İzmir’de TOKİ’ye ait 140 dönümlük alanda hazırlanan imar planı bir kez daha askıya çıkarıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İzmir'deki TOKİ parsellerine ilişkin planları yeniden askıya alması bölgede tartışma yarattı. Çeşme Çevre Derneği, yoğun yapılaşmanın risklerine dikkat çekerek tepki gösterdi.
Dernek, “Yoğun yapılaşma, Çeşme’yi kısa sürede Kuşadası gibi aşırı betonlaşmış ve turizm niteliği düşmüş bir kente dönüştürecektir.” ifadeleriyle uyarıda bulundu.
Reisdere’deki planlara yeniden itiraz çağrısı
Açıklamada, Reisdere’de TOKİ’ye ait yaklaşık 140 dönümlük alanda yapılaşmayı öngören imar planlarının 9 Aralık 2025’te yeniden askıya çıktığı hatırlatıldı. Çeşme Çevre Derneği, vatandaşlara itiraz çağrısı yaparak planlamanın bölgeye verebileceği zararların altını çizdi.
Planlar, Reisdere Kermeyanyalısı’nda yer alan 3021 ada 1 ve 2512 numaralı parselleri kapsıyor.
SİT alanında yüzde 95’e varan konut yoğunluğu iddiası
Dernek, söz konusu alanın yaklaşık 127–140 dönümlük kısmının SİT niteliğinde olduğunu belirtti. Buna rağmen hazırlanan imar planlarında bölgenin büyük bölümünün Turizm–Konut–Ticaret fonksiyonuna ayrıldığı, koruma statüsüne karşın yüzde 95’e varan konut yoğunluğuna izin verildiği ifade edildi.
Çeşme Çevre Derneği, bu planlamanın bölgenin doğal dokusunu, ekosistemini ve turizm değerlerini geri dönülmez biçimde tahrip edeceği görüşünde.

Yoğun yapılaşma tartışmaları sürüyor
Çeşme ve çevresindeki kıyı alanlarında son yıllarda artan yapılaşma baskısı, yerel halk ve çevre örgütleri tarafından sık sık gündeme getiriliyor. Dernek, söz konusu planın yürürlüğe girmesi halinde bölgenin kısa sürede betonlaşarak turizm niteliğini kaybedebileceğini savunuyor.
Planlara ilişkin itiraz süreci devam ederken, kamuoyunun tepkisinin nasıl şekilleneceği merak ediliyor.
Çeşme Çevre Derneği'nden yapılan açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
Çeşme’nin en bakir kıyılarından biri olan Reisdere Kermeyanyalısı, yeniden betonlaşma tehdidiyle karşı karşıyadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ’ye ait 3021 ada 1 ve 2512 parselleri kapsayan yeni koruma amaçlı imar planlarını 9 Aralık 2025’te askıya çıkarmıştır.
Toplam 127–140 dönümlük doğal sit alanının büyük bölümü “Turizm–Konut–Ticaret Alanı” olarak planlanmış, koruma statüsüne rağmen %95’e kadar konut fonksiyonu tanımlanmıştır.
YARGI KARARLARI YOK SAYILIYOR
Aynı bölgeye ilişkin planlar 2020’de yargı tarafından iptal edilmiş, karar Danıştayca onanmıştır. Buna rağmen benzer içerikte bir planın yeniden gündeme getirilmesi, hukuki süreçlerin ve koruma ilkelerinin göz ardı edildiğini göstermektedir.
KIYI KANUNU VE SİT İLKELERİNE AYKIRILIK
Planlama alanı denize:
- 50 metre mesafede sahil şeridi 1. bölüm,
- 100 metre mesafede sahil şeridi 2. bölüm
içindedir. Bu bölgelerde yapılaşma sınırları çok net olmasına rağmen planda turizm ve konut yoğunluğu artırılmıştır.
ALTYAPI YOK
Reisdere’de kanalizasyon, arıtma tesisi, elektrik altyapısı ve içme suyu hattı bulunmamaktadır. Bu koşullarda yapılaşma, denize dökülecek atık sular, ekosistem çöküşü ve kıyı kirliliği anlamına gelmektedir.
Devletin önceliği altyapı olmalı, betonlaşma değil.
ÇEŞME KUŞADASI’NA DÖNÜŞMEMELİ
Yoğun yapılaşma, Çeşme’yi kısa sürede Kuşadası gibi aşırı betonlaşmış ve turizm niteliği düşmüş bir kente dönüştürecektir.
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN OLUMSUZ GÖRÜŞ
Büyükşehir Belediyesi, planın parçacıl olduğunu, sit alanının bütününde koruma planı yapılması gerektiğini ve mevzuata aykırılıklar içerdiğini belirterek olumsuz görüş bildirmiştir.
ÇEŞME ÇEVRE DERNEĞİ OLARAK UYARIYORUZ
Bu plan:
- Bir koruma planı değil, kıyı yağmasıdır.
- Hukuki süreçleri yok saymaktadır.
- Ekosistemi geri dönüşsüz tahrip edecektir.
- Çeşme’nin turizm geleceğini tehlikeye atacaktır.
- Denizlerimizi kirlenme tehdidiyle baş başa bırakacaktır.
İTİRAZ SÜRESİ 7 OCAK 2026’DA BİTİYOR
Tüm yurttaşları ve sivil toplum kuruluşlarını bu plana itiraz etmeye çağırıyoruz. Çeşme’nin kıyıları halka aittir. Doğal sit alanlarını korumak gelecek nesillere borcumuzdur.




