Hale KAYA

SANATA SIĞMAYAN AŞKLAR

Hale KAYA

 Acı; bir yazarın keskin kalemi, bir şairin güneşe doğan mısraları ya da bir ressamın fırçasındaki bulutlar oluverir bazen. Belki de avuç içlerindeki güç acıyla bağlantılıdır kim bilir. İşte bugün hemen hemen hepimizin bildiği bir yazarın aşkı, keskin kalemi konumuz. 
      Milena’ya yazdığı mektuplarıyla edebiyatımıza ve kalplerimize aşkı işleyen Franz Kafka. Hani hepimizin duyduğu bir söz vardır sevenler kavuşamadığında aşk olur derler. İşte tam da böyle bir hikâyeye açıyoruz pencerelerimizi,  aşkın kavuşamamak olduğunu kanıtlarcasına yaşanan gerçek bir aşk hikâyesi. 
Seni kaybetmekten o kadar çok korkuyorum ki Milena. Bazen düşünüyorum da eğer gerçekten insanlar mutluluktan ölebilselerdi benim çoktan ölmüş olmam gerekecekti ama ben aksine mutluluk sayesinde tekrar hayata döndüm. 
Bu sözlerin sahibi Kafka aşkla hayata dönüşünü müjdelerken sevdiğine bir diğer mektubunda şöyle diyordu:

Yeryüzünde tam olarak bildiğimiz şeyler çok azdır ama şunu iyi biliyoruz ki ikimizde: “biz hiçbir zaman birlikte olamayacağız”. Yarın yataktan kalkamayacağımı bildiğim gibi. Bu kalkma işi insan iradesinin de üstüne çıkıyor galiba.

Sanki Franz Kafka’da biliyordu kavuşsalardı aşkının bu denli tutkulu olamayacağını. Okuduğumuz her satırın içimize işlediği bu mektupları, Franz Kafka’yı ve ona bu denli güzel satırları yazdıran Milena’yı sevgiyle anıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları