Okulların açılmasıyla birlikte kapalı alanlarda daha fazla çocuğun bir araya gelmesi, bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, özellikle soğuk algınlığı, grip ve ishal gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra, bağışıklığı yeterli olmayan çocuklarda su çiçeği, kızamık, kabakulak ve el-ayak-ağız hastalığı salgınlarının da görülebileceğine dikkat çekiyor.
“Bununla beraber, yeterli bağışıklığı olmayan çocuklar arasında su çiçeği, kızamık, kabakulak ve el-ayak-ağız hastalığı salgınları da görülebilir,” diyen Mamçu, çocukluk çağı aşılarının zamanında ve eksiksiz yapılmasının bağışıklık kazandırmada kritik rol oynadığını belirtti.
KAPALI ALANLAR BULAŞICI HASTALIK RİSKİNİ ARTIRIYOR
Dr. Mamçu, okullarda çocukların yakın temas, mesafenin ortadan kalkması ve ortak alan kullanımı nedeniyle bulaşıcı hastalıkların arttığını söyledi:
“En sık soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ve ishal görülür. Bununla beraber, yeterli bağışıklığı olmayan çocuklar arasında su çiçeği, kızamık, kabakulak ve el-ayak-ağız hastalığı salgınları da görülebilir.”
Hastalıklara dair belirtiler konusunda da uyarılarda bulunan Mamçu, şunları ekledi:
“Halsizlik, kırıklık, kas ağrıları ve yüksek ateş enfeksiyonların genel belirtileridir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında burun akıntısı, nezle, hapşırık, öksürük, boğaz ağrısı, gözlerde sulanma öne çıkar. Su çiçeği, kızamık, kabakulak, el-ayak-ağız hastalığı gibi öncelikle deriyi tutan hastalıklarda deri döküntüleri ve kaşıntı ilk belirtiler olabilir.”
AŞILAR ÖMÜR BOYU BAĞIŞIKLIK SAĞLIYOR
Dr. Mamçu, Türkiye’de çocukluk dönemi aşı takviminde 13 hastalığa karşı rutin aşı uygulaması yapıldığını belirtti:
“Bunlar; difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci, hepatit B, hepatit A, influenza tip b, tüberküloz, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği ve pnömokoktur.”
Doğumdan itibaren Ulusal Aşı Takvimine uygun olarak rutin aşıları yapılan çocukların 48’inci ayda aşılarının tamamlanmış olacağını kaydeden Mamçu, “Tüm aşıları zamanında ve eksiksiz yapılan çocukların okula başlama yaşları geldiğinde bu hastalıklara karşı vücutlarında yeterli bağışıklığın olduğu kabul edilir. Aşılar sayesinde çocuklar hastalıklara karşı bağışıklık kazanır. Oluşan bağışıklama genellikle ömür boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır. Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer alır.” dedi.
HİJYEN ALIŞKANLIĞI OKULU KORUYOR
Ebeveynlere de uyarılarda bulunan Mamçu, çocuğa hijyen kurallarını öğretmenin önemine dikkat çekti:
“Çocuğun yaşına uygun olarak anlayacağı dilde hastalıklar ve mikroplar anlatılmalı, özellikle ellerini ne zaman ve nasıl yıkayacağı konusunda net ve anlaşılır bilgiler verilmeli.”
Okul çağı başlamadan önce bu alışkanlığı kazanan çocukların, okulda da hijyen kurallarını sürdüreceğini belirten Mamçu, şu önerilerde bulundu:
“Tuvalet sonrası ve yemek öncesi ellerin doğru bir şekilde yıkanması, öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burunun kapatılması, okul malzemelerinin kişisel olarak kullanılması, giysilerin paylaşılmaması gibi hijyen kuralları okula başlayan çocuklara sık sık hatırlatılmalı.”
HASTALIK BELİRTİSİ VARSA ÇOCUK OKULA GÖNDERİLMEMELİ
Dr. Mamçu, 38 derece ve üzeri ateşin ebeveynler ve öğretmenler için uyarı niteliğinde olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Beraberinde uykuya eğilim, vücutta veya saçlı deride döküntü, menenjit belirtisi olabileceğinden zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.”
Aşırı ishal, kusma, cilt ve burun kanamaları, balgamlı öksürük ve aşırı kas ağrısı gibi durumların bulaşıcı hastalıkların ilk belirtileri olabileceğine de işaret eden Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bulaşıcı hastalıkların kuluçka süreleri 1-7 gün arasında değişir. Kuluçka süresi içinde bir hastalık hiç belirti vermeyebilir veya hafif semptomlar fark edilebilir. Bu dönemde bulaştırıcı olduğu için çocuk okula gönderilmemeli. Bunun dışında okulda salgın ortamının olması, çocukta yüksek ateş, titreme, terleme, aşırı kusma veya ishal varlığında da çocuk evde kalmalı.”