Halk arasında “zayıflama iğnesi” olarak bilinen GLP-1 ve GIP analogları, iştahı baskılayarak kilo kaybı sağlıyor. Ancak uzmanlar, bu ilaçların yalnızca hekim gözetiminde, yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte kullanılmasının önemine dikkat çekiyor. Acıbadem Kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Işık, “Kalıcı sonuç ancak dengeli beslenme ve düzenli egzersizle mümkün” dedi.
Son aylarda sosyal medyanın da etkisiyle adını sıkça duyduğumuz bu ilaçlar, diyabet tedavisindeki başarılarının yanı sıra kilo verme sürecindeki etkileriyle de gündemde. Hollywood yıldızlarının kullandığı yönündeki iddialar, “iğneyle incelme” trendini Türkiye’ye de taşıdı.

KİLO VERMEK İSTEYENLERİN YENİ GÖZDESİ

Özellikle birkaç kilo fazlası olan kişiler arasında popülerleşen bu enjeksiyonlar, kolay yoldan kilo kaybı vadetmesi nedeniyle yoğun ilgi görüyor. Ancak Dr. Işık, bu sürecin yalnızca doktor önerisiyle ve düzenli takip altında yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. “Yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklenmediği sürece sürdürülebilir bir değişiklik sağlanamaz” uyarısında bulunuyor.

A W517941 01

Obezitenin artık ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Işık, Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü tarama programları kapsamında 6 ayda 15 milyon kişinin değerlendirildiğini, yaklaşık 3 milyon kişinin obezite açısından riskli bulunduğunu aktarıyor. Fazla kilolarla mücadele, estetik kaygıların yanı sıra sağlık açısından da önem taşıyor.

GLP-1 VE GIP ANALOGLARI NASIL ÇALIŞIYOR?

Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bu enjeksiyonlar, GLP-1 hormonunu taklit ederek insülin üretimini artırıyor ve iştahı baskılıyor. GIP reseptör agonistleri ise hem tokluk hissini güçlendiriyor hem de yağ yakımını teşvik ediyor. Bazı ilaçlar yalnızca GLP-1, bazıları ise hem GLP-1 hem GIP etkisine sahip. Dr. Işık, “İlaç seçimi kişiye özel olmalı, özellikle hipertansiyon ve kalp hastalığı olanlarda dikkatli olunmalı” diyor.

Bayraklı’da öğretmenler hayat kurtarmayı öğrendi
Bayraklı’da öğretmenler hayat kurtarmayı öğrendi
İçeriği Görüntüle

TÜRKİYE’DE KULLANILAN ÜÇ ETKEN MADDE

Liraglutid, semaglutid ve tirzepatid etken maddeli ilaçlar, cilt altına enjekte ediliyor. Günlük ya da haftalık olarak uygulanabilen bu ilaçlar; obezite, insülin direnci, diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon gibi birçok kronik rahatsızlıkta fayda sağlayabiliyor.

YAN ETKİLER HAFİFE ALINMAMALI

Bulantı, ishal, karın ağrısı, baş ağrısı ve halsizlik en sık görülen yan etkiler arasında. Nadir de olsa pankreatit, retinopati ve bağırsak tıkanıklığı gibi ciddi komplikasyonlar görülebiliyor. Bu nedenle Dr. Işık, ilaçların mutlaka hekim kontrolünde kullanılmasını öneriyor.

DENGELİ BESLENME VE EGZERSİZ OLMAZSA OLMAZ

İştahın azalmasıyla birlikte yetersiz ve dengesiz beslenme riskine dikkat çeken Dr. Işık, diyetisyen desteğinin önemini vurguluyor. Ayrıca, düzenli yürüyüş ve ev egzersizleriyle desteklenmeyen tedavi süreçlerinin yavaş ilerlediğini belirtiyor.

“İĞNE İLE GELEN İNCELİK CAZİP AMA…”

Uzm. Dr. Işık, “GLP-1 ve GIP analogları, obezite tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme olabilir; ancak uzun vadeli etkinlik, güvenlik ve hasta uyumu dikkatle takip edilmelidir. İğne ile gelen incelik cazip olabilir ama sağlıklı kilo vermenin en kalıcı yolu; dengeli beslenme, hareketli yaşam ve tıbbi destekle sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemekten geçer” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ