Elazığ’ın Tadım Kalesi ve Höyüğü’nde yürütülen arkeolojik kazılarda, günümüzden yaklaşık 6 bin yıl öncesine ait seramikler gün yüzüne çıkarıldı. Nahçıvan tipi karaz seramiklerin yanı sıra Erken Tunç ve Geç Kalkolitik dönemlere ait buluntular, bölgedeki kesintisiz tarih akışını gözler önüne serdi.
GELECEĞE MİRAS
Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Elazığ Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen kazılar, Tadım köyü merkezindeki kale ve höyükte iki yıldır devam ediyor. Elazığ şehir merkezine 12 kilometre mesafede, Uluova’nın ortasında yer alan Tadım Kalesi ve Höyüğü, Bakanlığın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında kazı programına dahil edildi.
Kazı çalışmalarına 2024 yılında başlandı. İlk sezonda Nahçıvan tipi kara seramikler, dağ keçisi bezemeli çömlekler ve kutsal ocaklar ortaya çıkarıldı. 2025 sezonunda ise yaklaşık M.Ö. 4 bin yılına tarihlenen iki kutsal ocak, bir sunak, kan oluğu ve tek kulplu testi bulundu. Yapıların Pisa tipi kerpiçten, taş temeller üzerine inşa edildiği ve duvarların günlük kullanım kaplarının üzerine yıkıldığı tespit edildi. Tadım Kalesi’nin uzunluğu yaklaşık 210 metre, genişliği 160 metre ve yüksekliği 35-40 metre olarak belirlendi.
NELER ÇIKTI?
Kazı alanı sorumlusu Arkeolog Ergün Demir, “Geç Kalkolitik’ten Erken Tunç’a, Demir Çağ’dan Bizans’a, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan kesintisiz bir tarih akışını net bir şekilde gördük. Tadım Kalesi’nde 1969-1974 yılları arasında yapılan ‘Keban Kurtarma Kazıları’ndan sonra, 51 yıl aradan sonra tekrar kazıya başladık. Bu kazılarda 2 kutsal ocak, 20’ye yakın Nahçıvan tipi kara çömlek ve tek kulplu testi ortaya çıkardık” dedi.
Demir, kazı çalışmaları sırasında deprem izlerine rastlandığını, yapıların çoğunun taş temel üzerine yükselmiş Pisa tipi kerpiçle inşa edildiğini ve duvarların günlük kullanım kaplarının üzerine yıkılmış şekilde bulunduğunu da belirtti.
Kazıların Tadım’da tarihsel keşifleri artırmaya devam edeceği ifade edildi.
