Sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyor, alarm sesiyle boğuşuyor ve uzun süre kendinize gelemiyorsanız, artık yalnız olmadığınızı ve bunun bilimsel bir açıklaması olduğunu bilmelisiniz. İsviçre’de yapılan çığır açıcı bir araştırma, beynin uyanma sürecini detaylı biçimde haritalandırarak bu zorlu anların arkasındaki nörolojik mekanizmaları gün yüzüne çıkardı.

Uyku uzun zamandır evrelere ayrılarak inceleniyor: yüzeysel uyku, derin uyku ve REM evresi. REM evresi özellikle rüyaların en yoğun görüldüğü dönem olarak bilinirken, beyin bu evrede neredeyse uyanık kadar aktif çalışıyor. Ancak uyanma süreci, bu evrelerin hangi aşamasında gerçekleştiğine bağlı olarak tamamen farklı bir seyir izliyor.

Kadınların gizli kâbusuna cerrahi çözüm! Uzmanlar ‘Daraltma’ dedi!
Kadınların gizli kâbusuna cerrahi çözüm! Uzmanlar ‘Daraltma’ dedi!
İçeriği Görüntüle

256 ELEKTROTLA BEYNE YAKIN TAKİP

Araştırmacılar, EEG (elektroensefalografi) yöntemini 256 elektrotla uygulayarak bugüne kadarki en yüksek çözünürlüklü beyin dalgası ölçümünü gerçekleştirdi. Toplamda 20 kişiden 1.000’in üzerinde uyanma anı incelendi ve beynin uyanma esnasında nasıl bir yol izlediği adım adım analiz edildi.

UYANIKLIK BEYNİN ÖNÜNDEN ARKASINA DOĞRU YAYILIYOR

En dikkat çekici bulgulardan biri, beynin uyanmaya “ön bölgeden” başlaması oldu. Karar verme, dikkat toplama ve düşünsel faaliyetlerden sorumlu ön loblar ilk harekete geçen bölgeler. Görsel işlemeden sorumlu arka bölgelerin ise daha geç “uyanması”, sabah kalkar kalkmaz neden bulanık düşündüğümüzü ve çevremizi hemen net algılayamadığımızı açıklıyor.

REM VE NON-REM UYANIŞLARI FARKLI ETKİ YARATIYOR

Araştırmaya göre kişi REM uykusundayken uyanıyorsa, uyanıklık dalgası hızlı ve ön bölgeden itibaren yayılıyor. Ancak non-REM evresinde uyanıldığında, süreç beynin ortasında bulunan merkezi bir “hub” bölgesinden daha yavaş bir şekilde başlıyor. Bu farklılık, bazı sabahlar neden zinde, bazı sabahlar ise sersem bir şekilde uyandığımızı da ortaya koyuyor.

UYKU BOZUKLUKLARI İÇİN YENİ BİR KAPI ARALANIYOR

Bu araştırma, yalnızca sabah uyanmakta neden zorlandığımızı anlamamıza yardımcı olmakla kalmıyor; aynı zamanda uyku bozukluklarıyla mücadelede de yeni yaklaşımların önünü açıyor. Özellikle insomnia, parasomnia ve uyku apnesi gibi sorunların tanı ve tedavisinde bu bulguların önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor. Ayrıca epilepsi gibi nörolojik rahatsızlıkların da uykuyla ilişkili seyri daha net anlaşılabilir hale geliyor.

Muhabir: LEYLA BİLGİ