Fakir Baykurt Konferans Salonu’nda düzenlenen gecede, ozanın yaşamı, anıları ve türküleri katılımcılara duygulu anlar yaşattı.

Etkinlik, Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edildi. CHP Çiğli İlçe Yönetimi, Gençlik ve Kadın Kolları üyeleri, Çiğli Sivaslılar Dernek Başkanı Elif Aslan, Çorumlular Dernek Başkanı Veli Salgım ve çok sayıda sanatsever gecede hazır bulundu. Salonu dolduran izleyiciler, Veysel’in türkülerini hep bir ağızdan söyleyerek unutulmaz bir geceye imza attı.

“Dedem sevginin, sabrın ve umudun simgesiydi”

Çiğli’de Duygular Aşık Veysel Için Taştı! (8)

Büyük ozanın torunu Nazender Süzer Gökçe, dedesiyle ilgili anılarını paylaştığı konuşmasında duygusal anlar yaşattı. “Dedem sadece bir halk ozanı değil; sevginin, sabrın ve umudun simgesiydi. Onun türkülerinde yaşamın özü, insanlığın sesi var,” diyen Gökçe, “Dedem Cumhuriyet’in 10. yılı için ‘Cumhuriyet Destanı’ şiirini yazmış ve bu şiiri Atatürk’e ulaştırmak için Sivas’tan Ankara’ya kadar yürümüştü. O, Cumhuriyet’in, bilimin ve irfanın ozanıydı.” ifadelerini kullandı.

Dedesi ile Fakir Baykurt arasındaki dostluğa da değinen Gökçe, “Dedem ile Fakir Baykurt iyi iki dosttu. Rahmetli Baykurt, dedemi ziyaret etmek için Sivas’tan Şarkışla’ya kilometrelerce yürüyerek gelmiştir. Dedem misafirlerini her zaman köyün girişinde karşılar, kahvede ağırlayıp evine yemeğe öyle götürürdü.” sözleriyle salondan büyük alkış aldı.

“Veysel bana yol gösterdi”

Çiğli’de Duygular Aşık Veysel Için Taştı! (6)

Prof. Dr. Sait Eğrilmez, Aşık Veysel’in hayatının kendi meslek seçimine etkisini anlattığı konuşmasıyla geceye damgasını vurdu: “Babam bana 8 yaşındayken Dostlar Beni Hatırlasın kitabını hediye etmişti. O kitabı okuyunca Aşık Veysel’in başına ne geldiyse görmüyor oluşundan geldiğini gördüm. Okula gidecekmiş, 7 yaşında gözlerini kaybedince gidememiş. Askere gidecekmiş, görme engelli olduğu için alınmamış. Üstelik 8 yıllık eşi, 6 aylık bebeğiyle birlikte onu terk etmiş, yine görme engelli olduğu için. Bütün bunları okuyunca 8 yaşında dedim ki; bir şeyler yapılmalı. Çünkü Aşık Veysel göz doktoruna ulaşamamış. Ailesi üç ay para biriktirmiş, Yozgat’ta bir göz doktoruna götüreceklermiş ama o sürede gören gözü de kör olmuş. İşte o gün göz doktoru olmaya karar verdim. 1997’de uzmanlığımı alınca Aşık Veysel’in evini görmeye gittim. Öz kızı Zehra Hanım evi gezdirdi. Ve ben şunu gördüm; Aşık Veysel kime dokunduysa, o insan iyi olmuş.”

Türkülerle yaşatılan bir miras

Çiğli’de Duygular Aşık Veysel Için Taştı! (3)

İzmir’de yıkım başladı: Aliağa’ya modern gastronomi merkezi geliyor
İzmir’de yıkım başladı: Aliağa’ya modern gastronomi merkezi geliyor
İçeriği Görüntüle

Gecede sanatçılar, Aşık Veysel’in unutulmaz eserlerini seslendirdi. “Benim Sadık Yarim Kara Topraktır”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Güzelliğin On Para Etmez” ve “Çiğdem Der ki Ben Ağlayım” türküleri, salonu dolduran herkes tarafından coşkuyla söylendi. Gece, “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünün hep birlikte seslendirilmesiyle son buldu. Çiğli halkı, büyük ozanın mirasına saygı göstererek, Aşık Veysel’in sevgi dolu felsefesini bir kez daha yaşattı.

Başkan Yıldız: “Veysel’in ışığı hiç sönmeyecek”

Çiğli’de Duygular Aşık Veysel Için Taştı! (5)

Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, Aşık Veysel’in mirasına vurgu yaparak şunları söyledi: “Aşık Veysel bu toprakların vicdanı ve sesidir. O’nun sevgiyi, birliği ve insanlığı anlatan sözleri bizlere daima yol gösterecek. Veysel’in ışığı hiç sönmeyecek.”

Kaynak: BASIN BÜLTENİ