CHP İzmir önceki dönem milletvekili Atila Sertel, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren CHP İzmir eski il başkanı ve eski milletvekili Selçuk Ayhan’ı sosyal medya hesabından yaptığı duygusal bir mesajla andı.
Sertel, Ayhan’ın İzmir siyasi tarihinde özel bir yeri olduğunu belirterek “Bu şehrin ona bir borcu var” ifadelerini kullandı.

“Bu şehrin ona bir borcu var”

Sertel’in paylaştığı mesajda Selçuk Ayhan’a dair kişisel hatıralar ve duygusal ifadeler dikkat çekti.

Paylaşım şöyle:

"

BU ŞEHRİN ONA BİR BORCU VAR
Selçuk AYHAN

Onu tanıdığımda Dinar’lı olduğunu bilmiyordum.
Sonradan öğrenince içime garip bir sıcaklık yayıldı. Babamın ailesinin kökleri de o topraklara uzanır çünkü. Yörük Türkmen bir soy… Karaman’dan Rumeli’ye, oradan Kırşehir’e, dağları aşarak Dinar’ın Akçin köyüne uzanan bir yol…

Dedem de Akçin’de yaşamış; belki de bu yüzden Selçuk Ayhan’ın duruşunda bana tanıdık gelen bir taraf hep vardı.
İnsanın geçmişinden gelen bir rüzgâr, yüzünde taşıdığı bir iz gibi…

Selçuk Ayhan sert görünürdü; ama kalbi pamuk gibiydi.
Solcu oluşu, devrimci duruşu, hep ezilenlerin safında yer alışındandı belki. Sesi bir siyasetçinin sesi olmaktan çok, haksızlığa öfkelenmiş bir insanın sesiydi.

DINARLI BİR ÇOCUK

Konak’ta yakalandı: Yaşının üç katı kadar hapis cezası çıktı
Konak’ta yakalandı: Yaşının üç katı kadar hapis cezası çıktı
İçeriği Görüntüle

1953 sonbaharında Dinar’da dünyaya geldi.
Çocukken ne bulduysa söker takar, motorları dakikalarca izler, “Bu çocuk mühendis olacak” dedirtirmiş.

Oldu da…
Ama yaptığı sadece makineleri onarmak değildi; kırılmış insanların gönlünü de tamir etmeyi öğrendi.

İlkokul, ortaokul ve lise yılları Dinar ve Afyonkarahisar’da geçti.
Sınavlara girip hayalindeki okul olan Ege Üniversitesi Makine Mühendisliği’ni kazandığında zorluğun çoğunu geride bırakmıştı. Yaz aylarında belki yine toprağın başına dönecekti ama yolunu çizmişti; okuyacak ve “büyük adam” olacaktı.

EGE’DE BÜYÜYEN VİCDAN

Ege Üniversitesi’nde okurken hayatı da okudu.
Üniversitenin avlusunda yevmiyeden dönen işçiyi, ayakkabısı yırtık öğrenci kardeşini, geçim mücadelesindeki insanları izler ve şöyle dermiş:

“Mühendislik güzel… ama insanların derdi daha büyük.”

Belki de onu siyasete iten ilk kıvılcım bu cümlede saklıydı.

12 Eylül’ün karanlığı, kurulmuş mütevazı bir yuva, her daim arkasında duran vefalı bir eş ve üç güzel evlat…
Bir yanda mühendislik, bir yanda siyaset, bir yanda geçim…
Ama o hiçbirinden kaçmadı.

CHP YENİDEN AÇILIRKEN

1992’de CHP yeniden açıldığında İzmir’de ilk toplantı yapılıyordu. Başkan Erol Güngör’dü.
Makam beklemeden, unvan pazarlığı yapmadan ayağa kalktı:

“Görevse görev. Bu partiyi yeniden ayağa kaldıracağız.”

Ve İl Yönetim Kurulu’nda yer aldı.

İşte Selçuk Ayhan tam olarak buydu:
Sorumluluk alırdı, şikâyet etmezdi.

KONAK ADAYLIĞI

CHP’nin oyu yüzde 3–5 bandındaydı.
Konak gibi zor bir ilçede aday bulmak neredeyse imkânsızdı.

Salondaki sessizliği o bozdu:

“CHP’yi adaysız bırakmayız. Gerekirse ben çıkarım.”

Kazanamayacağını biliyordu.
Ama mesele kazanmak değildi; partiyi sahipsiz bırakmamaktı.

Bugün bile örgüt hafızasında bu çıkışı “cesaretin adı” olarak anılır.


İL BAŞKANI SEÇİLDİ

Yıl 2005… İl kongresi öncesi hareketlilik artmıştı.
Ekrem Bulgun’un ardından Selçuk Ayhan da adaylığını açıkladı.

Basın toplantısında:

“Dokuz metropol ilçeden 263 delegenin desteğiyle adayım.” dedi.

Partiye küskünleri geri kazanmaktan, örgütü küçük hesaplardan uzak tutmaktan bahsetti.
Bazı ilçe başkanlarının üzerinde baskı olduğunu ama kimseyi suçlamadığını söyledi.

Gazeteciler Genel Başkan Deniz Baykal’ın Ekrem Bulgun’u desteklediğini hatırlatınca şu olgun yanıtı verdi:

“Bulgun’u Genel Başkan atamıştır, desteklemesi doğaldır. Adaylığımızla ilgili en küçük negatif telkini olmamıştır.”

İşte o söz, onun siyaset anlayışının özeti gibiydi:
Temiz dil, temiz siyaset, temiz yürek…

İZMİR’İN SESİ

2007’de İzmir Milletvekili oldu.
Meclis kürsüsünde sesi hep gürdü; hırsından değil, adaletsizliğe tahammül edemediği için.

Çiftçinin, muhtarın, köylünün, emeklilerin, emekçilerin derdini defalarca dile getirdi.
O, unvan için değil vicdan için konuşan nadir siyasetçilerden biriydi.

Milletvekiliyken de sade yaşadı.
Dostlarından, arkadaşlarından kopmadı.
Hiç kimseye yukarıdan bakmadı. Mütevazı yaşamını sürdürdü.

GÖSTERİŞSİZ BİR HAYAT

Gazeteci Ümit Yaldız onu milletvekilliği döneminde şöyle anlatmıştı:
• Lüks restoranlara tenezzül etmeyen,
• Arkasında müteahhit çetesi olmayan,
• Okeyi seven, uzun Marlboro içen,
• Ud çalan, evinde kendi salatasını, kahvesini yapan,
• Gösterişsiz ama içi dolu bir adam…

Ben de onu hep böyle gördüm.
Siyasetçi olmadan önce insan olmayı bilenlerden.


DUYUNCA ÇOK ÜZÜLDÜK

Kasım 2024’te İzmir gri bir sabaha uyandı.
Selçuk Ayhan’ın vefat haberi geldi.

Bornova Mezarlığı’ndaki kalabalık bir siyasetçiyi değil, iyi bir insanı uğurladığını biliyordu.

Bir arkadaşı şöyle dedi:

“Bir kez geldi ama bizi hiç unutmadı.”

Bir diğeri fısıldadı:

“Selçuk makamı değil insanı severdi.”

Ben de hep öyle hatırladım.


BU ŞEHİR ONU YAŞATMALI

Onun ölümünün üzerinden bir yıl geçti.
Siyaset değişti, şehir değişti, insanlar değişti…
Ama onun bıraktığı boşluk değişmedi.

Bugün mezarı başına gidenler çok az,
Ailesi ve birkaç yakın dost…

Oysa bu kentte:
• milletvekilliği yaptı,
• Konak’ta belediye başkan adayı oldu,
• il yönetiminde görev aldı,
• kurultay delegesi seçildi,
• ve üstelik Deniz Baykal’ın desteğine rağmen karşısına çıkıp kongre kazanarak il başkanı oldu.

Kolay işler değil bunlar.
Cesaret ister, omurga ister.

Ama bu şehirde onun adını taşıyan bir cadde, bir sokak, bir park yok.

Bir yıl bekledim.
Dedim ki:
“Bir gün mutlaka bu kentin vefası yerine gelir.”

Ama olmadı.

Bu yüzden buradan sesleniyorum:

Belediye başkanlarına…
Meclis üyelerine…
Bu şehrin vefalı insanlarına…

Selçuk Ayhan’ın adını yaşatın.
Yaşatmalısınız.

Bazı insanlar sadece yaşadıkları döneme değil, dokundukları yüreklere de isimlerini yazar.
Selçuk Ayhan o insanlardandı.
Ve bir şehir, vefası kadar şehirdir.
Ben biliyorum ki bu kentte hâlâ vefalı insanlar var.
Ve bir gün, bu çağrı karşılık bulacak.

Selçuk Ayhan’ın adı unutulmayı değil, yaşatılmayı hak ediyor."

Kaynak: HABER MERKEZİ