Karın zarı kanserlerinin tedavisinde uygulanan en gelişmiş cerrahi yöntemlerden biri olan "Sugarbaker Prosedürü", İzmir’de düzenlenen uluslararası eğitim programında Türk hekimlerle paylaşıldı. Acıbadem Kent Hastanesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen eğitim, kolon, rektum ve jinekolojik kanserler nedeniyle karın zarına yayılım gösteren hastalıkların tedavisinde kullanılan bu yöntemin detaylarını canlı cerrahi uygulamalarla ortaya koydu.
İki gün süren "Peritoneal Yüzey Tümörlerinde Canlı Cerrahi & HİPEK Kursu", alanında uzman cerrah ve onkologları bir araya getirdi. İlk gün, beş hastanın ameliyatı canlı yayınla toplantı salonuna aktarılırken, katılımcı doktorlar ameliyat sürecini adım adım izleyerek her hastaya uygulanan teknikler üzerine bilgi alışverişinde bulundu. Programın ikinci gününde ise vaka tartışmaları ve video destekli sunumlarla teorik bilgi pekiştirildi.
Dünyaca ünlü Amerikalı cerrah Prof. Dr. Paul H. Sugarbaker ve Avustralyalı uzman Assoc. Prof. Cherry Koh’un bilgi ve deneyimlerini paylaştığı eğitim, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği ile PSOGI (Peritoneal Surface Oncology Group International) iş birliğinde gerçekleştirildi. Etkinlik, karın zarı kanserlerinde sağkalımı artırmayı ve hastalığın nüks etme riskini azaltmayı amaçlayan özel cerrahi tekniklerin aktarılması açısından büyük önem taşıdı.
Açılışta konuşan Prof. Dr. Sugarbaker, erken tanının ve cerrahi yeterliliğin önemine vurgu yaparak, “Bazı kanser türleri, gözle görülmeyecek kadar küçük yayılımlar gösterebilir. Cerrahın fark edemediği bu hastalık odakları, ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle cerrahlar, hem teknik olarak donanımlı hem de dikkatli olduklarında tedavi başarıları yükselir,” dedi. Programın sonunda ise Türk hekimlerin yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi: “Burada öğrendikleriniz, gelecekte birçok hastanın hayatında fark oluşturacak.”
Acıbadem Kent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aras Emre Canda da, kursun eş başkanlığını üstlendi. Canda, karın zarının önemine ve bu bölgeye yayılan kanserlerin zorluğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Karın zarı (periton), karın boşluğunu ve iç organları örten zar yapısıdır. Bazı ileri evre kanserlerde (örneğin kolon, rektum ya da yumurtalık kanseri), tümör hücreleri bu zar üzerine yayılabilir. Bu duruma ‘karın zarı metastazı’ denir. Klasik yöntemlerle tedavisi zor olan bu tabloya yönelik özel cerrahi yaklaşımlar geliştirildi. ‘Sugarbaker Prosedürü’ olarak bilinen yöntemde, önce karın zarındaki tümörlü dokular temizleniyor (sitoredüktif cerrahi), ardından karın içine ısıtılmış kemoterapi ilacı veriliyor (HİPEK). Bu yöntem, hastaların yaşam süresini uzatma ve hastalığın tekrar etme riskini azaltma açısından büyük önem taşıyor. Dünyanın birçok ülkesinde 20 yılı aşkın süredir uygulanan bu tedavi, Türkiye’de de deneyimli merkezlerde yapılabiliyor. Karın zarı kanserleri için uygulanan bu özel tedavinin başarısı, hastaların doğru seçilmesine ve cerrahların teknik bilgiye hakim olmasına bağlı. Canlı cerrahiler ve video destekli eğitimlerle meslektaşlarımız bu yöntemleri doğrudan yerinde gözlemledi ve tartışma şansı buldu. Bu eğitim, ileri cerrahinin hasta yaşamına nasıl katkı sunduğunu gösteren çok değerli bir deneyimdi.”