Modern çağın görünmeyen hastalıklarından biri olan Anoreksiya Nervoza, özellikle gençler arasında giderek yayılıyor. Sosyal medyada dayatılan “ideal vücut” algısı ve zayıflığın başarıyla eşdeğer tutulması, bireyleri yemekten uzak durmaya, hatta ölüm sınırına kadar aç kalmaya itiyor.
ANOREKSİYA NEDİR?
Anoreksiya, kişinin kilo alma korkusu nedeniyle yemek yemeyi kısıtladığı ciddi bir psikolojik yeme bozukluğu olarak tanımlanıyor. Hastalar, beden ağırlıkları normalin çok altına düşse bile kendilerini hâlâ kilolu hissediyor ve zayıflama çabalarına devam ediyor. Bu durum zamanla hayati risk taşıyan fiziksel bozulmalara yol açabiliyor.
GÖRÜNÜRDE SAĞLIKLI, GERÇEKTE YIKIMIN EŞİĞİNDE
Anoreksiya hastaları, dışarıdan bakıldığında disiplinli ve kontrollü bireyler gibi görünebilir. Ancak iç dünyalarında, yemek korkusu, aynaya yabancılaşma ve sürekli bir mükemmel olma baskısı ile mücadele ederler. Bu hastalık, kişinin yalnızca kilosunu değil, bedenini ve ruh sağlığını da hızla tüketir.
BELİRTİLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Uzmanlara göre, anoreksiyanın belirtileri fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da kendini gösteriyor. İşte dikkat edilmesi gereken bazı işaretler:
• Aşırı kilo kaybı
• Kalori hesaplama ve yemeklerden kaçınma
• Sürekli kendini şişman hissetme
• Aynaya bakmaktan kaçınma ya da takıntılı şekilde bakma
• Soğuk hissetme, saç dökülmesi, tırnaklarda kırılma
• Kadınlarda adet döngüsünün bozulması
• Yoğun egzersiz yapma
• Sosyal ortamlarda yemek yemekten kaçınma
TEK BAŞINA AŞILAMAZ: TEDAVİ ŞART
Anoreksiya, kişinin yalnızca iradesiyle yenebileceği bir problem değildir. Uzmanlar, hastalığın tedavi sürecinde psikiyatrist, psikolog, diyetisyen ve aile desteğinin bir arada olması gerektiğini vurguluyor. Tedavi sürecinde:
• Bireysel terapi ile kişinin vücut algısı ve yeme davranışları üzerinde çalışılır
• Beslenme danışmanlığı ile sağlıklı kilo kazanımı sağlanır
• Gerekirse ilaç tedavisi uygulanır
• Aile terapisi ile destekleyici bir çevre oluşturulur
HAYAT KURTARAN İLK ADIM: FARK ETMEK
Uzmanlar, anoreksiyanın erken teşhis edilmesinin hayat kurtarıcı olduğunun altını çiziyor. Özellikle ergenlik döneminde çocuğun yemek alışkanlıklarındaki değişiklikler, beden algısına dair ifadeleri ve ruh halindeki farklılıklar dikkatle izlenmeli. Unutulmamalı ki, anoreksiya sadece bir “zayıflama çabası” değil, ciddi ve ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir psikolojik hastalıktır.
