Türkiye’de 30 binin üzerinde hasta, hayati organ nakli için umutla beklerken, organ bağışı konusunda toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor.
Organ bağışı artık e-Devlet üzerinden yapılabiliyor!
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, organ nakli bekleme listesindeki hasta sayısının her yıl arttığını ve bazı hastaların bekleme sürecinde hayatlarını kaybettiğini vurguluyor. Prof. Dr. Karakayalı, “Başta karaciğer, böbrek ve kalp gibi hayati organlar olmak üzere birçok organın son dönem yetmezliğinin tedavisinde organ nakli tek tedavi seçeneğidir. Bugün Türkiye’de binlerce hasta için organ bağışı tek yaşam umududur. Her bir bağış, birçok kişiye yaşam şansı kazandırır” diyor.

Sağlık Bakanlığı’nın 2025 verilerine göre Türkiye’de 25 bin 245 kişi böbrek, 2 bin 650 kişi karaciğer ve 1.477 kişi kalp nakli bekliyor. Diğer organlar da eklendiğinde, 30 bini aşkın hastanın organ nakli için sırada olduğu görülüyor.
Türkiye, nakil başarısında dünya liginde
Ülkemizde yapılan organ nakillerinde sağ kalım oranları yüzde 90’ın üzerinde. Prof. Dr. Karakayalı, bu yüksek başarı sayesinde Türkiye’nin hem yurt içi hem de yurt dışından gelen hastalar ve cerrahlar için öncü bir merkez hâline geldiğini söylüyor: “Üstelik yurt dışından gelen hastaların önemli bir kısmı zorlu vakalardan oluşmaktadır. Bu başarılar ile ülkemiz dünyada organ naklinde öncü ülkeler arasında yerini almıştır.”
Kadavradan organ bağışını artırmak hedefleniyor
Her bir milyon nüfusa düşen organ bağışı sayısı (pmp) İspanya’da 47, Fransa’da 26 ve İtalya’da 25 iken, Türkiye’de bu değer yalnızca 3,6. Batı ülkelerinde organ nakillerinin yüzde 80’i kadavradan yapılırken, Türkiye’de bu oran yüzde 15–20 civarında. Prof. Dr. Karakayalı, kadavra bağış oranlarının artırılmasının yaşamsal önem taşıdığını belirtiyor: “Her hastanın uygun canlı verici bulamadığı, kalp gibi bazı organ bekleyenlerde canlı verici şansı olmadığı göz önüne alındığında, bu duyarlılığın yaygınlaştırılması hayati önem taşımaktadır.”
Organ bağışıyla yaşam armağan edin
Organ bekleyen hastaların yaşam şansı, bağışlanan organlarla mümkün oluyor. Prof. Dr. Karakayalı, organ bağışında bulunmak isteyenlerin en yakın hastanenin organ nakli koordinatörlüğüne veya il sağlık müdürlüklerine başvurabileceklerini ve artık e-Devlet üzerinden de bağış yapılabileceğini aktarıyor.
En büyük engel: Yanlış inanışlar
Toplumda organ bağışı önünde en büyük engelin yanlış inanışlar ve eksik bilgiler olduğunu belirten Prof. Dr. Karakayalı, “Beyin ölümünde hastaların iyileşebileceğine yönelik hatalı bir kanı var. Oysa, beyin ölümü geri dönüşsüzdür. Organ nakli sırasında acı veya başka bir his algılanması söz konusu değildir” diyor. Ayrıca, Türkiye’nin organ bağışından nakline kadar tüm sürecin Sağlık Bakanlığı’nın gözetiminde ve ulusal koordinasyon sistemiyle yapıldığını belirterek, organların kötüye kullanılmasının mümkün olmadığını ifade ediyor.
Organ bağışıyla bir hayat kurtarmak mümkün. Bu 3–9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda, farkındalığı artırmak ve bir yaşam armağan etmek için adım atmak kritik önem taşıyor.
 
             
            



