İzmir Büyükşehir Belediyesi, adını verdiği basma üretim kültürüyle anılan Basmane’de geleneksel basma atölyesi kültürünü yeniden canlandırıyor. “Basmane’de Yeniden Basma Atölyesi” projesi kapsamında açılan Basma Deneyim Atölyesi, kadınlar ve çocukların yoğun ilgisiyle karşılandı.

Kadınlar ve çocuklar basma deneyimi yaşadı
Türk Kadınlar Birliği İzmir Şubesi ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ortaklığıyla yürütülen proje kapsamında, Pazaryeri Mahallesi’ndeki İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Fatma–Mustafa Hasdemir Binası yenilenerek çağdaş bir basma deneyim atölyesine dönüştürüldü. Burada kadınlara ve çocuklara basma sanatının geçmişi, üretim aşamaları ve kültürel değeri anlatıldı. Katılımcılar geleneksel yöntemlerle kendi basmalarını üretme fırsatı buldu.

Kadınların ekonomik bağımsızlığına destek
Proje ile yalnızca kültürel mirasın korunması değil, aynı zamanda kadınların ekonomik bağımsızlıklarına katkı sağlanması hedefleniyor. Kadınların üretim sürecine dahil olması, hem bireysel gelir yaratmalarına hem de bölgedeki yerel ekonominin gelişmesine kapı aralıyor.

Basmane yeniden tarihi kimliğine kavuşuyor
Adını bölgedeki basma üretim tesislerinden alan Basmane, Basma Deneyim Atölyesi ile tarihi köklerine yeniden bağlanıyor. Proje; kültürel mirası canlandırmanın yanı sıra turizmi hareketlendirmeyi, bölgeye yeni bir cazibe merkezi kazandırmayı ve ekolojik, yenilikçi üretim modellerinin gelişimine öncülük etmeyi amaçlıyor.

“İzmir’in desenlerine sahip çıkmak istiyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi, Tanıtımı ve Turizm Dairesi Başkanlığı Kültürel Mirasın Yönetimi ve Tanıtımı Şube Müdürü Ayşegül Güngören, Basmane semtine ismini veren basma üretiminin 18. yüzyıl ortalarında başladığını belirtti. Osmanlı döneminde aile işi olarak başlayan sonra loncalar halinde devam eden üretimin o yüzyılda alınmış bir fermanla büyük bir üretim kapasitesine sahip olduğunu aktaran Güngören, şunları söyledi:
“Osmanlı belgelerinde başörtüsü, yazma, çember şeklinde üretimler yapılmış. Bir yerde de ince basma diye geçiyor. Biz bu ince basmanın peşine düştük. Yurt dışında da bazı Smyrna kumaşlarının, özellikle Paris’te 18. yüzyılın sonu 19. yüzyılın hemen başında rağbet gördüğünü öğrendik. Bizim amacımız kültürel mirasın yönetimi kavramı üzerinden; mirasın ögelerinin ortaya çıkarılması, hafıza, bellek oluşturulması, bunun sosyal ekonomik kültürel kalkınmasına yönelik bir işleve sahip olması. Buna da önce Basmane’den başlayalım dedik. Bu kültürün yaygınlaşması için de burada deneyim atölyesi oluşturalım istedik. Biz burada bu kültürü yaygınlaştırmak, üretim biçimleri ile ilgili deneyim elde etmek, yöre halkının fark etmesini sağlamak, üretim için yol haritası çizmek, İzmir’in desenlerine sahip çıkmak, İzmir için bir üretim modelinin yaygınlaşmasına vesile olmak istiyoruz.”

“Köklü miras yeniden doğacak”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde uzun dönemdir atölyeler yürüten heykeltıraş Esen Kesecioğlu, “Basmanın hikayesi İzmir’de uzun yıllara dayanıyor. Atölyelerde yeniden geleneksel yöntemlere erişmeyi hedefliyoruz. Böyle bir mirasın yeniden burada var olmasını sağlamak gibi hedefimiz var. Güncel tasarımcılarla ve sanatçılarla çalışarak basmayı yeniden nasıl bu hayatta var olabilir hale getirebiliriz onu çalışacağız” dedi.

Basma deneyim atölyesine dönüştü
Basma Deneyim Atölyesi farklı konulardaki çalışma gruplarının üretimle iç içe çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir kültür, eğitim ve paylaşım merkezi haline geldi. Ustaların, zanaatkârların, bilim insanlarının, sanatçıların gençlerin ve meraklıların bir araya geleceği bu mekân, hem üretim kültürünü yaşatacak hem de geçmişin renkli hikâyelerini geleceğe taşıyacak.
İzmir için önemi
Basmane semti, adını bölgede kurulan basma üretim tesislerinden aldı. 18. ve 19. yüzyıllarda İzmir’in ticaret hayatında önemli bir yere sahip olan bu üretim tesisi ve çevresindeki atölyeler, hem kentin yerel ekonomisini güçlendirdi hem de İzmir’in Avrupa’da o yıllarda basma kumaşlarıyla anılmasını sağladı. Günümüzde Basmane Garı’nın bulunduğu alan ve çevresi, o dönemde bu üretim tesislerinin yoğunlaştığı bölge oldu. Basmane’de doğan geleneksel basmacılığın, Cumhuriyet’in planlı sanayileşme hamlesiyle şekillenen Sümerbank çatısı ve yerel ölçekte Nazilli Fabrikası hattında evrilmesi, hem yerel üretim kültürünün dönüşümünü hem de ulusal ekonomik politikalarının yerele yansımasını göstermesi açısından dikkat çekici hale geldi.

Proje, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kültürel Mirasın Yönetimi ve Tanıtımı Müdürlüğü yürütücülüğünde, Sosyal Hizmetler ile Kadın ve Aile Hizmetleri, Kültür ve Sosyal Hizmetler daire başkanlıklarının ilgili birimleri, Türk Kadınlar Birliği İzmir Şubesi ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ortaklığıyla hayata geçiriliyor.



