Sağlık Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu yeni düzenleme, organ bağışı konusunu gündeme getirdi. Vatandaşlar, organ bağışının nasıl yapılacağını ve ölüm sonrası organ naklinin caiz olup olmadığını araştırıyor.

E Nabız Ve E Devlet'ten Organ Bağışı Nasıl Yapılır Ölüm Sonrası Nakil Caiz Mi

Organ bağışında aile izni kalktı

Yeni düzenlemeyle birlikte, bağışçının sağlığında açıkladığı irade, yakınlarının aksi yöndeki isteğine rağmen esas alınacak. Ayrıca, organlarını bağışlayan kişilerin birinci derece yakınlarına, ileride organ nakline ihtiyaç duymaları halinde öncelik hakkı tanınacak.

Whatsapp Image 2025 10 22 At 17.10.52

Organ bağışı nasıl yapılır?

Organ bağışı beyanları, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun şekilde Sağlık Bakanlığı’nın merkezi kayıt sistemine işlenecek ve bağışçının belirlediği kişiler dışında kimseyle paylaşılmayacak. Sağlık Bakanlığı, e-Nabız üzerinden yapılacak bağış işleminin adımlarını anlatan bilgilendirici bir video da yayımladı. Artık birkaç tıklamayla organ bağışı yapmak mümkün.

  • e-Nabız uygulamasına veya web sitesine giriş yapın.
  • “Organ Bağışı” sekmesini seçin.
  • Bilgilendirme metnini okuyarak onay kutusunu işaretleyin.
  • Bağışlamak istediğiniz organ veya dokuları seçin.
  • Bağış iradenizi dijital olarak onaylayın.
  • Organ bağışınız Sağlık Bakanlığı’nın merkezi kayıt sistemine işlenir ve belirlediğiniz yakınlara bildirilir.
  • Belgelendiren bilgiye e-Nabız profilinizden her zaman ulaşabilirsiniz.

E NABIZ GİRİŞİ İÇİN TIKLAYINIZ

Diyanet Işleri

Organ bağışı ve nakli caiz mi?

Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet’te organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamaktadır. İlk müctehid ve fakihler de kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için bu konunun hükmüne temas etmemişlerdir. Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet’in delâletlerinden çıkarılmış genel hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet’te açık hükmü bulunmayan ve her devirde karşılaşılan yeni meselelerin hükümleri, fakihler tarafından içtihatla belirlenmiştir. Organ ve doku nakli konusundaki hükmün tayininde de aynı yola başvurulması uygun olacaktır.

Bilindiği üzere, insan mükerrem bir varlıktır. Yaratıklar içinde Allah onu mümtaz kılmıştır. Bu itibarla tedavi ihtiyacı söz konusu değilken, ölü ve diri kimselerden alınan parça ve organlardan faydalanılması, insanın saygınlık ve kerâmetine aykırı olduğu için caiz görülmemiştir. (bk. Buhârî, Libâs, 83-87 [5935-5947]; Müslim, Libâs, 115-116 [2122]; Kâsânî, Bedâ’i, 5/125; Buhûtî, Keşşâfu’l-Kınâ‘, 1/57; İbn Nüceym, el-Bahr, 1/105-106, 113; 6/87-88) Ancak zaruret durumunda, zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir. (Mecelle, md. 22) Nitekim İslâm âlimleri, karnında canlı hâlde bulunan çocuğun kurtarılması için ölen anne üzerinde cerrahî müdahaleyi caiz görmüşlerdir. (Kâsânî, Bedâ’i, 5/130; Nevevî, el-Mecmû‘, 3/138; 5/302; el-Fetâva’l-Hindiyye, 5/360) Aynı şekilde başka yoldan tedavisi mümkün olmayan hastalıklar da zaruret kapsamındadır.

Günümüzde kan, doku ve organ nakli, tedavi yolları arasına girmiş bulunmaktadır. O hâlde, bazı şartlara uyulmak kaydıyla, hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir. “Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” (el-Mâide, 5/32) âyeti de buna ışık tutmaktadır.

Bu bağlamda, aşağıdaki hususlara dikkat edilmek kaydıyla organ nakli caiz olur. Buna göre:

a) Zaruret hâlinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayatî bir uzvunu kurtarmak için bundan başka çaresi olmadığının, meslekî ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen doktorlar tarafından tespit edilmesi,

b) Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine zann-ı galibinin bulunması,

c) Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer organ canlı bir insandan alınacaksa, bu organın, alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakmaması,

d) Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından, organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla yakınlarının rızasının sağlanması,

Fatih Erbakan: Asgari ücret 45 bin TL olmalı
Fatih Erbakan: Asgari ücret 45 bin TL olmalı
İçeriği Görüntüle

e) Tedavisi yapılacak hastanın bu nakle razı olması,

f) Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,

g) Üreme hücre ve organlarından (sperm, yumurta, yumurtalık vb.) olmaması,

h) Devlet kontrolü altında yapılması gerekir.

Kaynak: Haber Merkezi