İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili, kentin kronikleşen çöp ve moloz sorununa sert tepki gösterdi. Kişili, “Çöpü toplamak ilçe, taşımak Büyükşehir’in işidir” diyerek sorumlulukların yasal olarak belirlendiğini ve kimsenin bahane üretmemesi gerektiğini söyledi.
ÇÖP KRİZİNE YASA MADDELERİYLE TEPKİ
İzmir’de çöp ve katı atık sorunlarının içinden çıkılamaz hale geldiğini vurgulayan Kişili, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesini hatırlatarak şöyle konuştu:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çöpleri ilçe belediyesinin getirdiği transfer istasyonlarından yüklemek gibi sorumluluğu var. İlçe belediyelerinin ise görevi mahalle ve sokaklardaki çöpleri toplamaktır.”
Kişili ayrıca konteyner bakımından sokak temizliğine kadar ayrıntılı görev dağılımını açıklayarak Büyükşehir Belediyesi’nin yeni depolama alanlarını acilen belirlemesi gerektiğini vurguladı.
HARMANDALI ARTIK “TIKANDI”
Kişili, yıllardır vahşi döküm yapılan Çiğli Harmandalı Tesisleri’nin artık tıkandığını söyledi. Kemalpaşa–Bornova arasındaki taş ocaklarının üniversite raporlarıyla uygun bulunduğunu, Karşıyaka Yamanlar’daki ÇED sürecinin tamamlandığını belirten Kişili, yeni yer arayışlarının ve oyalama girişimlerinin yanlış olduğunu kaydetti.
CHP’Lİ BELEDİYELERE “HİZMET ÖNCELİĞİ” ÇAĞRISI
AK Partili Kişili, “CHP’li belediye başkanları parti içi konulara ayırdıkları zamanı vatandaşa hizmet için kullansalar İzmir bu yazı böyle geçirmezdi” dedi.
Okulların açıldığı dönemde koku ve çöp sorunlarının yurttaşları mağdur ettiğini belirten Kişili, Büyükşehir’in yeni depolama tesisleri tespit etmesi gerektiğini tekrarladı.
“31 EKİM’E KADAR GEÇİCİ DÖKÜM İZNİ VAR”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çiğli Harmandalı Tesisleri için 31 Ekim’e kadar geçici döküm izni verdiğini hatırlatan Kişili, tesisin artık kapatılması gerektiğini söyledi.
AK Partili Kişili'nin açıklamaları şu şekilde:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çöpleri ilçe belediyesinin getirdiği transfer istasyonlarından yüklemek gibi sorumluluğu var. İlçe belediyelerinin ise görevi bulundukları yerlerde mahalle ve sokaklardaki çöpleri toplamaktır. Bunun için ya ihaleyle hizmet alımı yaparlar ya da kendilerine ait araç ve işçileri kullanırlar. İlçe belediyesinin en yakın transfer istasyonuna çöpü taşıdıktan sonra sorumluluğu biter. Geriye ise sokakların temizliği, konteynırların bakımı, yıkanması ve süpürülmesi gibi basit işlemler kalır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Büyükşehir Belediyelerinin görev ve yetkilerini belirleyen 7. maddesinin birinci fıkrasının ilgili bendinde her şey apaçık belirtilmiştir. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve bürokratları bu kanunu bir kez daha okumalıdır. İlgili kanun maddesinde ‘katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak’ ifadeleri açık ve nettir.
Ne yazık ki İzmir’de en temel konu olan çöp ve atık sorunları yaşanıyor. Belediyelerin adeta topu birbirine attığı durumda yetki ve sorumluluklar yasa ile belirlenmiştir. Kimse bahane uydurmamalıdır. CHP’li belediye başkanları parti içi konulara ve kongrelerine ayırdıkları zamanı vatandaşa hizmet etme noktasında kullansalar belki İzmir ağır bir yaz dönemi geçirmeyecekti. Okulların açıldığı, vatandaşların kent merkezine yeniden döndüğü dönemde koku ve çöp sorunlarına halkı maruz kalması hak ettiği bir durum değildir.
Büyükşehir Belediyesi daha önce ifade ettiğimiz gibi derhal yeni depolama alanlarının tespitini yapmalıdır. Kemalpaşa-Bornova arasındaki taş ocakları üniversite raporlarıyla uygun bulunmuşken Karşıyaka Yamanlar’da ÇED süreci tamamlanmışken yeni yer arayışları ve oyalama girişimleri yanlıştır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 31 Ekim tarihine kadar geçici döküm izni verdiği Çiğli Harmandalı Tesisleri artık kapatılmalıdır”