AK Parti’nin kurulduğu senelerdi. Her iki kişiden birinin oyunun alındığı, tek başına %50 oy alınan o yıllardı. Eski ANAP’lı, Doğru Yol Partili, Demokrat, Liberal kadroların olduğu, il ve ilçe yönetim kurulu üyelerinden Bakan, milletvekili çıktığı o yıllarda tanıdım İzmir basınının Elif ablasını.
O yıllarda basın odaları, gazetecilerin saha çalışmaları sırasında mola verdiği, çayını ve kahvesini içerken partinin bilgisayarlarından haber yazabildiği ortamlar vardı. Fakat en çok çekinileni hatta korkulanı Elif Demirci’ydi. Öyle ki, haberleri ulusala taşınır, AK Partinin; Basının eline nasıl düştü? Nereden haberi oldu? Kim söyledi? Diye hayıflandığı, korktuğu, korkusuz ama herkesin de kişiliğine ve hanımefendiliğine saygı duyduğu bir gazeteciydi Elif.
Bir ara bende Tanıtım ve Medya Başkanlığı yaptığım dönemde, boşa düşüp bir siyasi projemiz olan ‘’Korkma Hemşerim’’ projesini kendisine anlatmış ve haberi patlatmasıyla bir anda kendimizi CNN canlı yayında Şirin Payzın’da bulmuştuk. Yine haberi patlatmış ve İzmir’den gündemi belirlemişti.
Demiştim ya en başında; emeklerin, liyakatin ve değerin bilindiği o yıllar diye. Elif’te o yıllarda başarısıyla, kalemiyle, yorumu ile dikkatleri çekmişti. Önce Doğan Haber Ajansı, daha sonra Demirören Haber Ajansının Ege Bölge koordinatörü olmuştu. Düşünün, gazete el değiştiriyor ama yeni gelenler Elif Demirci’yi değiştirmiyordu. Aklı olanın takdir edeceği, kadrosunda yer vereceği Elif orada çok iyi işler yaptı. Birçok başarılı habere imza attı. Sonrasında adamcılığın, liyakatsizliğin başladığı dönemler gelince de ayrılmak zorunda kaldı. Ama başarısını takdir eden, keşke bizim bünyemizde yer alsa dediği birçok kurum vardı. Onlardan biri de Ticaret Odasıydı. Mahmut Özgener’in yeni geldiği dönemde kadrosunda ve odada birçok değişiklik yaptı. Başarılı birçok insanı bünyesine kattı. Bunlardan biri de Elif Demirci’ydi. Ticaret Odasının projeleri, sosyal ve toplumsal birçok projesi Elif’in elinde hayat buldu.
İzmir basını için bir abla aynı zamanda bir rol modeliydi. Muhabirlikten bir yere gelinmez diyen, arkan olmalı diyenlerin aksine çalışmayla, iyi niyetle ve işini iyi yapmakla bir yerlere gelmenin nasıl olduğunu göstermişti herkese. Hangi makamda olursa olsun, muhabir iken neyse yine oydu. Herkesin telefonunu açan, herkesin de onun telefonunu açtığı ve hiç röportaj vermeyen bir siyasetçinin bile sırf Elif rica ediyor diye röportaj verdiği biriydi. Gerçi o zamanlar ben kendisine Rahmetli Erol Olçok ile röportaj ayarlayacağım deyip ayarlayamasam da birçok ve ilk röportajları Elif yapmıştır İzmir’de.
Üniversitede teoride öğretilen, nerede o eski gazeteciler? dediğimiz gazetecilerin etik anlayışı ve özelliklerinin hepsini taşıyan bir gazetecidir Elif Demirci.
Haber yaparken tarafsız ve objektif. Haberi çıkınca da bilirsiniz ki, doğrudur ve güvenilirdir. Yanlış veya eksik bilgi ile asla haber yapmaz, haber kaynaklarını mutlaka doğrulardı. Ona haber ileten kişi bilirdi ki, gizlilik ve kaynak koruması konusunda çok hassastır.
Onun bu analitik düşünme yeteneği, olayları farklı açılardan da değerlendirerek derinlemesine analiz etmesi, güçlü iletişim becerileri ve her zaman toplumsal sorumluluk bilinci onu hep ileriye taşıdı. Şimdi İzmir’e yeni bir pencereden ışık tutuyor. Masa başı basın anlayışının tam zıddı sahada her zaman. İzmir Belediye Başkanı ile yakın çalışan ve İzmir Belediyesinin Basın Danışmanlığını yapan Elif Demirci eminim ki, muhabir iken İzmir’den Ulusala taşıdığı haberleri, şimdi İzmir’i tanıtmak için Dünya’ya taşıyacak.
Meyve veren ağacı taşlayanların eksik olmadığı ülkemizde Elif, yeni fidanlar dikecek ve meyvelerini de o taşlayanlarla paylaşıp yoluna devam edecek.
