Travma, bireyin güvenlik ve emniyet duygusunu derinden sarsan, başa çıkma becerilerini aşan, rahatsız edici, üzücü veya endişe verici olaylara verilen bir tepki olarak ortaya çıkıyor. Bu durum aşırı stres oluşturan bir dizi olaydan kaynaklanabileceği gibi doğal afet, kaza, şiddet, istismar, kayıp gibi belirli faktörlerden de meydana gelebiliyor. Bu deneyimin sadece kişinin kendisini etkilediği düşünülse de bireyin tüm akademik, iş ve sosyal yaşamını derinden sarsıyor. Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, toplumda travmatik deneyime karşı farkındalık oluşturmanın en önemli yolunun travmanın algılanış biçimini dönüştürmek olduğunu söylüyor.
Travmanın yaygınlığı ve etkisi hakkında halkı bilgilendirmek, empati ve anlayışı artırmak açısından önem taşıyor. Bireylere yargılanmadan deneyimlerini paylaşabilecekleri güvenli bir alan sağlamak, onların duygularını kabul etmek, anlaşıldıklarını hissetmelerine ve yalnız olmadıklarını anlamalarına olanak tanıyor. Bu sebeple toplumun, direnç ve iyileşme hikayelerinin paylaşılarak, travma ile ilişkili damgalanmayı azaltılmasının ve bireyler için daha destekleyici bir ortamın oluşturulmasının teşvik edilmesi gerekiyor. Maya Vakfı, travma konusunda çalışan eğitimli ruh sağlığı profesyonellerinin yardımıyla travmanın doğasını anlayarak, herkes için daha anlayışlı ve hassas bir yaklaşım oluşturulmasının hayati önem teşkil ettiğini vurguluyor.
TRAMVAYA DUYARLI OKUL PROGRAMI
Maya Vakfı Kıdemli Klinik Koordinasyon Sorumlusu ve Klinik Psikolog Melisa Varol, “Maya Vakfı olarak travmatik deneyimlere olan duyarlılığı, özellikle toplumun temel yapı taşlarından biri olan eğitim alanında gerçekleştiriyoruz. En iyi örnek olarak Maya Vakfı bünyesinde geliştirilen ve eğitim alanında dünya çapındaki en prestijli ödüllerden biri olan 2021 WISE ödülünü kazanan Travmaya Duyarlı Okullar Projesi’ni söyleyebilirim. Bu proje kapsamında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği kurarak İstanbul ve Şanlıurfa’daki okullarda travmaya duyarlı yaklaşım modülleri özelinde etkinlikler düzenledik. Travmaya Duyarlı Okul Programı, öğretmenleri ve okul psikolojik danışmanlarını travmatik stresi yönetme konusunda güçlendirirken okul topluluğunun diğer üyelerini destekliyor ve ilgili becerileri sağlama konusunda yardımcı oluyor.” yorumlarında bulunuyor.
DESTEK VE ANLAYIŞ GEREKTİRİR
Maya Vakfı Uzman Psikolog Emine Merter, “Travmatik deneyimlerle baş etme sürecinde, kişilere güvende olduklarını hissettirmek, rutinlerinin devamına yardımcı olmak ve duygusal destek sağlamak çok önemli. Bu süreçte profesyonel yardım almanın yanı sıra, sağlam destek ağlarıyla çevrili olmanın, iyileşme sürecini destekleyici bir etki yaratabileceğini akılda tutmak önemlidir. Unutmamak gerekir ki, travmatik deneyim yaşayan her birey, destek ve anlayışı hak eder.” ifadelerini kullanıyor.
MAYA VAKFI HAKKINDA
Özgür, güvenli ve üretken bir çocukluk yaşamış, sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum hayaliyle 2015 yılında kurulan Maya Vakfı, programlarının odağına travmaya maruz kalan ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı 5-24 yaş arası çocuk ve gençleri alıyor. Maya Vakfı, ana faaliyet alanını oluşturan Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Programı kapsamında savaş, göç, kayıp, şiddet, doğal afet gibi nedenlerle travmaya maruz kalan çocuklara yaratıcı sanat terapisi ve sosyo-kültürel aktiviteler aracılığıyla rehabilitasyon desteği veriyor. Hak temelli yaklaşımıyla çalışmalarını Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi, Travmaya Duyarlı Okul Programı, PhotoLIFT, Kapasite Geliştirme Programı ve Gönüllü Programı kapsamında yürütüyor. Maya Vakfı, Psikolojik İyileşme Becerileri (SPR) modelini sanat terapileri metodu ile birleştirerek uygulayan ve bu konuda öncü tek kurumdur.
CEMİL ZEYBEKER
Yorumlar kapalı.