Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde, kurum ve markalar için en değerli sermayenin itibarı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şükrü Güler, dijital ortamlarda görünür olmanın artık bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
Dr. Güler, itibar yönetiminin yalnızca tekil eylemlerle değil, kuruluşun temel değerleriyle şekillendiğini ifade ederek, “İtibar yalnızca tekil eylemlerden değil; ardındaki değerlerden oluşur. Bu temelden hareketle kuruluşun/markanın/kişinin etkileşimde bulunduğu kişi ya da grupların beklentileri örtüşmesi gerekir.” dedi.
Uluslararası raporlara göre Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 59,5’inin ürünler veya markalar hakkında araştırma yaptığını belirten Dr. Güler, bu verinin dijital itibar yönetiminin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
İtibar yönetimi süreç gerektiriyor
Dr. Güler, Edward Freeman’ın “paydaş” kavramına değinerek, itibar yönetiminin tedarikçiler, çalışanlar, müşteriler, toplum ve meslek örgütleri gibi farklı paydaş gruplarının beklentilerine yanıt verecek bir strateji ile sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. “İtibar yönetimi bir süreçtir dolayısıyla kuruluş kimliği ve paydaş özellikleri ile süreklilik göstermektedir. Tüm bu açıklamalar bizi Charles Fombrun’un itibar tanımına götürmektedir. Buna göre itibar, paydaşların zihninde kuruluşun genel cazibesidir.” ifadelerini kullandı.
Kriz dönemlerinde itibarın gücü
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi, bireylerin kuruluşlardan beklentilerini de değiştirdi. Dr. Güler, “Bireyler kuruluşların yalnızca ürünlerini değil; iş yapma biçimlerini, toplumsal ve sosyal katkılarını, çalışanlara sundukları değerleri de şeffaf bir biçimde paylaşmalarını istemektedir. İlgili paylaşımlar bireylerde kuruluşa/markaya yönelik olumlu imajın gelişmesine katkı sağlarken, tercihlerindeki temel unsurlardan biri olarak öne çıkmaktadır. İtibar, kriz dönemlerinde ise kuruluşun/markanın paydaşlarının desteğini almasını kolaylaştırarak, süreci geride bırakma konusunda fayda sağlamaktadır.” dedi.
Dijital mecraların rolü
Mecra çeşitliliği ve kullanıcı sayısındaki artış, itibar yönetimi çalışmalarının dijital platformlarda da yürütülmesini zorunlu kılıyor. Dr. Güler, “Uluslararası raporlar Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 59,5’inin ürünler ya da markalar hakkında araştırma yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu durum itibar yönetimi uygulamalarında dijital mecralarda bulunmanın önemini göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Dijital itibar yönetiminde öne çıkan unsurlar
Dr. Güler, dijital itibar yönetiminde öne çıkan unsurları şöyle sıraladı: “Kimlik unsurlarının dijital ortamlarda görünür olması, sosyal ağların yönetimi, kriz iletişimi gibi alanlar itibar yönetimi açısından kritik öneme sahiptir. Paydaşların belirlenmesi ve taleplerin öğrenilmesi iletişim stratejisinin şekillendirilmesini sağlar. Ayrıca, doğrudan iletişim kurma ve kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin takibi, paydaş beklentilerinin karşılanması adına önemlidir. Kurum imajına zarar verebilecek içeriklerle mücadele etmek ve gelen eleştirileri yanıtlamak da süreçte dikkat edilmesi gereken noktalar arasında yer almaktadır.”