyüttüğünü ifade etti. Uzmanlar, kurakçıl peyzaj sistemlerine geçilmesi ve ciddi bir tasarruf bilinci geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.
“BİLİMSEL SU YÖNETİMİ EKSİK, BELEDİYELERDE HİDROJEOLOGLAR YOK”
Belediyelerin su yönetimi konusunda eksik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Türkiye’de kişi başı su potansiyeli bin 310 metreküp, İzmir’de sadece 600 metreküp. Bu, su fakirliği demektir. Buna rağmen bilimsel su yönetimi eksik, belediyelerde hidrojeologlar yok. Tarımda gereksiz su tüketen ürünler azaltılmalı, gerekirse yasaklanmalı. Avrupa’da olduğu gibi yasaklar, kısıtlamalar ve tasarruf önlemleri şart. Su kaynakları havza bazlı planlanmalı, su yönetimi siyasete alet edilmemelidir. Yer altı suları acil durumlar için korunmalı, barajlar doluyken asla tüketilmemelidir. Çünkü su varsa yaşam vardır" diye konuştu.
Bölgede yaşayan vatandaşlar da su sıkıntısına dikkat çekti. Zülfikar Ergin, "2018'den beri burada yaşıyorum. Barajın bu bölgesi tamamen kurudu maalesef. Su eskiden yola kadar geliyordu. Bu yıl yağmur yağmadığı için barajdaki seviye azaldı ve vatandaşlar biraz susuzluk çekecek gibi. Tasarruf yapmamız gerekiyor" dedi. Lezgi Ergin ise, "Kuraklık çekeceğiz gibi bu yıl. Yani barajı böyle görünce tabi insan kendini rahatsız hissediyor. İzmir bu barajdan su içiyor. Şimdi su kalmadığı zaman çok sıkıntılar çekeceğiz millet olarak. İnşallah önümüzdeki yıl daha güzel yağmur yağar ve dolar barajlar" açıklamasında bulundu.
