Türk siyasi yaşamına dün kara bir leke daha çalındı…
Bir inek hırsızı 2019’da Ankara’nın Çubuk ilçesinde CHP’nin o dönemdeki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu darp etti…
Sayın Kılıçdaroğlu o zaman ana muhalefet partisinin genel başkanıydı…
İki çocuğunu bıçaklayarak öldüren, diğerini de yaralayan bir katil, dün yine aynı siyasi partinin ÇHP’nin, bugünkü Genel Başkanı Özgür Özel’e saldırdı…
Sayın Özgür Özel dün o yumuruğu yediğinde, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Türkiye’nin en çok oy alan siyasi partisinin Genel Başkanı ünvanını taşıyordu…
Dünün muhalefeti, bugünün iktidarı gibi…
Biri hırsız…
Diğeri katil…
İkisi de çapulcu…
Ama ipin ucunda hep CHP…
Hep de genel başkanları…
Birinde Ankara’nın Çubuk’unda toplanmış on binlerce kişiye hitap ettikten sonra aracına binerken saldırıya uğrayan Kılıçdaroğlu…
Diğerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, İstanbul Milletvekili Sıtkı Süreyya Önder’in AKM’de düzenlenen törenden sonra aracına yöneldiği anda yine saldırıya uğrayan Özgür Özel…
Birinde miting sonrası saldırı…
Diğerinde “Terörsüz Türkiye”nin mimarı olarak kabul edilen Sıtkı Süreyya Önder’in cenazesinde gerçekleştirilen hain saldırı…
Adeta barışa kurşun sıkar gibi…
Ya da…
“Barış istemiyoruz” der gibi…
Bir yerde hata yapıldığı gün gibi aşikar…
Hatayı yapan…
Hırsız mı?
Katil mi?
Ya da…
Her gün televizyonlarda, sosyal mecralarda izlediğimiz siyasi dil mi?
Belki de koruma zafiyetinden alınan cesaret…
Bilemiyorum…
Ama bildiğim tek şey Türk siyasi yaşamında şu anda hakim olan siyasi tansiyonun çok acil bir şekilde düşürülmesinin kaçınılmaz olduğudur…
Seçim zamanında mı yapılır, öne mi alınır bilinmez…
Ama bu atmosfer seçim döneminde de devam ederse hepimizin içinde olduğu bu gemi ne olur, işte orasını Allah bilir…
Sözümün özü;
Özgür Özel’e saldırıyı gerçekleştiren bir katil. İki çocuğunu da bıçakla öldürdüğü resmi makamlarca açıklandı. Ya dünkü saldırıda yine elinde bıçak olsaydı, Türkiye bu sabaha nasıl uyanırdı?…
