Vekil sefa sürüyor, halk cefa çekiyor

Türkiye'de iktidar ve muhalefet hiçbir konuda anlaşamazken konu milletvekillerine verilen ayrıcalıklar olunca TBMM’den tek ses çıkıyor. Uzmanlar ekonominin sıkıntılı olduğu bu süreçte milletvekili ayrıcalıklarının vatandaşa yük olduğuna dikkat çekerken aynı haklardan vatandaşların da yararlanması gerektiğini söyledi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde TBMM’ye girmeye hak kazanan milletvekilleri 2 Haziran’daki yemin töreni ile birlikte göreve başladı. 600 milletvekilinin temsil edildiği Millet Meclisi’nde en çok konuşulan konulardan biri ise milletvekillerine tanınan ayrıcalıklar. Toplumun bildiğinin aksine milletvekilli maaşlarının resmiyette maaş olarak değil ödenek olarak geçmesi belli şartlara bağlanırken bu hakların yanında tanınan diğer ayrıcalıklar vatandaşın sırtına yük olmaya devam ediyor. Vekillerin ödeneklerinin yanında yurtiçi-yurtdışı masrafları yine TBMM tarafından karşılanıyor, vatandaş kilosu 400 lirayı geçen eti yiyemezken milletvekilleri 30 liraya döner yiyebiliyor.

MAAŞ DEĞİL ÖDENEK

TBMM’de temsile edilen milletvekillerinin herhangi bir kadrosu olmaması sebebiyle vekiller, maaş değil, ödenek alıyor. Bu ödenek ise en yüksek devlet memurunun aldığı maaşa göre belirleniyor. Türkiye’de en yüksek devlet memuru Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, milletvekilleri de bu endeksten aldığı ödenek aylık olarak 73 bin 379 lira.

HARCIRAH TBMM’DEN

Milletvekillerinin aldığı ödeneklere ek olarak diğer ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için de TBMM’ye yük bindiriliyor. Örneğin yolluk adı altında milletvekillerinin kendi seçim bölgelerine gidip gelmeleri yine TBMM tarafından karşılanıyor. Yurtiçi çalışmalarında yolluk desteği sağlanırken yurtdışı görevlendirmeleri içinde harcırah desteği veriliyor.

KOLAY EMEKLİLİK

Gündemi uzunca meşgul eden bir diğer konu ise milletvekillerinin emeklilik hakkı. Bir milletvekili zaten emekliyse hem milletvekili ödeneğini hem de emekliliğini alabiliyor. Milletvekilleri 2 yıl TBMM’de görev almak mecburiyetinde, cumhurbaşkanlarına bağlanacak yaşlılık aylığının yüzde 45’i oranında emekli aylığı bağlanıyor. Bir milletvekili milletvekilliği bittikten sonra emeklilik hakkına sahip olma şartlarını sağlayabiliyorsa aylık maaşı 51 bin 790 lira olarak kabul ediliyor. Ama eğer bir milletvekili milletvekilliği bittikten sonra emekli olma şartlarını sağlayamıyorsa bu seferde TBMM Başkanlığı bir ayrıcalık tanıyor ve vekillerin sigorta primlerini yine en yüksek devlet memuru için esas alınan prim üzerinden 4 yıl boyunca TBMM tarafından ödenmekle kalmıyor, eski yeni fark etmeksizin 1 vekilin bakmakla yükümlü olduğu bireylerin sağlık masrafları yine vatandaşın sırtına yükleniyor.

KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI ŞART

Türkiye’de milletvekillerin cezai dokunulmazlıklarının olduğunu söylen Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, “Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlıkları var. Meclis çalışmaları sırasında sarf ettikleri sözler, düşünceler ve açıklamalardan dolayı sorumlu tutulamazlar. Gelişmiş tüm demokrasilerde bu böyledir. Bir de bizde cezai dokunulmazlıkları var. Haklarında ceza davası açılamaması, soruşturma, kovuşturma, yakalama, sorguya çekme ve tutuklama gibi hukuki işlemlerin yapılamaması anlamına geliyor. Bu durumsa yine gelişmiş ülkelerin bir kısmında gördüğümüz bir olgudur. Bizdeki kadar kapsamlı olmayabiliyor her ülkede. Ama Türkiye’de doğrusunu isterseniz dokunulmazlığın kapsamlı olması bence doğru. Çünkü yargının tarafsız ve bağımsız oluşuyla ilgili sıkıntılar olan ülkelerde özellikle siyaset yapan kişilerin bu tür siyasi davalardan da koruyan bir tedbir oluyor bu durum. Örneğin şu anda mecliste bulunmayan muhalefet partisi liderleri için aynı koruma söz konusu değil. Bunun sonucu olarak o muhalefet liderleri için çok tehlikeli durumlar olabiliyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de bu haklar gerekli diye düşünüyorum. Eğer batıdaki hakları bizdeki kadar geniş mi diye sorarsanız? Anglosakson ülkelerde milletvekili dokunulmazlığı, hukuk davalarını kapsar bizde dokunulmazlık ceza davalarını kapsar. Hukuk davalarını kapsamaz. Örneğin Türkiye’de milletvekilliklerine tazminat davası açılabilir ama ceza davası açılamaz. Bu ceza davaları İtalya Bulgaristan gibi ülkelerde bizdeki kadar geniş olan da var. Sadece tutuklamayı kapsayan daha dar olan da var. Değişiklik gösterebiliyor” dedi.

“HAKLAR ADİL DEĞİL”

“Milletvekillerine verilen ödenekler ve diğer maddi haklar tabii güzel haklar onlara açısından” diyen Boyunsuz, “Halkın büyük bir kısmı çok derin bir yoksulluk çekerken çok da adil görünmüyor bu haklar. Bir başka açıdan bakacak olursak bu haklar sadece milletvekilleri için geçerli değil, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar için de geçerli. Fransa’da Bakanların aldığı 6 bin Euro’luk maaş halk ekonomik krizdeyken çok eleştirilere sebep olmuştu. Bu ayrıcalıklar bizim siyasetçilerimizin alım güçlerine avantajlı konumlar yaratıyor. Bu haklar demokratik sistemlerde eleştiriye açık hususlar. Ama Türkiye’de gerçekten artık demokratik bir sistem bulunmadığı için onun bir parçası olarak bu durumlar ortaya çıkıyor. Halkının bir kısmı bu kadar derin yoksulluk çekerken milletvekilliklerinin kendi ekonomik haklarının bu kadar çok gözetmesi eleştiriye açık bir konu” ifadelerini kullandı.

Vekil sefa sürüyor, halk cefa çekiyor

Yorumlar kapalı.