Konak Belediyesi, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlediği seminerleri Medicana International İzmir Hastanesi’nin uzman hekimleriyle gerçekleştirdi. Etkinliğin kapanışında, Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Gülcan Bulut ve Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Onur Özener, yüzlerce Konaklı kadına meme kanseri hakkında önemli bilgiler aktardı.
Ekim ayı boyunca süren farkındalık etkinliklerini tamamlayan Konak Belediyesi, kapanış söyleşisinde hekimlerin sunumlarının ardından soru-cevap bölümüne geçilmesini sağladı. Konak Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Orçun Doryan da etkinlik sonunda doktorlara teşekkür belgelerini takdim etti.
Yaşam tarzı ve erken teşhis önemli

Doç. Dr. Gülcan Bulut, meme kanseri farkındalığının erken evrede tanı konmasını kolaylaştırdığını vurguladı:
“Meme kanseri sayısı artsa da erken evre yakalama oranımız da artış gösteriyor. Kadınlar arasında görülen en sık kanser tipi meme kanseri. Ancak aynı zamanda ölüm oranı düşük olan bir kanser türü. Dünyada her 8 kadından 1’inde görülüyor ama ülkemizde bu oran 6 kadından 1’i olarak. Çoğu hasta 50 yaşlarında. Her 100 erkekten 1’inde de meme kanseri görülebiliyor.”
Bulut, hastaların çoğunun ele gelen kitle nedeniyle hekime başvurduğunu belirterek, kendi kendine muayenenin önemine dikkat çekti:
“Hastaların yüzde 90’ı ele gelen kitle nedeniyle hekime başvuruyor. O nedenle kadınların ele gelen kitleyi tanıması çok önemli. Özellikle meme başında kızarıklık ve döküntüler görülüyorsa buna da dikkat etmek gerekir. Bunların fark edilebilmesi için kendi kendine muayeneyi ısrarla öneriyoruz.”
Doç. Dr. Bulut, tarama ve muayene önerilerini şöyle paylaştı:

“Her ay adet sonrası ya da menopozdaysa kadın her ay belli bir gün meme dokusunu kontrol etmesi gerekiyor. Tarama yaşı da çok tartışılıyor. 20-40 yaş arasında 2-3 yılda bir, 40 yaşından sonra da yıllık meme muayenesi yani doktora giderek muayene önemli. Meme kanseri tedavisi hem evre hem de moleküler alt tipine göre yapılıyor. O nedenle erken teşhis hayat kurtarıyor. Yaşam tarzınızı değiştirmelisiniz. Beslenmek, Akdeniz Tipi beslenme bilinen en iyi kanser diyetidir. Egzersiz spor ya da fiziksel aktivite çok önemli. Sigara ve alkolden uzak durmak gerekiyor. D vitamini seviyelerini normal tutmamız çok önemli.”
Kendi meme dokusunu tanımak hayati

Op. Dr. Onur Özener ise meme kanserinde erken tanının önemini vurguladı:
“Eve giderken aklımızda kalması gereken tek şey ‘tarama’. Bu taramanın da iki taraflı olması gerekiyor. Kadın bireylerin bu işe ‘benim bir organım var ve bu organa 8 kadından 1’inde oluşabilecek hastalığın tanısı için taramalarımı yaptırmalıyım’ diyerek bakması gerekiyor. Her kadının meme dokusu diğerlerinden farklı olduğu gibi, iki meme de birbirinin aynısı değildir. O yüzden kişinin kendi kendine muayene yapması, kendi meme dokusunu tanıması ve değişiklikleri erkenden farketmesi açısından önemli.”
Özener, meme kanserinin belirtilerini şu şekilde aktardı:
“Meme kanseri kendini ilk olarak ciltte çekilme, yaralar, dışarıdan görülen yumru, ele yumru şeklinde kitle gelmesi gibi belirtilerle gösteriyor. 25 yaşını geçtikten sonra 1.5 yılı geçirmeden doktor kontrolünde muayeneden yararlanmak gerekiyor. 40 yaş diyoruz ama maalesef 20’li yaşlarda da meme kanseri teşhisi konulabiliyor. Yılda bir defa mamografi çekimi önemli. Yıllık takipler aksadığı zaman erken tanıdan uzaklaşılmış oluyor. Düzenli tarama yapmak çok önemli. Tarama 40 yaşınızı geçtiyseniz yılda bir defa korkmadan çekinmeden bir mamografi. Bu taramaları ihmal etmemek gerekiyor.”
Etkinlikte, katılımcılar hem merak ettiklerini uzmanlara sordular hem de bazıları kendi kanser ve iyileşme öykülerini paylaşarak diğer kadınlara örnek oldu. Seminer, doktorlara teşekkür belgelerinin sunulmasıyla sona erdi.
 
            



