Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, okullarda akran zorbalığına maruz kalan çocukların psikolojik olarak ciddi sorunlar yaşayabileceğini belirterek, “Çocukların huzuru bozulduğunda ve kendilerini yalnız hissettiklerinde, bu süreç intihara kadar gidebilir” dedi.

Akran zorbalığı, bir çocuğun bir veya birden fazla akranı tarafından tekrar tekrar ve kasıtlı biçimde kötü muameleye maruz kalması olarak tanımlanıyor. Sadece bir defalık tartışma ya da kavga ile karıştırılmaması gereken bu durum, fiziksel, psikolojik, sosyal ve duygusal zorbalık olarak farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Zorbalığa maruz kalan çocukların yaşadığı etkiler, kısa vadede okul başarısının düşmesinden uzun vadede ciddi psikolojik sorunlara kadar uzanabiliyor.

Medicana Sivas Hastanesi’nde görevli Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, okullarda öğretmenlere, evlerde ise anne babalara büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı: “Zorbalığın fark edilmezse çocuklar kendilerine zarar verebilir, intihar edebilir veya arkadaşlarına kötü davranabilir.”

SİSTEMLİ VE TEKRARLAYAN DAVRANIŞLAR

Özkaya, akran zorbalığının her yaşta görülebileceğini ancak özellikle 7-15 yaş arasındaki çocuklarda daha sık rastlandığını belirterek, nedenlerini şöyle açıkladı:

"Akran zorbalığı, bir çocuğun bir veya daha fazla akranı tarafından tekrar tekrar ve kasıtlı biçimde kötü muameleye maruz kaldığı bir istismar türüdür. Genel olarak fiziksel, psikolojik, ruhsal ve duygusal zorbalık olarak bilinmektedir. Sadece bir kez yapılan tartışma ya da kavga değil, sistemli ve süreklilik gösteren olumsuz davranışlardır. Nedenleri arasında çocuklar arası kendini güçlü gösterme çabası, ailevi sorunlar, öfke kontrolsüzlüğü, çocuğun kendi öfkesini kontrol edemeyip etrafındaki çocuklara zarar vermesi yer alır. Çocuklar sosyal medyada kendilerine bir karakter belirleyebilir ve belirledikleri karakteri yansıtabilmek adına onun kötü hareket ve davranışlarını tekrar edebilir. Medyada şiddetin normalleştirilmesi, cinsiyet kalıpları, arkadaş gruplarında güç, popülerlik ve baskın olma isteği de nedenleri arasında bulunmaktadır."

KARGEM’in başarısı göz doldurdu
KARGEM’in başarısı göz doldurdu
İçeriği Görüntüle

SINIR KOYMAYI ÖĞRETMEK ÖNEMLİ

Zorbalığa maruz kalan çocuklarda kaygı, depresyon, özgüven kaybı, okula gitmek istememe, akademik başarının düşmesi ve sosyal çekilme gibi belirtiler görülebiliyor. Özkaya, ailelere ve öğretmenlere önemli görevler düştüğünü belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
"Okullarda öğretmenler, ebeveynler ve öğrenciler bu konuda bilinçlendirilmeli, çözüm için iletişim kurulabilecek kurumlar anlatılmalıdır. Ders aralarında öğrenciler gözlemlenmeli, muhtemel bir durumda öğretmenler tarafından müdahale edilmelidir. Aileler, çocuklarıyla akran zorbalığı hakkında konuşurken hassas ve destekleyici bir yaklaşım benimsemeli, çocuklara ‘hayır' demeyi ve sınır koymayı öğretmelidir. Açık iletişim kurmaları teşvik edilmeli, zorbalıkla karşılaştıklarında aileleriyle rahatça konuşabilecekleri bir diyalog ortamı oluşturulmalıdır. Çocukların ihtiyaç duydukları duygusal destek sağlanmalı ve ‘Biz senin yanındayız' mesajı verilmelidir."

ZORBALIĞI YAPAN ÇOCUKLAR DA YARDIM BEKLİYOR

Özkaya, zorbalığı yapan çocukların da en az maruz kalan çocuk kadar desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, “Sosyal becerilerini geliştirecek etkinliklere, spor ve sanat gibi alanlara yönlendirilmeli, gerektiğinde psikolojik destek almaları sağlanmalıdır. Zorbalığın devam ettiğini anne ve baba fark etmediği sürece çocuklar, kendilerine zarar verme, intihar etme veya arkadaşlarına kötü davranma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilir” dedi.

Özellikle 7-15 yaş arasındaki çocukların akran zorbalığına maruz kaldığında ilerleyen yaşlarda depresyon, kaygı ve özgüven problemleri yaşayabileceğini vurgulayan Özkaya, “Bunun daha ileri boyutu olan kendine zarar verme durumlarıyla karşılaşabilirler” diye konuştu.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ