Çeşme’nin gürültüsünden sıyrılıp huzurlu bir kıyıya yol almak isteyenler için az bilinen bir cennet var: Paşalimanı Koyu. Ardıç Mahallesi sınırları içinde, Ilıca ile Şifne arasında yer alan bu saklı koy, doğal atmosferi, sığ turkuaz suları ve kalabalıktan uzak yapısıyla, “Ege’de hâlâ böyle yerler kaldı mı?” dedirten nadir duraklardan biri.
Paşalimanı, Çeşme merkezine sadece 15 kilometre, Alaçatı’ya 7 kilometre uzaklıkta. Ancak kendinizi çok daha uzaktaymış gibi hissedeceğiniz bir doğallık sunuyor. Sığ ve sakin denizi, 100–150 metre açıldığınızda bile bel hizasını geçmeyen yapısıyla özellikle çocuklu aileler için oldukça ideal. Üstelik su sıcaklığı ılık ve dalga neredeyse yok denecek kadar az.
İzmir’den özel araçla O-32 otoyolu üzerinden rahatça ulaşılabiliyor. “Paşa İskele” veya “Paşalimanı” tabelalarını takip ettiğinizde koyun doğal güzelliğiyle buluşuyorsunuz. Yol boyunca HGS/OGS kullanımı gerekli, Çeşme çıkışından sonra ise sadece 15–20 dakikalık bir sürüş sizi bekliyor.
Toplu taşımayı tercih edenler için seçenekler sınırlı değil ama dikkatli planlama şart. İzmir’den metro ve otobüs kombinasyonuyla Ilıca veya Çeşme’ye ulaşabilir, ardından minibüslerle koya varabilirsiniz. Ancak minibüs saatleri sezona göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle özellikle erken saatlerde veya gün batımına yakın gitmek isteyenler için araç kiralama ya da taksi mantıklı olabilir.
Paşalimanı’nda yapılacak şeyler listesinin ilk sırasında tabii ki denize girmek var. Kayalık kıyılar kısa bir yürüyüşle sizi yumuşak kumla buluşturuyor. Plajın bir kısmı halk plajı olarak ücretsiz kullanıma açık, ancak tesisli alanlarda şezlong ve şemsiye kiralama ücreti 150–250 TL arasında değişiyor. Kalabalıktan uzak, sessiz saatlerde denize girmek isteyenler için sabah erken saatler veya akşamüstü ideal.
Plaj keyfinin yanı sıra koy çevresi kısa yürüyüşler ve manzara fotoğrafları için de oldukça elverişli. Özellikle Instagram meraklıları için gün batımı burada oldukça etkileyici bir görsel sunuyor.
Paşalimanı’nı sadece deniz için ziyaret etmek haksızlık olur. Gününüzü yakındaki Ilıca kaplıcaları, Şifne’nin termal kaynakları, Alaçatı’nın otantik pazarları veya Çeşme Kalesi gibi kültürel duraklarla renklendirebilirsiniz. Böylece hem doğa hem tarih hem de Ege mutfağını aynı gün içinde deneyimlemek mümkün.
YANINIZA NE ALMALISINIZ?
Koyda alışveriş imkânı sınırlı. Bu nedenle deniz gözlüğü, havlu, atıştırmalık ve bol su gibi temel ihtiyaçları yanınıza almakta fayda var. Ayrıca güneş koruyucunuzu unutmayın – çünkü burası zamanın yavaş aktığı, güneşin ise bolca selam verdiği bir Ege köşesi.
SESSİZLİĞİ SEVENLERE
Paşalimanı, beach club kalabalığından ya da yüksek sesli müzikten uzak durmak isteyenler için bir sığınak. Buraya gelenler çoğunlukla müdavim; kimse yüksek sesle konuşmaz, kimse birbirine karışmaz. Zamanın yavaşladığı, dalga seslerinin başrolü aldığı bu koyda, bir gününüz değil, zihniniz de dinleniyor.
Bir Tavsiye:
Paşalimanı’nı keşfettikten sonra rotanıza Ilıca’nın şifalı sularını ya da Alaçatı’nın taş sokaklarını da ekleyin. Ege’nin ruhu bir günde bile hissedilir ama asla tam olarak anlatılamaz.
