• Haberler
  • Sağlık
  • Zekayla hiçbir ilgisi yok! Yıllarca yanlış bilindi… Disleksi hakkında şoke eden gerçekler

Zekayla hiçbir ilgisi yok! Yıllarca yanlış bilindi… Disleksi hakkında şoke eden gerçekler

Disleksi deyince aklınıza sadece harfleri ters görme geliyorsa, büyük bir yanılgı içindesiniz. Dünyada milyonlarca insanı etkileyen bu nörogelişimsel farklılık, aslında çok daha derin bir yapıya sahip. Peki ama disleksi nedir ve en önemlisi, ne değildir? Auto Train Brain'in yayımladığı son blog yazısı, yıllardır doğru bilinen yanlışları tek tek ortaya koyuyor.

En yaygın yanlış inanışlardan biri disleksili bireylerin düşük zekaya sahip olduğu yönünde. Ancak bu, tamamen gerçek dışı. Yazıda altı çizilen en net ifadelerden biri şu:

“Disleksili bireylerin zekâ seviyeleri tıpkı diğer insanlar gibi normal, hatta bazı durumlarda normalin üzerindedir.”

Albert Einstein, Steve Jobs ve Richard Branson gibi dâhilerin de disleksili olduğunu biliyor muydunuz?

‘’ÇOK İSTERSE YAPAR ‘’

Disleksili bireyler için okuma ve yazma, sanılandan çok daha zorlu bir süreci ifade ediyor. "Biraz gayret etse yazardı" gibi cümlelerin, onların verdiği mücadeleyi göz ardı ettiğini hatırlatan yazı şöyle devam ediyor:
“Disleksili çocuklar ve yetişkinler, okuma ve yazma konusunda gerçekten yoğun bir çaba sarf eder.”

HARFLERİ TERS GÖRMEK Mİ?

En yaygın yanlışlardan biri de disleksiyi sadece “b” ile “d” harflerini karıştırmak gibi düşünmek. Oysa asıl mesele çok daha farklı.

“Disleksi, öncelikle dil temelli bir öğrenme güçlüğüdür.”

Bu da demek oluyor ki tanı koymak için bir göz doktoruna değil, uzman bir psikoloğa ya da özel eğitim uzmanına başvurmak gerekiyor.

HERKESTE AYNI ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKMAZ

Disleksi, kişiden kişiye değişiyor. Kimi bireyler okuma hızında, kimileri yazmada, kimileri ise okuduğunu anlamada güçlük çekiyor. Yazıya göre,
“Her disleksili bireyin kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri, öğrenme stilleri ve ihtiyaçları vardır.” Bu nedenle kişiselleştirilmiş eğitim programları büyük önem taşıyor.

YALNIZCA ÇOCUKLUKTA DEĞİL

Disleksi denince akla genellikle çocuklar gelse de, yazı önemli bir noktaya daha parmak basıyor:
"Tanı almamış birçok yetişkin de bu öğrenme güçlüğüyle hayatına devam ediyor."
Bu da, desteğin her yaşta mümkün ve gerekli olduğunu gösteriyor.

BEYİN KENDİNİ ONARABİLİYOR

Yazının en umut verici bölümlerinden biri ise şu cümleyle başlıyor:
"Beynimiz, yaşam boyu yeni bağlantılar kurabilme ve mevcut bağlantılarını güçlendirebilme inanılmaz bir yeteneğe sahip."
Nöroplastisite sayesinde disleksili bireyler, doğru tekniklerle büyük gelişmeler kaydedebiliyor. Auto Train Brain, bu konuda umut vadeden teknolojik gelişmeleri de yakından takip ediyor.

Kaynak: Auto Train Brain