Sensörlerle çalışan akıllı üretim hatları, otomasyon sistemleri ve bulut tabanlı veri akışları fabrikaları yeniden şekillendiriyor. Dijitalleşme; verimliliği artırırken üretim sektörünü fidye yazılımları, kimlik hırsızlığı ve veri ihlallerine karşı daha kırılgan hâle getiriyor.

Birçok üretim tesisinde artık tek risk mekanik arızalar değil. İnternete bağlı sistemlere yönelik sofistike saldırılar, operasyonları saatlerce hatta günlerce durdurabiliyor. Bu duruşlar yalnızca üretim kaybı yaratmakla kalmıyor; teslimat takvimini geciktiriyor, müşteri memnuniyetini zedeliyor ve marka itibarına zarar veriyor.

iPhone kullanıcılarına müjde: iOS 26.1 ile gelen bomba yenilikler!
iPhone kullanıcılarına müjde: iOS 26.1 ile gelen bomba yenilikler!
İçeriği Görüntüle

Siber güvenlik BT işi olmaktan çıktı

Dünyada örnekleri giderek artan veri ihlalleri ve tedarik zinciri saldırıları, siber dayanıklılığı rekabet avantajı hâline getiriyor. Uzmanlara göre siber riskler artık yalnızca BT ekiplerinin değil, doğrudan şirket yönetimlerinin sorumluluğunda ele alınması gereken stratejik bir iş riski.

Kritik OT (operasyonel teknoloji) altyapılarındaki açıklar, üretim planlarının aksamasına ve sözleşme yaptırımlarının devreye girmesine neden olabiliyor. Bir saatlik kesintinin dahi yüksek maliyet yaratabildiği üretim sektöründe, alınmayan önlemlerin faturası hızla büyüyor.

Veri ihlali ve kurumsal casusluk yükselişte

Kimlik avı saldırıları, tedarikçi yazılım açıkları, çalınan erişim bilgileri ve üçüncü taraf sistemlere sızma girişimleri üretim tesislerinin yeni tehdidi.
Küresel ölçekte bazı üreticilerin haftalar süren duruşlar yaşaması, siber dayanıklılık ve güvenlik yatırımlarının artık zorunluluk olduğunu gösteriyor.

“Teknik bir sorun değil, stratejik bir iş riski”

Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş. CTO’su Barış Bayram, üretim dünyasında siber güvenlik perspektifinin değişmesi gerektiğini vurguladı: “Üretim sektöründe maruz kalınan siber tehditler yalnızca BT departmanlarının sorumluluğunda görülemez. Modern saldırılar iş sürekliliğini ve marka itibarını doğrudan etkileyen stratejik bir risk boyutuna ulaştı.”

Bayram, yıllardır kullanılan OT sistemlerinin yeni nesil saldırı yöntemlerine karşı savunmasız kaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Güncelleme veya yenileme kararları çoğu zaman maliyet kalemi olarak görülüyor. Oysa bu, oluşabilecek zararları azaltan yönetsel bir yatırımıdır.”

BT ve OT aynı pencereden izlenmeli

Üretim sistemleri masaüstü bilgisayarlarla sınırlı değil; hat üzerindeki sensörler, PLC’ler, HMI’lar, endüstriyel ağ anahtarları ve SCADA bileşenleri de saldırı yüzeyinin parçası. Bayram, mümkün olduğu ölçüde BT altyapısıyla birlikte OT katmanının da izlenmesini; olay kayıtlarının tek bir platformda ilişkilendirilerek anormalliklerin üretimi durdurmadan önce tespit edilmesini öneriyor.

Riskleri azaltmak için odak başlıklar

Uzmanlara göre üretim şirketlerinin önceliği, eyleme geçirilebilir tehdit istihbaratı, sürekli izleme ve anomali tespiti, ağ segmentasyonu ve erişim kontrolü, otomatik yama ve zafiyet yönetimi ile çevrimdışı yedekleme ve geri yükleme senaryoları olmalı. Bu beşli çerçeve, saldırı yüzeyini küçültmenin yanı sıra kesinti sürelerini de anlamlı biçimde kısaltıyor.

XDR ve MDR ile genişletilmiş savunma

Geleneksel uç nokta koruması tek başına yeterli değil. Genişletilmiş Tespit ve Müdahale (XDR), uç noktalar, sunucular ve bulut sistemlerinden gelen sinyalleri bir araya getirerek saldırı paternlerini bütünsel biçimde ortaya çıkarıyor.

Maliyet yalnızca veri kaybı değil

Endüstriyel bir ihlalin faturası çoğu zaman dosya kurtarma bedelinin ötesinde; üretim kaybı, gecikmiş teslimatlar, ceza şartları ve müşteri sadakati üzerindeki etkilerle büyüyor.

Sonuç: Veriyi koruyabilen kazanır

Endüstri 4.0 yarışında belirleyici olan yalnızca otomasyon seviyesi değil; dijital tehdide karşı dayanıklılık. En akıllı fabrikalar, en çok veri toplayanlar değil; verisini güvenle işleyip sürekliliği koruyanlar olacak.

Yalnızca teknoloji değil, kültür ve yönetişim

Barış Bayram, işletmelerdeki en büyük zafiyetin güncel olmayan yazılımlardan ziyade güvenlik kültürü eksikliği olduğunu belirterek, Fazlanet’in teknik çözümleri yönetişim politikalarıyla birlikte kurguladığını ifade etti. Şirket; kullanıcı erişim yetkilendirmeleri, ağ segmentasyonu, yama süreçleri ve felaket senaryoları gibi başlıkları operasyonel kapasiteyle uyumlu hale getiriyor. Bayram’a göre bu çerçeve, üretim tesislerinde kesinti sürelerini kısaltan ve müşteri güvenini koruyan bir güvenlik omurgası oluşturuyor.

Kurumsal çözüm ortağı olarak Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş., Türkiye’de 7/24 Türkçe destek, üretim hatlarına özel siber güvenlik danışmanlığı ve sektör bazlı risk modellemesi sunan az sayıda firmadan biri. Şirket, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini güvenlik, süreklilik ve maliyet optimizasyonu temelinde yapılandırarak, Endüstri 4.0 yatırımlarının kesintisiz ve sağlıklı ilerlemesini hedefliyor.

Kaynak: İHA