İzmir’in Dikili ilçesine bağlı Kocaoba Mahallesi, bu yıl ilki düzenlenen Yağcıbedir Yörük Şenliği ile köklerine, kültürüne ve geçmişine sahip çıktı. Yörük kültürünü gelecek kuşaklara aktarmayı hedefleyen etkinlik, hem coşkulu anlara hem de duygusal buluşmalara sahne oldu. Şenliğe çevre köylerden ve ilçelerden gelen yüzlerce vatandaş katılırken, doğayla iç içe kurulan Yörük çadırları, geleneksel kıyafetler ve folklor gösterileri adeta zamanın ruhunu bugüne taşıdı.
ZEYBEKLERLE HARMANLANAN KÜLTÜREL MİRAS
Etkinlik boyunca sahnede zeybek oynandı, meydanda keşkek pişti, dostluklar pekişti. Kadim Anadolu’nun vazgeçilmez simgelerinden biri olan Yörük çadırı, çocukların ilgi odağı olurken; yaşlılar geçmişe duyduğu özlemi anlatan bakışlarla çadırın gölgesinde dinlendi. Davul zurnanın eşliğinde oynanan oyunlar, hem gençleri hem büyükleri aynı ritimde buluşturdu.
KAYMAKAM GÜNDE: “BU TOPRAKLAR SADECE ZEYTİN DEĞİL, KÜLTÜR DE YETİŞTİRİYOR”
Şenliğe katılarak halkla yakından ilgilenen Dikili Kaymakamı Cevat Günde, yaptığı konuşmada etkinliğin sadece bir eğlenceden ibaret olmadığını vurguladı. “Yağcıbedir Yörükleri’nin göç yollarında bıraktığı izleri, bugün burada yeniden duyduk” diyen Kaymakam Günde, bu tür etkinliklerin kültürel belleği canlandırmadaki önemine dikkat çekti. “Bu şenlik, bir hafıza uyanışı, bir kültürel diriliştir” sözleri ise alandakiler tarafından alkışlarla karşılandı.
YÖRÜK KÜLTÜRÜ SADECE HATIRLANMADI, YAŞATILDI
Kültürel mirası yaşatma hedefiyle düzenlenen etkinlik, yöresel sanatçılar ve halk oyunları ekiplerinin performanslarıyla da renk kazandı. Keşkek kazanlarının etrafında toplananlar, ortak sofrada buluşurken; dayanışmanın, birlikteliğin ve köklerine sahip çıkmanın sıcaklığı hissedildi. Yörük ateşi, sadece bir gelenek olarak değil; toplumsal hafızada taze bir iz olarak yeniden yakıldı.
GELECEĞE EMANET EDİLEN BİR MİRAS
Dikili’de düzenlenen Yağcıbedir Yörük Şenliği, geçmişle gelecek arasında güçlü bir köprü kurdu. Katılımcılar, hem eğlendi hem öğrendi; geleneklerin sürdürülebilirliğine dair umutla ayrıldı. Etkinlik sonunda yükselen tek ses ise şuydu: “Bu kültür kaybolmayacak, bu ateş sönmeyecek.”