Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "Cumhuriyetimizin 102. Yılında 102 Süreli Sergi: Anadolu'nun Kültürel Mirasına Yolculuk" projesi kapsamında açılan sergide, yaklaşık 3 bin 500 yıllık demir eşyalar ve aksesuarlar ziyaretçilerle buluştu.
PROTOKOL VE UZMANLAR BİR ARADA
Serginin açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törene Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş, Sungurlu Kaymakamı ve Boğazkale Kaymakam Vekili Mutlu Köksal, Boğazkale Belediye Başkanı Adem Özel, Boğazköy Müze Müdürü Resul İbiş ve Hattuşa Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
SADECE BİR MADEN DEĞİL, BİR HAFIZA
İl Kültür ve Turizm Müdürü Bektaş, serginin önemine değinerek, “Demir, sadece tarih boyunca kullanılan bir materyal değil; aynı zamanda kültürel bir hafızadır” dedi. Bektaş, serginin demirin tarih sahnesinde geçirdiği binlerce yıllık evrimi gözler önüne serdiğini vurguladı.
KOZMİK BAŞLANGIÇTAN DEMİR ÇAĞI’NA
Boğazköy Müze Müdürü Resul İbiş ise demirin kökenine dikkat çekerek, “Demir sadece dünyaya ait bir element değil; yıldızların kalbinde doğan, süpernova patlamalarıyla uzaya saçılan kozmik bir miras. Göktaşlarından elde edilen meteorik demirle başlayan serüven, 19. yüzyıla kadar uzanıyor” dedi.
SÜS EŞYASI GİBİ KULLANDI
Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner ise sergilenen eserlerin arka planına dair önemli bilgiler verdi. Hitit döneminde demirin daha çok süsleme ve sembolik amaçlarla kullanıldığını ifade eden Schachner, “Demirin sağlamlığı, mecazi anlamda da değerliydi. ‘Kralın sözü demir gibidir’ sözü bunu yansıtıyor” diye konuştu.
YENİDEN DOĞUŞUN ANAHTARI OLDU
Schachner, Hititlerin yıkılmasının ardından bölgede kültürel bir gerileme yaşandığını fakat Geç Demir Çağı'nda adım adım yeniden yapılanma sürecine girildiğini belirtti. “8. yüzyıla gelindiğinde yeniden bir devlet yapısı ortaya çıktı ve bu süreçte demir üretimi çok kritik bir rol oynadı” dedi.