İslam dininde oruç, imsak vaktinden güneşin batışına kadar yemeden, içmeden ve belirli fiillerden kaçınarak tutulur. Oruç ibadetinin farz olabilmesi için sahura kalkma şartı bulunmamaktadır. Sahur, oruç tutmayı kolaylaştıran sünnet bir uygulamadır ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.), sahurun bereketli olduğunu hadislerinde sıkça vurgulamıştır. Ancak sahura kalkamayan kişilerin oruçları geçerlidir ve bu durum oruçlarının bozulmasına neden olmaz.
SAHURUN ÖNEMİ VE FAYDALARI
Sahur yapmak, gün boyu enerji seviyesini korumak ve susuzluk hissini minimuma indirmek için önerilir. Sahurun sağlık açısından birçok faydası bulunmaktadır:
Metabolizmayı Hızlandırır: Uzun süren açlık sürecine vücudu hazırlar.
Enerji Sağlar: Gün içinde yorgunluk ve halsizlik hissini azaltır.
Susuzluğu Önler: Doğru besinler tüketildiğinde vücut susuzlukla daha iyi başa çıkabilir.
Sünnettir: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Sahur yapınız, çünkü sahurda bereket vardır." (Buhârî, Savm, 20) buyurarak sahurun önemini vurgulamıştır.
SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTANLARA ÖNERİLER
Sahura kalkamayan veya sahursuz oruç tutmak zorunda kalan kişilerin gün boyunca daha rahat edebilmeleri için dikkat etmeleri gereken bazı noktalar vardır:
Önceki akşam hafif ama besleyici gıdalar tüketmek,
Bol su içerek vücudu hidrasyona hazırlamak,
Kafeinli içeceklerden kaçınarak susuzluğu artırmamak,
İftarda aşırı yemek yemekten kaçınarak mideyi zorlamamak.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI NE DİYOR?
Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre sahur yapmak, orucun şartlarından biri değildir. Ancak sağlık açısından sahurun ihmal edilmemesi önerilmektedir. Sahura kalkamayanlar niyetlerini imsak vaktinden önce yapmışlarsa oruçları geçerlidir. Eğer niyet edilmemişse, gün içinde niyetlenerek oruç tutulabilir.