Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık da bu kapsamda hem “Aile Yılı”nın anlamına hem de yürüttükleri akademik çalışmalara dair değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Palabıyık, aile kavramının toplumların kimliğini ve ahlaki yapısını şekillendiren temel unsurlardan biri olduğunu vurgularken, “Önemi, değeri ve özelliği kaybolan veya kaybolmaya yüz tutan aile geleneğinin yerini alabilecek başka bir şey var mıdır, bilmiyorum. Bu yüzden konuya böylesine bir vurgu yapılarak dikkat çekilmesini son derece anlamlı ve çok değerli buluyorum...” sözleriyle aile kurumunun kutsallığına dikkat çekti.
TOPLUMUN TEMEL TAŞI
Ailenin sadece bireylerin yaşadığı bir sosyal birim değil, aynı zamanda milletin kültürel ve manevi hafızası olduğunu belirten Palabıyık, “Aileyi korumak, yüceltmek, ona sahip çıkmak; sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda milletimizin geleceğine olan en büyük yatırımdır...” ifadeleriyle, “Aile Yılı” ilanının, topluma yönelik güçlü bir mesaj taşıdığını ifade etti.
KÜLTÜREL TEHDİTLERE DİKKAT!
Ailenin zayıflatılmasının toplumları hedefsiz bırakacağını dile getiren Prof. Dr. Palabıyık, küresel medya araçlarıyla aile yapısının bilinçli şekilde hedef alındığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Kültür emperyalistleri; diziler, filmler gibi medya kanalları ile dünyanın her yerinde aile yapısını bozma çabasındadır. Aile güçlü olursa, toplum da güçlü olur...”
Tarihsel örneklerle de aile yapısının devletler üzerindeki etkisine dikkat çeken Palabıyık, sağlam aile yapılarına sahip toplumların, yıkılan devletlerini kısa sürede yeniden kurabildiğini hatırlattı.
''AİLEYE VAKİT AYIRMAK TOPLUMSAL SORUMLULUKTUR''
Günümüz yaşam koşulları içerisinde bireylerin ailelerinden uzaklaşmasının derin bir yabancılaşmaya yol açtığını ifade eden Palabıyık, “Aileden kopmak, insanın kendi iç dünyasında yabancılaşmasına yol açar. Aile, bizim en temel duygusal ve manevi bağlarımızı oluşturduğumuz yerdir...” diyerek, İslam’da da ailenin taşıdığı öneme dikkat çekti.
SOMUT ADIMLAR ATILMALI
Prof. Dr. Palabıyık, aileye karşı günümüzde oluşan yabancılaşmanın evlilik oranlarındaki düşüş ve akrabalık bağlarının zayıflaması gibi alanlarda kendini gösterdiğini vurgularken, hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi. Aile kurumunu zayıflatan yayınlara karşı alternatif içerikler üretilmesi, ekonomik desteklerin artırılması ve evlilik süreçlerinin kolaylaştırılmasının öncelikli tedbirler arasında olduğunu belirtti.
Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak göreve başladığı günden itibaren aile ve kadının İslam’daki yeri üzerine birçok çalışma yürüttüğünü belirten Palabıyık, “Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanlığına atandığım günden itibaren, aile ve kadının toplumsal, kültürel ve dini yönlerine dair birçok çalışmayı hayata geçirmeye gayret ettim...” diyerek, akademik katkılarının süreceğini ifade etti.
Prof. Dr. Palabıyık, aile kavramının sadece bir sosyal olgu değil, aynı zamanda bir toplumun ayakta kalmasını sağlayan temel yapı taşı olduğunu vurgulayarak, “Aileyi güçlü tutmak, sadece bireyi değil, tüm toplumu güçlendirir” mesajını verdi.
