Tarımda su kullanımının azaltılması, yağmur suyunun toprakta tutulması ve doğa temelli çözümlerin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Panelde, hem kırsal hem de kentsel alanlarda su yönetiminin birlikte ele alınmasının afet risklerini azaltacağı ifade edildi. Etkinlik, belediye ekiplerinin sahada gerçekleştirdiği yağmur hendeği demonstrasyonuyla sona erdi.
Bornova Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Ege Üniversitesi ve Yuva Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen panel Dramalılar Köşkü’nde yapıldı. Panelde, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi, kentlerde su verimliliği, doğa temelli çözümler ve kırsal-kent su ilişkisi ele alındı.
“Su yönetimi, belediyecilik değil, hayatta kalma meselesidir”

Açılışta konuşan Bornova Belediyesi Başkan Yardımcısı Duygu Bölük, Bornova’nın iklim uyum çalışmalarına değinerek şunları söyledi:
“Su, bütün kentlerin artık en öncelikli gündemi. Sağlıklı Kentler Birliği üyesi bir belediye olarak, yağmur suyu hasadı ve sarnıç uygulamalarından doğa temelli çözümlere kadar çok yönlü hazırlık içindeyiz. Bu konu tüm geleceğimizi tehdit eden bir kriz hâline geldi.”
“Kırsalda tutulan su, Bornova merkezinin güvenliğini artırır”

Yuva Derneği Başkanı Erdem Vardar, suyun en çok tarımda tüketildiğine dikkat çekerek;
“Türkiye’de kullandığımız suyun üçte ikisinden fazlası hâlâ tarımda tüketiliyor. Eğer suyu kırsalda toprakta tutabilirsek, kuraklıkla olduğu kadar sel, taşkın ve erozyonla da mücadele etmiş oluruz. Bornova’da kırsalda yapılacak her doğru uygulama, merkezde yaşayanların güvenliğini doğrudan etkiliyor.”
“Yağmur yağıyor, biz seyrediyoruz; oysa tutabiliriz”

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Şerafettin Aşık ise “İklim Değişikliği Koşullarında Doğru Su
Yönetimi ve Sulama Yaklaşımları” başlıklı konuşmasında, tarımsal su kullanımının azaltılması gerektiğini belirtti:
“Yağmur gökten yağıyor ama biz onu hızla denize gönderiyoruz. Konuşmak yerine, yağmuru tutmaya odaklanmamız gerekiyor. Dijital tarım, sensör tabanlı izlemler ve yapay zekâ destekli su yönetimi tarımda verimliliği artırabilir.”
“Doğa temelli çözümler, kentlerin yeni savunma hattı”
Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Coşkun Hepcan, kentlerde doğa temelli çözümlerin önemini vurguladı:
“Kentleri iklim krizine karşı daha dirençli kılmak için gri altyapının yanında yeşil altyapıyı güçlendirmek zorundayız. Yağmur bahçeleri, geçirgen yüzeyler, biyolojik hendekler ve ekolojik koridorlar, artık lüks değil; zorunluluk.”
Prof. Hepcan, peyzaj mimarlığının su verimliliği açısından sağladığı çok katmanlı planlama gücünün daha etkin kullanılmasının altını çizdi.
Yuva Derneği Eğitmeni Emre Rona da, kentlerin iklim risklerine karşı korunması için toprağın su tutma kapasitesinin artırılmasının şart olduğunu söyledi:
“Toprağın suyu tutma kapasitesini artırmadan hiçbir kent kendini iklim risklerine karşı koruyamaz.”
Rona, kent çeperlerinde oluşturulacak yeşil altyapıların afet risklerini azaltmada kritik rol oynadığını da ekledi.
Yağmur hendeği demonstrasyonu ilgi çekti
Panelin sonunda Bornova Belediyesi ekipleri, alanda hazırladıkları yağmur hendeği demonstrasyonunu katılımcılara tanıttı. Uygulama, yağmur suyunun yüzey akışını azaltarak toprağın su tutma kapasitesini artıran doğa temelli bir çözüm olarak büyük ilgi gördü.
Belediye su verimliliği çalışmalarını artırıyor
Bornova Belediyesi, iklim uyumu, su verimliliği ve doğa temelli kentsel planlama alanındaki çalışmalarını genişleterek sürdüreceğini açıkladı. Panelde ayrıca İZSU, ilçe belediyeleri, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile teknik personellerin katılımıyla kurumlar arası bilgi paylaşımı sağlandı.




