İnsan beyninde yer alan milyarlarca nöron, kimyasal ve elektriksel sinyallerle sürekli bir iletişim halindedir. Ancak bazı nörolojik ya da psikiyatrik hastalıklar bu iletişim sistemini bozarak, beynin belirli bölgelerindeki işlevlerin azalmasına neden olabilir. Son yıllarda geliştirilen Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) yöntemi, bu sorunlara çözüm olabilecek etkili bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor. Medicana Sağlık Grubu’ndan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kaan Tuğberk Özdemir, DBS'nin sunduğu olanaklar ve başarı oranlarına dair önemli açıklamalarda bulundu.
YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLİYOR
Parkinson, epilepsi ve distoni gibi hareket bozuklukları başta olmak üzere, tedaviye yanıt vermeyen depresyon, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve bağımlılık gibi psikiyatrik rahatsızlıklarda da DBS uygulamaları umut vadediyor. Medicana International İzmir Hastanesi’nden Op. Dr. Özdemir, 3. Avrupa Nöroloji ve Nöropsikiyatri Kongresi’nde paylaşılan son veriler ışığında, bu yöntemin yalnızca motor semptomları değil, hastaların genel yaşam kalitesini de olumlu yönde etkilediğini vurguladı.
“Artık beynin içindeki devreleri görüntüleme ve hedefe yönelik elektriksel uyarılarla yeniden dengeleme imkanına sahibiz. Bu, hem bilimsel hem insani anlamda büyük bir umut kaynağı” diyen Op. Dr. Özdemir, teknolojik gelişmelerin DBS yöntemini daha etkili hale getirdiğini belirtti. Özellikle yeni nesil “yönlendirilmiş elektrot” sistemlerinin beyin içerisindeki hedef alanlara çok daha hassas sinyaller gönderebildiğini, böylece tedavi başarısının da arttığını ifade etti.
UMUT VEREN SONUÇLAR
Yöntemin her hastada aynı etkiyi göstermeyebileceğine dikkat çeken Op. Dr. Özdemir, “DBS, yalnızca hareket bozukluklarında değil, bazı psikiyatrik tablolarda da umut verici sonuçlar verebiliyor ancak her hastada aynı düzeyde yanıt beklemek doğru olmaz. Bu yöntem dikkatli hasta seçimi, detaylı değerlendirme ve deneyimli merkezlerde uygulama gerektiriyor” sözleriyle uygulama sürecindeki hassasiyeti vurguladı.
Uygulama öncesi nörolojik ve psikolojik değerlendirmelerin önemine de değinen Op. Dr. Özdemir, “DBS tedavisi öncesinde hastalar detaylı nörolojik ve psikolojik değerlendirmelerden geçirilir. Doğru hasta seçimi, tedavinin başarısında kritik bir rol oynar” dedi. Cerrahi işlem sonrası kısa süreli hastane izleminin ardından evde iyileşme süreci devam ediyor. Uygulamanın ardından hastaların büyük çoğunluğu hareket kabiliyetlerinde ve yaşam kalitelerinde önemli ilerlemeler kaydediyor. Parkinson hastalarında titreme ve kas sertliğinde gözle görülür azalmalar yaşanırken, esansiyel tremor hastalarında da benzer şekilde titremenin kontrol altına alındığı bildiriliyor.
