Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Tarım Ekosistemi Buluşması'nda çiftçilere ve tarım sektörüne yönelik müjdeleri peş peşe sıraladı. Erdoğan, bu yıl 7 bin 160 projeye toplamda 10,2 milyar liralık hibe desteği sağlanacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
Sevgili çiftçi kardeşlerim, Ziraat Bankamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
Tarım Ekosistemi Buluşmalarının dördüncüsünde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Görüyorum ki salonda ülkemizin farklı illerinden kadın çiftçiler de var. Onları da yürekten selamlıyor, her birine hoş geldiniz diyorum.
Bugün sizlerle hem hasret giderecek hem de müjdelerimizi paylaşacağız. Bir yıl aradan sonra bizleri tekrar bir araya getiren Ziraat Bankamıza, bankanın değerli yöneticilerine, programa destek veren Tarım ve Maliye bakanlıklarımıza özellikle teşekkür ediyorum. "İşimiz Ziraat, Gücümüz Ziraat" temasıyla bu yıl dördüncüsü tertiplenen buluşmanın tarım sektörümüz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 1863 yılından beri 161 yıldır Türk tarımının en büyük destekçisi olan Ziraat Bankamızı canıgönülden tebrik ediyorum.
Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer alan bankamızın milletimizin gönlündeki yeri çok farklıdır. Ziraat'in kullandırdığı tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71'ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin yüzde 90'ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70'lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz.
Biliyorsunuz, geçen sene 2024-2026 yılları arasında uygulanacak yeni tarımsal kredi sistemini devreye aldık. Bu kapsamdaki 28 farklı konuda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz veya kâr payı destekli kredi imkanı sağlıyoruz. Üreticilerimiz, temel bitkisel üretim ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar yüzde 100 faiz, kâr payı indirimli kredi kullanabiliyor. Tarımsal AR-GE yapan firmalarımız, biyotarım ve tarımsal yenilenebilir enerji yatırımlarında yüzde 50 ila yüzde 100 arasında faiz, kâr payı indirimli krediden faydalanabiliyor.
10,2 MİLYAR LİRA HİBE DESTEĞİ
Kırsal kalkınma alanında da çiftçilerimize çeşitli destekler veriyoruz. Bu yıl tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. Bir başka kırsal kalkınma programı olan IPARD'la da şimdiye kadar toplam bütçesi 301 milyon avro olan altı çağrıya çıktık. İncelenmesi tamamlanan 1408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Sadece bu yıl 138 milyon avro bütçeyle beş yeni çağrıya çıkacağız. Göksu Taşeli, Kırsal Dezavantajlı Alanlar ve TULIP projelerimiz yine Tarım Bakanlığımız tarafından başarıyla yürütülüyor.
“YANINIZDA OLMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ”
Geçen yıl 15 ilde 71 bin kişiye toplam 755 milyon liralık hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1,3 milyar lira bütçe ayırdık. Yani devlet olarak çalışanın, üretenin, ihracat ve yatırım yapanın, istihdam oluşturanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Ziraat Bankamızın da ihtiyaç duyduğu her an çiftçinin, sanayici, tüccar ve ihracatçının yanında olmayı sürdüreceğine inanıyorum.
“EKONOMİ PROGRAMIMIZI KÖTÜLEME GAYRETİNDELER”
Türkiye'nin tarımda hangi seviyede olduğuna dair verilere geçmeden evvel bir hususu öncelikle ifade etmek istiyorum. Malumunuz, sık sık ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışına dikkat çekiyor, bunun Türkiye'ye verdiği zararlardan bahsediyorum. Ülkemiz her alanda çağ atlarken muhalefetin, bilhassa da ana muhalefetin kronikleşen kalite sorunundan biz açıkçası rahatsız oluyoruz. Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor, fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir şey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahitlik ediyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla "Çiftçinin şu kadar borcu var" diyerek güya ülke ekonomisini ve ekonomi programımızı kötüleme gayretindeler. Oysa çizdikleri karamsar tablo ile gerçekler arasında ciddi fark var.