Yılın o zamanı geldi. Doğanın cömertliği dallardan taşmaya başladı. Her yıl Mayıs'la birlikte çocukluğumun o mor lekeli yaz günleri canlanır gözümde: Dut mevsimi… Kimisi beyazını sever, kimisi karasını. Ama bana kalırsa dut, sade bir meyve olmanın çok ötesinde; geçmişin izlerini taşıyan, sessiz ama şifalı bir dosttur.
Eskiden mahallemizin köşesinde koca bir dut ağacı vardı. Altına serilen beyaz çarşafların üzerine düşen dutları toplayıp anneme götürürdük. O da onları kaynatır, sonra büyükçe bir cam kavanoza koyar, kapağını sıkıca kapatır ve “Bu kış boğaz ağrına birebir” derdi. Şimdilerde bizler reçelin, tatlının hazırını marketten alırken; doğanın bize sunduğu bu armağanı unutmaya başladık sanki. Oysa dut, hâlâ aynı dut. Şifa dolu, mütevazı, güçlü...
Bugün size hem damakta iz bırakan hem de çok pratik bir tarif vermek istiyorum: Fırında Cevizli Dut Tatlısı. Bu tarif, hem kahvaltıya hem akşam yemeğinden sonraki o keyifli çay saatine çok yakışıyor. En güzeli de içinde ne glikoz ne katkı maddesi var; sadece dutun ta kendisi!
Fırında Cevizli Dut Tatlısı
Malzemeler:
500 gram taze kara dut (çok yumuşak ve ezilmiş olmayanları seçin)
Yarım su bardağı iri kırılmış ceviz
1 yemek kaşığı bal
1 tatlı kaşığı tereyağı
Birkaç damla limon suyu
Üzeri için yoğurt ya da dondurma (isteğe bağlı)
Yapılışı:
Dutları güzelce yıkayın, saplarını ayıklayın ve fırın kabına dizin.
Üzerine cevizleri serpiştirin.
Küçük parçalar hâlinde tereyağını aralara koyun.
Balı gezdirin ve limon suyunu birkaç damla damlatın.
180 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dakika pişirin.
Ilındıktan sonra bir top vanilyalı dondurma ya da birkaç kaşık süzme yoğurtla servis edin.
Bu tarif, sadece damağınızı değil ruhunuzu da besleyecek. Her kaşıkta biraz geçmiş, biraz huzur, biraz da doğanın sadeliği var. Dutun sadece lekesi değil, anısı da kalıcıdır. Şimdi balkonunuzda bir tabak dut tatlısı, elinizde çayınız varsa; hayat çok da kötü değildir.
